Basın kartımız beş buçuk yıl önce ve 15 Temmuz’un ilk günlerinde de yenilenmemiş ve o zaman da mücadelemizi vermiştik.
O dönemde bu engeli çıkaran, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüydü. Kart iptali için gösterdiği gerekçe, 17 Ağustos’u “İlahî tokat” olarak yorumladığımız bir yazı için DGM’nin verdiği mahkûmiyet kararıydı.
Yazıda şöyle demiştik:
“İşin püf noktası, gayretullahı rencide edecek fiiller. Lisanımızda ‘Alma mazlumun âhını, çıkar aheste aheste’ ve ‘Mazlumun âhı Arşa kadar yükselir’ gibi sözlerle dile getirilen zulüm ve haksızlıklar. Maalesef son dönemde Türkiye böylesi haksızlıklara sahne oldu.”
Yazı 28 Şubat zihniyetinin gazabını çekti.
Hükmedilen ceza uygulanmadı, ama adlî sicil kaydımıza işlenip yıllar sonra AKP iktidarında kart engeli olarak önümüze konuldu.
Derken, o kaydın silinmesine veya memnu haklarımızın iadesine yönelik bir mahkeme kararı olursa kartın verilebileceği bildirildi.
Biz de ağır ceza mahkemesinden memnu hakların iadesi kararı aldık. Mahkeme daha önceki mahkûmiyet kararının yok hükmünde olduğuna da hükmetti. Ve bunun üzerine BYEGM kartımızı tanzim ederek bize iletti.
Karar, adlî sicil kaydımızdan da silindi.
Ardından BYEGM lağvedilip yerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ikame edildi.
Ve kart engeli yine karşımıza çıkarıldı. İşin tuhafı, gerekçenin eskisiyle aynı olmasıydı:
28 Şubat’ta verilen mahkûmiyet kararı.
Ağır ceza mahkemesinin “Artık yok hükmünde” diyerek memnu haklarımızı iade ettiği ve adlî sicil kaydımızdan silinen karar...
Hal böyle iken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının ısrar ve inatla aynı gerekçeye sarılmaya devam etmesi, tek adam rejimiyle beraber hukuk tanımazlığın hangi boyutlara tırmandığını gösteren çok tipik bir hadise.
Dahası, bizimle birlikte, haklarında gerekçe gösterilecek böyle bir karar dahi bulunmayan diğer bütün Yeni Asya mensuplarının kartlarının da keyfî bir şekilde gasp edilmesi.
Keza muhalif görülen diğer bazı medya mensuplarının da aynı şeye maruz kalması.
Hiçbir adalet ve hakkaniyet ölçüsüyle bağdaştırılması mümkün olmayan bu keyfîlik, tek başına, Sarayın propaganda biriminin lağvı ve sorumlularının yargılanması için yeter...