YSK onayı ile aday olup halkın oylarıyla milletvekili seçilen Can Atalay’ın milletvekilliğinin Mecliste AYM kararlarına rağmen iktidar vekillerinin oylarıyla düşürülmesi sonrasında işin hukuk cihetinde gözler yine AYM’de.
Oradan çıkacak yeni karar ne olur; bir ihlal kararı daha verilirse ilk ikisine itibar etmeyen iktidar ne yapar; Berberoğlu ve Gergerlioğlu örneklerinde olduğu gibi Atalay’ın vekilliği iade edilir mi; göreceğiz.
Meclis Başkanının süreç boyunca ortaya koyduğu tavrı son aşamada değiştirip “arazi” olması ve Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine yol vermesi ile ortaya çıkan sonuca muhalefet partilerinin o gün itibarıyla verdikleri ortak tepki devam edecek mi; onu da göreceğiz.
Mecliste temsil edilen farklı siyasî görüşlere sahip 8 partinin bu konuda adı konulmamış bir dayanışma ile ortak bir tavır sergilemesi demokrasi adına elbette ki önemli ve değerli.
Ancak bu tepkilerin iktidar üzerinde hiçbir caydırıcı etkisi olmayacak anlık, rutin ve arkası gelmeyen sıradan açıklamalar olarak kalması halinde değişen herhangi birşey olmaz.
Netice alabilmek için ezber bozan, sıra dışı ve ses getirecek güçlü eylemlere ihtiyaç var.
Bu noktada akla gelen alternatiflerden biri sine-i millete dönülmesi. Ki, geçen dönem milletvekili olan KHK’lı anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu bu konuyu gündeme getirdi ve “30 milletvekili istifa ederse anayasa gereği zorunlu olarak ara seçime gidilir” dedi.
Ama ülkenin genel seçimlerden yeni çıktığı ve yerel seçim sürecini yaşadığı bir ortamda bu formülün uygun olup olmadığı ve işe yarayıp yaramayacağı çok iyi düşünülmeli.
Sine-i millete dönüş, ancak çok uygun bir zamanlama ile yapıldığı takdirde sonuç verebilir. Ki geçen dönemde bunun için en uygun zaman, ülkenin pandemiden çıktığı, gerek pandemi kısıtlamalarının, gerekse iyice ağırlaşan ekonomik krizin halkı iyice bezdirdiği ve HDP’ye kapatma davasının açıldığı dönemdi.
Yeterli sayıda vekilin istifasıyla yapılacak bir ara seçimden çıkacak olumlu bir sonuç, erken bir genel seçimi de gündeme getirebilirdi.
O zaman bu teklifi seslendirenler arasında biz de vardık. Ama muhalefet partileri buna itibar etmediler. Ve bu tavırlarıyla, iktidara kendisini toparlaması için zaman kazandırdılar. Neticesini de Mayıs seçimlerinde hep birlikte gördük.
Bu dönemde de sine-i millet formülü işletilebilir, ama şimdi değil. Şu anda odaklanılması gereken öncelikli gündem yerel seçimler. Sonrası oradan çıkacak sonuca göre şekillenir.