Hazreti İbrahim'in doğduğu, Hazreti Eyyüp, Hazreti Elyasa ve Hazreti Şuayp peygamberlerin yaşadığı Şanlıurfa peygamberler şehri olarak kabul ediliyor.

Urfa’da özellikle Hazreti İbrahim'in doğduğu rivayet edilen makam ve ateşe atıldığı yer olarak bilinen Balıklıgöl de dikkatleri üzerine çekiyor. Ayrıca üç semavî dine ev sahipliği yapan Ulu Cami, Fırfırlı Cami, Selahaddin Eyyubî Camii, Halil-ür Rahman Camii ve Hasan Paşa Camii gibi birbirinden eski camiler, mimarisi ve hikâyesiyle insanı tefekküre sevk ediyor. Bizler de bu kadar yapıyı içinde barındıran şehirde en çok dikkatimizi çeken Halil-ür Rahman Camii'ne rotamızı çeviriyoruz. Cami, Balıklıgöl’ün hemen yanında yer alıyor.

EVLİYA ÇELEBİ BU CAMİDEN BAHSEDİYOR 

Balıklıgöl'ün yanında yer alan caminin hikâyesine bakıyoruz. Cami, halk arasında Döşeme Camii veya bünyesinde bulunan Hz. İbrâhim’in makamından dolayı Makam Camii adlarıyla anılıyor. Cami, Medrese, mezarlık ve Hz. İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelen bir yapıdır. 504 tarihinde Rahip Urbisyus tarafından Hazreti İsa'nın annesi Hazreti Meryem adına kilise olarak inşa edilmiştir. Meryem Ana Kilisesi olarak kayıtlara geçen bu kilise, Abbasi Halifesi Memun döneminde camiye dönüştürülmüştür. Minaresi, Selâhaddin Eyyubî'nin yeğeni El Melik'ül Eşref Muzafferüddin Musa tarafından 1211-1212 yıllarında onarılmıştır. Yapı, Kanunî Sultan Süleyman döneminde restore edilmiştir. 

Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde bu camiden "İbrahim Halil Tekkesi" olarak bahsediyor. Caminin kare gövdeli minaresinin süslemelerinden dolayı Bizans dönemine ait Meryem Ana Kilisesi'nin çan kulesi olduğu düşünülüyor. Caminin İç mekânı incelendiğinde sadece kireçle sıvanması, süslemeye yer verilmemesi ise dikkat çekiyor. Caminin batı cephesinde, nesihle kartuşlar içine yazılmış altı satırlık kitâbe bulunuyor.