Gerek içte, gerekse dıştaki darbe cuntalarının icraatıyla ilgili gelişmelerin bir kısmı aynı güne, yani 27 Ekim gününe tevafuk ediyor. Bunları sıraladıktan sonra, “günün tarihi” ile alâkalı diğer vukuatlar hakkında kısa bilgiler vermeye çalışalım.
*
27 Ekim 1958:
Pakistan’ın ilk Cumhurbaşkanı İskender Mirza, General Muhammed Eyüb Han tarafından düzenlenen kansız bir darbeyle görevden uzaklaştırıldı. Muhammed Eyüb Han, ne gariptir ki, 20 gün önce bizzat Mirza tarafından sıkıyönetim idaresinin başına getirilmişti.
Irak, Mısır, Pakistan ve Türkiye’de eş-zamanlı ve mükerrer olarak yaşanan askerî darbeler, dünyada belli merkezlerden tasarlanıp planlandığı anlaşılıyor. Bilhassa, bu devletlerin iştiraki ile 1955’te imzalanan Bağdat Paktı, darbe destekçisi küresel lobileri harekete geçirdi. İçerde de taraftar bulduklarında, kanlı darbeleri gerçekleştirmekten çekinmediler. Aynı tehlike, söz konusu kardeş ülkelerde halen de tamamıyla geçmiş değil.
*
27 Ekim 1960:
Demokrasiyi hançerleyen silâhlı cunta, nihayet üniversitelere de kancayı attı: Çeşitli üniversitelerden toplam 147 öğretim üyesi (profesör, doçent, asistan) görevden alındı. Meclis gibi üniversiteler üzerinde de aynı baskıcı müdahaleyi yapan merkeze de, ne yazık ki “Millî Birlik Komitesi” ismi verildi. Artık, bu nasıl bir “millî birlik” ise...
Bu ucûbe komitenin, işine son verdiği öğretim üyeleri hakkında çıkartmış olduğu 114 sayılı kànun için ise “Vazifeden affına dair kànun” tâbiri kullanıldı.
*
Şimdi de, günü tarihine dair sair notları sunmaya çalışalım.
*
27 Ekim 1449:
Timur İmparatorluğu’nun 4. Sultanı Uluğ Bey Semerkant’ta vefat etti. Aynı zamanda matematikçi ve gökbilimci olan Uluğ Bey, ilim dünyasına çok büyük hizmetlerde bulundu.
Kezâ, astronom, edip ve şair olmasının yanı sıra Kur’ân-ı Kerîm’i yedi kıraat üzere okuyacak kadar da kıraat ilmine vâkıf bir şahsiyet idi. Onun hükümdarlık müddeti 2 yıl 8 ay kadardır.
*
27 Ekim 1806:
Meşhûr Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız Ordusu, Almanya’nın Berlin şehrine girdi. 135 yıl sonra vuku bulan İkinci Dünya Savaşında ise, tam tersine bir durum yaşandı. Alman orduları Paris’e girerek Fransa’yı teslime mecbur etti.
*
27 Ekim 1913:
Resmî olsun, gayr-ı resmî olsun, Mustafa Kemal’in kronolojik hayatına dair hemen bütün kaynaklarda, onun 27 Ekim 1913’te Sofya Ateşemiliterliğine atandığı ve buradaki askerî ateşe görevinin Ocak 1915 tarihinde sona erdiği belirtiliyor. Aynı şekilde, onun fırkasıyla birlikte Gelibolu’nun Eceabat bölgesindeki ihtiyata sevk edilme tarihi ise, tamı tamına 23 Mart 1915’tir. Bu da, Çakakkale Zaferi’nin kazanıldığı 18 Mart’tan 5 (beş) gün sonrasına tekabül ediyor.
*
27 Ekim 1922:
İtilâf Devletleri, Ankara hükûmeti ile İstanbul hükûmeti temsilcilerini 11 Kasım 1922’de Lozan’da toplanacak barış konferansına dâvet etti. İstanbul hükûmeti bu dâvete icabet etmeyeceğini, ülkenin tek temsilcisinin Ankara hükûmeti olduğunu bildirdi. Öyle de oldu.
*
27 Ekim 1957:
Üstat Bediüzzaman, sandık başına giderek oy kullandı. Bazı lâhika mektuplarında ifade edildiği gibi “Demokrat Partiyi, Kur’ân ve vatan ve İslâmiyet namına” destekleyen ve bu partinin iktidarda kalmasını temine çalışan Bediüzzaman Said Nursî (Bkz. Emirdağ Lâhikası: 422), 27 Ekim (1957) günü sandık başına giderek DP lehinde oy kullandı.
Hiç kimsenin aksi iddiada bulunmadığı bu durum, başta Zübeyir Gündüzalp olmak üzere birçok talebesinin şahitliğiyle de sabittir.
*
27 Ekim 1978:
Nobel Barış Ödülü, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin’e verildi.
*
27 Ekim 1991:
Türkmenistan, Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilân etti. Tabiî, buna tam bağımsızlık denemez. Tıpkı, Rusya’dan kopamayan diğer Türkî Cumhuriyetlerde olduğu gibi.