"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Enver Paşanın gayretiyle Edirne kurtarıldı

M. Latif SALİHOĞLU
22 Temmuz 2013, Pazartesi
Tarih Günlüğü

—22 Temmuz’un Tarihçesi—

1913: Balkan Savaşı esnasında kaybedilen Edirne, Bulgar işgalinden kurtarılarak tekrar geri alındı.
Aylardır Bulgar kuvvetlerinin kuşatması altında bulunan Edirne, merkezden hiç yardım alamaması ve şehirde giderek şiddetlenen açlık, yokluk ve mühimmatsızlık sebebiyle daha fazla dayanamayarak 26 Mart 1913'te teslim oldu.
Şehri işgal eden Bulgarlar, sivil halka çok büyük baskı uyguladı. Mâsumlara yönelik katliâmlarda bulundu. Kuyuları insan cesetleriyle doldurdu.
Ayrıca, başta Selimiye Camii olmak üzere, şehirdeki hemen bütün mâbetlere zarar verdi. Büyük tahribat yaptı.
Siyasî fırkacılığın orduya bulaşması ve askerî ahlâkı bozması sebebiyle, Osmanlı paşalarını düşmanla harbetmek yerine, aksine onları birbirine düşürdü.
O dönemin komutanları, birbiriyle hemen hiç yardımlaşmadılar.
Dahası, Bulgar kuvvetleriyle savaşmadılar bile. Gerisin geriye tâ Çatalca önlerine kadar çekilerek bütün Trakya'yı savunmasız bıraktılar.
Bu fecâat karşısında çaresiz ve ümitsiz kalan İttihatçı hükümet, Bulgaristan'la ateşkes istedi.
Taraflar arasında savaşı bitiren antlaşma ise, 30 Mayıs 1913'te Londra'da imzalandı. Bu antlaşmaya göre, Girit Adası Yunanistan'a ve Edirne'nin tamamı Bulgaristan'a bırakıldı.
Ancak, Balkanlar'daki çalkantı bitmedi. Bu bölge, 16 Haziran'da yeni bir çatışmaya sahne oldu. Gayrete gelen Enver Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetleri, Batı'dan yeterli desteği alamayan Bulgarların üzerine gitti.
Edirne, nihayet 22 Temmuz 1913'te kurtarıldı. Taraflar arasında 29 Eylül’de Bükreş'te yapılan bir antlaşmayla, fiilî durum hukukî statüye kavuşturulmuş oldu.

* * *
Edirne'nin hazin işgal günlerini dokunaklı mısralarla tasvir eden Mehmed Âkif'in "Edirne" isimli şiirinden kısa bir bölüm aktaralım:

Edirne! İşte o Şark'ın demir kilidi
Sefil ayakları altında Bulgar'ın şimdi

Muzaffer ordusu hakkıyla(!) intikam alıyor
Kadın–kız, çoluk–çocuk, ne bulsa parçalıyor

Bu katliâma da razıyım ihtiram olsa
Harim-i dini de geçtik harim-i namusa

Şu dört minareli cami ki, yoktur hiçbir eşi
Ki parlıyordu hilâlinde san’atın güneşi
Bir inkılâb ile ya Râb, nasıl harab olmuş?
Murad-ı Evvel’i koynunda saklayan toprak,
Kimin ayakları altında inliyor, hele bak.
* * *
1919: Bir gün sonra açılışı gerçekleştirilecek Erzurum Kongresine katılacak olan delegeler toplanmaya başladı.
Kongre tarihi, ilk başta 10 Temmuz olarak belirlenmişti. Ancak, bir kısım delegenin yetişemeyeceği kanaatiyle, Kongrenin açılış tarihinin 23 Temmuz’a tehir edilmesi kararına varılmıştı.

Kıbrıs’ta ateşkes kararı

1974: BM Güvenlik Konseyi Kıbrıs’ta ateşkes kararı aldı.
Kıbrıs Rum kesiminde 15 Temmuz’da yapılan cunta destekli darbeyi kabul etmeyen Türkiye, 20 Temmuz’da bir askerî harekât düzenlemiş ve Rumlara karşı bâriz bir üstünlük sağlamıştı.
22 Temmuz’ta ikinci çıkartma birliğinin de Kıbrıs’a gitmesi ve orada mevcut kuvvetlerle birleşmesi, BM Güvenlik Konseyinin harekete geçmesini bir cihetiyle hızlandırmış oldu.

Hesna Şener’in vefatı

1975: Denizli Ağır Ceza Mahkemesi azalarından hâkime Hesna Şener Hanım vefât etti.
Bediüzzaman ve talebelerinin beraatı (15 Haziran 1944) için mahkeme heyetine tesir eden vicdanlı hakime hanım, eski alay müftülerinden Senirkentli Nuri Beyin kızıdır. Siyasî baskılarla, Risâle-i Nur hakkında mahkûmiyet ve talebelerine de idama varan ağır cezalar verilmesi beklenirken, mahkeme beraatle neticelendi. Bunda mahkeme reisi Ali Rıza Balaban’la birlikte, üyelerden Hesna Şener Hanımın büyük rolü oldu.
Şahitlerin (Süleyman Gültekin, Süleyman Hünkâr) dilinden, Hesna Hanımın şöyle dediği naklediliyor: “Bediüzzaman, ‘ilm-i hakikat sahibi’ bir zâttır. Onu mahkûm etmek, öncelikle vicdanımızı mahkûm etmek demektir. Yukardan gelen baskılara uyarak vicdanımızı mahkûm edemeyiz. Bu zâtın ve eserlerinin mutlaka beraat etmesi lâzım.”
Risâle-i Nur hakkında bilâhare vuku bulan sayısız mahkemelerde, Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin vaktiyle vermiş olduğu beraat kararı, en büyük bir dayanak belgesi niteliği taşıdı.
Üstad Bediüzzaman’ın mükerrer tavsiyesi üzerine Hesna Hanımın yıllar sonra ziyaretine giden hemşehrisi Ali İhsan Tola, bu hatırasını şu sözlerle anlattı: “Ziyaret dönüşü Üstad’ın yanına gittim. Hesna Hanımın bu sebeb-i ziyaretten nasıl da mütehassis olduğunu anlattım. Üstadım şu mukabelede bulundu: ‘Ali İhsan kardaşım. Ben Hesna'nın ismini gavsların, kutupların yanına yazdım. Onlarla beraber ona da duâ ediyorum. Kur'ân'ın malı olan Risâle–i Nur dâvâsında erkekler korktu; ama, o hayatını ortaya koyarak bu dâvâya taraf oldu. Yarın Rûz–i mahşerde, o şecaat ve cesaret timsâline Kur'ân şefaatçi olacak.’”

* * *
2002: İsrail, Filistin’deki Hamas'ın silâhlı birlikler komutanı Salah ile birlikte 14 sivili vurarak katletti.

* * *

DSP’de istifa depremi

2002: Bülent Ecevit liderliğindeki Demokratik Sol Parti’de istifa depremi yaşandı. Ecevit’le yola devam edilemeyeceği kanaatine varan altmıştan fazla milletvekili, partisinden istifa etme cihetine gitti.
Bu istifalar, Meclis’te yeni bir parti grubunun teşkilini netice verdi.
İstifa eden milletvekilleri, toplu halde İsmail Cem’in başkanlığında kurulan Yeni Türkiye Partisine geçti.
Ne var ki, bu partinin siyasî ömrü çok kısa sürdü. Katıldığı iki seçimde de hezimete uğrayan YTP, siyasî varlığını daha fazla devam ettiremeyeceğini anlayarak 24 Ekim 2004'de yaptığı son kurultayda CHP'ye katılma kararı aldı.


 

Okunma Sayısı: 6965
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı