"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. Hasan’dan ferâgat dersi

M. Latif SALİHOĞLU
14 Şubat 2024, Çarşamba
Seyyid ve Şeriflerin başı olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in (radiyallahu anhuma) örneklik teşkil eden hayatlarından alınacak çok dersler var.

Sahih İslâm tarihi kaynaklarında, o mübarek zâtların güzel ahlâklarına dair pek çok mâlumat var. O kaynaklara bakıp çokça istifade etmek mümkün.

Bizim burada nazara vermek istediğimiz husus ise, Hz. Hasan’ın (ra) dehşetli bir fitneyi söndürmek maksadıyla kendi hakkından vazgeçmesi, yani ferâgat etmesi hadisesidir.

*

Beşinci Halife olarak seçilen Hz. Hasan ile Emevî Devletinin kurucu başkanı olan Hz. Muaviye, İslâm devletini idare etme şekli hakkında ihtilafa düştüler. 

Hz. Hasan, aynen dört halife zamanındaki gibi, aynı zamanda halife olan devlet başkanının intihapla, yani liyakatla ve seçimle belirlenmesini istiyor. Şam valisi olan Hz. Muaviye ise, devlet idaresinin monarşi-saltanat yönetimiyle, yani idarenin babadan oğula intikal ettiği bir sistemle yürütülmesinin daha doğru olacağını savunuyor.

Aralarında anlaşma bir türlü sağlanamıyor. Zıtlaşma baş gösteriyor. Gerginlik hali, kısa sürede had safhaya çıkıyor. Sıcak bir çatışma çıkması adeta kaçınılmaz bir hale geliyor.

Bir kısmı Hz. Hasan’a, diğer kısmı da Hz. Muaviye’ye bağlı olan iki büyük İslâm ordusu, söz konusu ihtilâf sebebiyle karşı karşıya geliyorlar. İşte, tam da o esnada, yani birbirini tamamıyla imhâ etme vaziyetini aldıklarında, ferâgat ve fazilet timsâli olan Hz. Hasan, kendi hakkından vazgeçerek o dehşetli kanlı fitnenin önünü kökünden kesmiş oldu.

Pek hikmetli olan bu hakikatin sırrına dair, Üstad Bediüzzaman Mektubat eserinde şu tevilde bulunuyor: “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, nakl-i sahihle ve mütevatir bir derecede bize vâsıl olmuş ki, minber üstünde, cemaat-i Sahabe içinde fermân etmiş ki: ‘Şu benim evlâdım Hasan Seyyiddir. Allah, onun vasıtasıyla Müslümanların iki büyük ordusunu barıştıracaktır.’

“İşte, kırk sene sonra İslâmın en büyük iki ordusu karşı karşıya geldiği vakit, Hazret-i Hasan Radıyallahü Anh, Hazret-i Muaviye (ra) ile musalâha edip, cedd-i emcedinin mu’cize-i gaybiyesini tasdik etmiştir.” (Age, s. 98)

*

Müminlerin dahilî çatışmasında, taraflar birbirini kökünü kazıma derecesinde acımasız bir hale geliyor. Çekişmenin başını çeken aktörler, tansiyonu yükselttikçe, taraftarları da bundan etkilenip alabildiğine asabileşebiliyor.

Oysa, ehl-i imandan beklenen fazilet duruş, tam da Hz. Hasan (ra) gibi davranmaktır. Yani, ecnebilerin sevinerek temâşa ettiği bir kardeş kavgasını bitirmek, baş gösteren dehşetli bir fitneyi söndürmek ve hâsseten ehl-i İslâmı birbirine kırdırmamak için, icabında meşrû hakkından vazgeçmek, yani ferâgat etmektir.

Dua ve temenni edelim ki, ülkemizde olsun, hariçte olsun, cemaat-i İslâmiyeden olan din kardeşlerimiz, kemâl-i şuur ve irfanla hareket ederek, ittihad ve uhuvvet-i İslâmiyeye serâpa zarar veren kavgaları, çekişmeleri, çatışmaları tamamıyla bıraksınlar ve bu sûretle alevleri göklere yükselen dehşetli fitne ateşini—Hasenî bir faziletle—söndürmeye çalışsınlar.

Okunma Sayısı: 2142
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    14.2.2024 11:20:11

    Yine içtima-i ve siyasi nok tada önemli bir yazı.Bu yazı tarih sayfaları arasın da yer alan önemli bir hadise ile müslümanlar arasında baş gösteren ihtilafın savaş noktasına kadar gelmiş bir çekişme nin, bir kavganın, bir dam la kan dahi dökülmeden nasıl halledildiği,musa laha ile neticelendiridiği nin eşsiz bir örneğ ile gösteriyor.Fazilet timsali Hz.Hasan'ın (R A) yine eşsiz fedakârliyiğle, fera gatiyle nasıl sulh temin edildiği nazara veriliyor. Saltanat koltuğuna yapışıp,her türlü olumsuz luklara rağmen, koltukları bırakmayanların kulakları çınlasın.Saltanat sevda sından vazgeçsinler, Hz. Hasan'ı örnek alsınlar.İda reyi ehil, layık olanlara ver sinler ki; ümmet rahat et sin, huzur ve emniyete ka vuşsun.Maalesef ekseri yet itibarıyla siyasete girenler hakiki dindar olmadıklarından, gereksiz yere saltanatı işgal edip, toplumuda sıkıntılar içinde bırakıyorlar.

  • fikret aydoğdu

    14.2.2024 00:54:47

    Haseni bir faziletin neticesi Hüseyni bir hürriyetin mücadelesiyle şehadete varırken;Hz.Muaviye fikri saltanat ve milliyetçilikle Yezidi icraatlara yol vererek bu günlere taşınan istibdat yönetimlerine meşrutiyet kazandırmıştır. Tarihten ders alma ferasetini gösterebilirsek günümüz Kerbela safhasını inşaallah az bir hasarla atlatırız...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı