"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kore Savaşı ile İran-Irak Savaşı

M. Latif SALİHOĞLU
27 Temmuz 2022, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 27 Temmuz 1953-1980

Yakın tarihte yaşanmış iki mühim savaş var. Kore Savaşı ile İran-Irat Savaşı. Her ikisi de bölge ve dünya devletlerini yakından ilgilendiren bu savaşların ortak özelliği, birinin başlangıç, diğerinin ise bitiş tarihinin 27 Temmuz gününe denk gelmesin.

Günün tarihi itibariyle, şimdi bu iki hadiseye biraz daha yakından bakmaya çalışalım.

*

Yaklaşık üç yıl süren Ko­re Sa­va­şı 27 Temmuz 1953’te so­na er­miş oldu.

Da­ha evvel baş­la­yan sı­nır ça­tış­ma­la­rı ne­ti­ce­si, 25 Ha­zi­ran 1950’de Ku­zey Ko­re or­du­su, 38. pa­ra­le­li ge­çe­rek Gü­ney Ko­re top­rak­la­rı­na girdi ve burayı iş­gal ve istilâya başladı.

Bir­leş­miş Mil­let­ler Teş­ki­lâ­tı (BM), bu is­ti­lâ se­be­biy­le  âcil olarak ha­re­ke­te ge­çti ve konuyu enine boyuna görüşmeye başladı.Neticede, ü­ye dev­let­le­rin iş­ti­ra­ki i­le mey­da­na ge­le­cek bir si­lâh­lı gü­cün der­hal Gü­ney Ko­re’nin yar­dı­mı­na gön­de­ril­me­si­ne ka­rar­ verildi.

Hemen bütün dünyanın ilgisi çeken ve yaklaşık üç se­ne de­vam e­den Kore Sa­vaşı, muhtelif ülkelerden pek çok in­sa­nın ha­ya­tı­na mal ol­du.

BM’ye bağlı koalisyon güçlerden 450 bin, ko­mü­nist Ku­zey Ko­re ta­ra­fın­dan da 1.5 mil­yon ol­mak ü­ze­re yak­la­şık i­ki mil­yon in­san bu savaşta öldü. 17 E­kim 1950 ta­ri­hin­de 5090 ki­şi­lik bir kuv­vet­le bu çetin sa­va­şa ka­tı­lan Müs­lü­man Türk or­du­su da 900 ka­dar Mehmetçiği Kore’de şe­hit ver­di.

Kore’de barışın kâmil mânâda sağlandığı yine de söylenemez. İki taraf arasındaki gerginlik günümüze kadar da devam edip geldi. Bu gerilim, Kuzey Kore’nin saldırgan politikaları sebebiyle zaman zaman sıcak çatışmaya dönüşebiliyor.

Manasız İran-Irak Savaşı

8 yıl boyunca adeta bir kör­dü­ğüm şek­lin­de sü­rüp gi­de­n mâ­nâ­sız İ­ran-I­rak Sa­va­şı 27 Temmuz 1980 tarihi itibariyle resmen ilân edilmiş oldu.

Fiilî savaş hali, Eylül ayı ortalarında patlak verdi. Ancak, savaşın artık kaçınılmaz hale geldiği Temmuz ayının ortalarından itibaren fark edilmeye başladı.

Perde arkasında başka türlü hesapların yapıldığı ve dolapların çevrildiği İran-Irak savaşı, bir yönüyle de diktadrör Saddam Hüseyin ile dinî lider Ayetüllah Humeyni’nin bilek güreşine döndü.

Dünyadaki silâh imalatçıları ile tüccarları bu savaştan büyük paralar kazanırken, iki Müslüman ülkenin yaklaşık bir milyon insanı bu mânâsız savaşta canından oldu.

İki ülkede de çok büyük göçlere, kaçışlara, ilticalara, kasdî- gayrı kasdî yaralanmalara ve çok ağır yıkımlara yol açan bu savaş, sekiz yol sonra galibi olmadan sonlandırıldı.

Ne var ki, bu hadiseden sonra bölgede durulma, sükûnet hemen hiç yaşanmadı. Kaotik atmosfer, o gün bugündür kesintisiz devam edip gidiyor.

Arada, Halepçe katliâmı, Kuveyt Saldırısı Birinci ve İkinci Körfez Savaşı ile Irak’ın bölünüp parçalanması hadiseleri yaşana geldi.

İran, iç ve dış siyaseti itibariyle hâlâ umumi kabul ve istikrarını bulmazken, Irak’ın durumu çok daha feci bir vaziyet teşkil ediyor.

Velhâsıl, ecnebilerin müdahalesi ile İslâm toplumlarının maddi-manevi yönden kazanacağı hiçbir şey yoktur; hiç olmamış ve olmayacak demektir.

Okunma Sayısı: 1342
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    27.7.2022 11:52:17

    İslam ülkelerinin aralarında çkan sun'i veya tabii problemelri çözmek için İSLAM ÜLKLERİ ADALET MAHKEMESİ veya benzeri bir yapı şart. Yine müslüman kardeş ülkelerin arasındaki ihtilaf için İİT aktif görev yapmalıdır. Müslüman bir ferdin yada ülkenin gayrı müslim yada putperestlerin arabuluculuğuna ihtiyacı olmamalıdıııır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı