"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rumeli’ye geçiş; Malta sürgünleri; 150’likler...

M. Latif SALİHOĞLU
28 Mayıs 2014, Çarşamba
Tarihte 28 Mayıs

Dün­ya Kıb­le Gü­nü

Kıb­le, yıl­da i­ki de­fa, 28 Ma­yıs ve 16 Tem­muz gün­le­rin­de da­ha net be­lir­le­nir. 28 Ma­yıs’ta Tür­ki­ye sa­a­tiy­le öğ­le vak­ti sa­at 12.18; 16 Tem­muz’da i­se, sa­at 12.27’de gü­neş tam Kâ­be-i Şe­rif’in ü­ze­rin­de bu­lu­nur. Bu i­ki va­kit­te, dün­ya­nın her­han­gi bir ye­rin­den gü­ne­şe doğ­ru yö­ne­len kim­se, ay­nı za­man­da kıb­le­ye dön­müş o­lur.

Osmanlı gazileri Rumeli'de

Gazi Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, kat'î bir kararlılık içinde Anadolu'dan Rumeli topraklarına geçti. (28 Mayıs 1356)
Çanakkale Boğazı'ndan Rumeli'ye ayak basan Osmanlı gaza ve cihad birlikleri, ilk etapta Gelibolu'ya yerleşti.
Komutanlardan Ece Beyi fetih hizmetleri için bu bölgede bırakan Süleyman Paşa, yanına aldığı akıncı birlikleriyle Rumeli'nin içlerine doğru ilerlemeye devam etti. (Not: "Eceâbât" ismi buradan geliyor.)
Hayatı boyunca zaferden zafere koşan "Rumeli Fatihi" Gazi Süleyman Paşa, kendisinden evvel Rumeli'ye geçiş yapanlar gibi geri dönmeyi hiç düşünmedi. Onun niyeti, gittiği yerlerde kalıcı fetihlerde bulunmak ve oraları yine kalıcı eserlerle donatmak, mâmur etmekti.
Nitekim, öyle yaptı. Fethettiği yerlerde mescitler, medreseler inşa ettirdi. Bundan dolayıdır ki, yüzlerce yıldır Bolayır'daki mezarı başında rahmetle anılıyor. Aynı rahmet duâları Süleyman Paşa gibi, arkadaşları Gazi Yakup Bey ve Ece Bey için de okunuyor.

Malta’ya sürgün kafilesi

İstanbul'da tutuklu bulunan İttihat–Terakki mensubu yaklaşık 70 kişilik bir grup, sürgün yeri Malta adasına gönderildi. (28 Mayıs 1919)
İtalya'nın güneyinde yer alan ve bugün küçük bir ada ülkesi olan Malta, o tarihlerde İngiltere’nin (Büyük Britanya) sömürgesi durumundaydı.
İngilizler, İstanbul'u işgal ettikten sonra, kendilerine muhalif gördükleri mevki ve kabiliyet sahibi hemen herkesi fişleyerek yakın takibe aldılar. Bir kısmını ise, kukla hükümetin de muvafakatiyle tutuklama cihetine gittiler.
Tutuklananların çoğunluğunu İngiliz muhalifi ve "savaş suçlusu" olarak addedilen eski İttihatçılar teşkil ediyordu. Fakat, en az İttihatçıların toplamı kadar başka fikirden kimseler de vardı, tutuklananlar arasında. Böylelikle, Malta sürgünlerinin sayısı günden güne çoğaldı ve yekûnu 150'ye vasıl oldu.
1919'un 28 Mayıs'ında başlayan tutuklama ve sürgünler, 1920'nin Kasım ayı sonlarına kadar devam etti. Sürgünlerin serbest bırakılmasına ise, ancak 23 Ekim 1921'de başlanabildi.
Aslında, Malta sürgünlerini bu tarihte serbest bırakmaya da İngilizlerin niyeti yoktu. Ancak, Anadolu'yu işgal etmekle meşgul bazı askerlerinin de Millî Kuvvetler tarafından esir edilmesi, İngilizleri hiç istemedikleri bir noktaya sürüklemiş oldu. Ankara hükümetiyle bir anlaşma/uzlaşma eğilimine giren İngiltere, 23 Ekim 1921 tarihi itibariyle elindeki sürgünleri Anadolu'daki esirlerle takas etmeye razı oldu. Takas işlemi, aylarca devam etti.
Malta'ya sürgün edilen meşhûr İttihatçılardan bazılarının ismi şöyle:
* Ali Fethi (Mebus, Dahiliye Nazırı; M. Kemal'in en yakın adamlarından.)
* İsmail Canbulat (Eski Dahiliye Nazırı; 1926'da İzmir Sûikasti bahanesiyle yargılanarak idam edildi. )
* M. Şükrü Bleda (Burdur mebusu, İttihat–Terakki Genel Sekreteri)
* Şükrü Kaya (Mülkiye Müfettişi; Cumhuriyet döneminde İçişleri Bakanı.)
* Said Halim Paşa (Eski Sadrâzam; Türkiye'ye dönmeyenlerden.)
* Ziya Gökalp (Ergani mebusu, üniversite hocası; M. Kemal'in "fikrimin atası" dediği Kürt kökenli Türkçü.)
* Kara Vasıf (M. Kemal'in has adamı.)
* * *
Malta sürgünlerinden meşhûr olmuş diğer bazı isimler ise şunlar:
* Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi (Şeyhülislâm; eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü'nün babası.)
* Ahmet Ağaoğlu (Afyonkarahisar mebusu, Darülfünûn hocası, yazar.)
* Rauf Orbay (Eski Bahriye Nazırı, Sivas mebusu; bilâhare Başbakan ve TCF'nin kurucularından.)
* Cevat Çobanlı (Komutan; Çanakkale ve İstiklâl Harbi kahramanlarından.)
* Süleyman Nazif (Eski Musul ve Bağdat valisi, şair-yazar; 16 Mart 1920'deki kanlı işgal sebebiyle kaleme alınan "Kara bir gün" başlıklı makalenin yazarı.)

KISA KISA

1918: A­zer­bay­can’ın kı­sa sü­ren is­tik­lâ­li: Enver Paşanın dirayetli mücadelesi neticesinde, Tiflis'te Azerbaycan Millî Şurâsı tarafından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilân edildi. SSCB (Rusya), Türkiye’ye yapacağı yardım karşılığında Azerbaycan’ı kontrolüne almak istedi. Ankara hükümeti buna göz yumdu. Kafkas İslâm Ordusunun yerini Kızılordu aldı; 28 Nisan 1920'de de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. Bu ülke, 70 sene müddetle komünist zulmü altında inledi. A­zer­bay­can’ın ye­ni­den is­tik­lâ­li­ne ka­vuş­ma­sı, 1990 senesinin yine aynı gününe tevafuk etti.
1927: TC da­hi­lin­de bu­lu­nan mil­lî sa­ray­lar ve res­mî bi­na­lar ü­ze­rin­de­ki bi­lu­mum ya­zı, tuğ­râ, ki­ta­be ve med­hi­ye­le­rin kal­dı­rıl­ma­sı hak­kın­da­ki (1057 sa­yı­lı) kà­nun Mec­lis­’te ka­bul e­dil­di..
1927: Re­jim mu­ha­li­fi o­la­rak gö­rül­dük­le­ri i­çin yur­da dön­me­le­ri ya­sak­la­nan meş­hûr 150’lik­le­rin, T. C. va­tan­daş­lı­ğın­dan da çı­ka­rıl­ma­sı­na da­ir (1064 sa­yı­lı) ka­nun ka­bul e­dil­di. 1938 yı­lın­da bir af çı­ka­rıl­ma­sı­na rağ­men, ço­ğu va­tan­per­ver o­lan bu in­san­la­rı­mı­z, ül­ke­de­ki baskıcı re­ji­me gü­ve­n sar­sıl­dı­ğı i­çin, va­tan has­re­tiy­le ya­na­rak gur­bet el­de ö­lüp git­ti­ler: Çer­kez Et­hem, Sultan Va­hi­ded­din, Şey­hü­lis­lâm Mus­ta­fa Sab­ri E­fen­di, vesaire...
1960: Sıd­dık Sa­mi O­nar baş­kan­lı­ğın­da top­la­nan pro­fe­sör­ler ku­ru­lu “27 Ma­yıs dar­be­si”nin meş­rû ol­du­ğu hak­kın­da bir ra­por ha­zır­la­dı.

@salihoglulatif’ten
Twitter'ın faydalı tarafı:
Taze haber ve bilgilerin, bayatlamayan söz, duygu ve düşüncelerin gayet pratik ve hızlı şekilde paylaşılabilmesi.
* * *
Twitter'ın faydasız yönü: 
Bazı kimselerin özellikle kendini pazarlama, cilâlama veya sırf hissiyatını tatmin etme cihetine gitmesi.
Okunma Sayısı: 3017
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai Mumcu

    28.5.2014 22:44:00

    Ingiliz dün ne idiyse bugün de o. Sadece artik bizzat kendi sahnede degil Türkiye’yi Kemalistler ve PKK lilar üzerinden yönetiyor. Türkiye acilen ülke cikarlari icin Montrö antlasmasini tek yanli feshetmeli. Istanbul bogazi yolgecen hani olamaz. Istanbul halkinin can güvenligi gececek gemilerin o ülkelere saglayacagi maddi ve askerî cikarlardan üstündür. Türkiye artik eski Türkiye degil diye Avrupa’ya tavir koyan Basbakan, hodri meydan Montröyü feshet Istanbulu tehlikeden kurtar!

  • Garib Doğu

    28.5.2014 08:16:00

    Kendini pazarlayan,cilâlayan,hissiyatını tatmin maksadiyle twitter atanlar enesine mahküm olmuş zavallılardır.Kendilerini başkalarına beğendirmeye çalışanlar bekledikleri samimi teveccühleri asla bulamayacaklardır.Ve bunlar gizli bir şirkin içindedirler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı