Dünya Kıble Günü
Kıble, yılda iki defa, 28 Mayıs ve 16 Temmuz günlerinde daha net belirlenir. 28 Mayıs’ta Türkiye saatiyle öğle vakti saat 12.18; 16 Temmuz’da ise, saat 12.27’de güneş tam Kâbe-i Şerif’in üzerinde bulunur. Bu iki vakitte, dünyanın herhangi bir yerinden güneşe doğru yönelen kimse, aynı zamanda kıbleye dönmüş olur.
Osmanlı gazileri Rumeli'de
Gazi Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, kat'î bir kararlılık içinde Anadolu'dan Rumeli topraklarına geçti. (28 Mayıs 1356)
Çanakkale Boğazı'ndan Rumeli'ye ayak basan Osmanlı gaza ve cihad birlikleri, ilk etapta Gelibolu'ya yerleşti.
Komutanlardan Ece Beyi fetih hizmetleri için bu bölgede bırakan Süleyman Paşa, yanına aldığı akıncı birlikleriyle Rumeli'nin içlerine doğru ilerlemeye devam etti. (Not: "Eceâbât" ismi buradan geliyor.)
Hayatı boyunca zaferden zafere koşan "Rumeli Fatihi" Gazi Süleyman Paşa, kendisinden evvel Rumeli'ye geçiş yapanlar gibi geri dönmeyi hiç düşünmedi. Onun niyeti, gittiği yerlerde kalıcı fetihlerde bulunmak ve oraları yine kalıcı eserlerle donatmak, mâmur etmekti.
Nitekim, öyle yaptı. Fethettiği yerlerde mescitler, medreseler inşa ettirdi. Bundan dolayıdır ki, yüzlerce yıldır Bolayır'daki mezarı başında rahmetle anılıyor. Aynı rahmet duâları Süleyman Paşa gibi, arkadaşları Gazi Yakup Bey ve Ece Bey için de okunuyor.
Malta’ya sürgün kafilesi
İstanbul'da tutuklu bulunan İttihat–Terakki mensubu yaklaşık 70 kişilik bir grup, sürgün yeri Malta adasına gönderildi. (28 Mayıs 1919)
İtalya'nın güneyinde yer alan ve bugün küçük bir ada ülkesi olan Malta, o tarihlerde İngiltere’nin (Büyük Britanya) sömürgesi durumundaydı.
İngilizler, İstanbul'u işgal ettikten sonra, kendilerine muhalif gördükleri mevki ve kabiliyet sahibi hemen herkesi fişleyerek yakın takibe aldılar. Bir kısmını ise, kukla hükümetin de muvafakatiyle tutuklama cihetine gittiler.
Tutuklananların çoğunluğunu İngiliz muhalifi ve "savaş suçlusu" olarak addedilen eski İttihatçılar teşkil ediyordu. Fakat, en az İttihatçıların toplamı kadar başka fikirden kimseler de vardı, tutuklananlar arasında. Böylelikle, Malta sürgünlerinin sayısı günden güne çoğaldı ve yekûnu 150'ye vasıl oldu.
1919'un 28 Mayıs'ında başlayan tutuklama ve sürgünler, 1920'nin Kasım ayı sonlarına kadar devam etti. Sürgünlerin serbest bırakılmasına ise, ancak 23 Ekim 1921'de başlanabildi.
Aslında, Malta sürgünlerini bu tarihte serbest bırakmaya da İngilizlerin niyeti yoktu. Ancak, Anadolu'yu işgal etmekle meşgul bazı askerlerinin de Millî Kuvvetler tarafından esir edilmesi, İngilizleri hiç istemedikleri bir noktaya sürüklemiş oldu. Ankara hükümetiyle bir anlaşma/uzlaşma eğilimine giren İngiltere, 23 Ekim 1921 tarihi itibariyle elindeki sürgünleri Anadolu'daki esirlerle takas etmeye razı oldu. Takas işlemi, aylarca devam etti.
Malta'ya sürgün edilen meşhûr İttihatçılardan bazılarının ismi şöyle:
* Ali Fethi (Mebus, Dahiliye Nazırı; M. Kemal'in en yakın adamlarından.)
* İsmail Canbulat (Eski Dahiliye Nazırı; 1926'da İzmir Sûikasti bahanesiyle yargılanarak idam edildi. )
* M. Şükrü Bleda (Burdur mebusu, İttihat–Terakki Genel Sekreteri)
* Şükrü Kaya (Mülkiye Müfettişi; Cumhuriyet döneminde İçişleri Bakanı.)
* Said Halim Paşa (Eski Sadrâzam; Türkiye'ye dönmeyenlerden.)
* Ziya Gökalp (Ergani mebusu, üniversite hocası; M. Kemal'in "fikrimin atası" dediği Kürt kökenli Türkçü.)
* Kara Vasıf (M. Kemal'in has adamı.)
* * *
Malta sürgünlerinden meşhûr olmuş diğer bazı isimler ise şunlar:
* Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi (Şeyhülislâm; eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü'nün babası.)
* Ahmet Ağaoğlu (Afyonkarahisar mebusu, Darülfünûn hocası, yazar.)
* Rauf Orbay (Eski Bahriye Nazırı, Sivas mebusu; bilâhare Başbakan ve TCF'nin kurucularından.)
* Cevat Çobanlı (Komutan; Çanakkale ve İstiklâl Harbi kahramanlarından.)
* Süleyman Nazif (Eski Musul ve Bağdat valisi, şair-yazar; 16 Mart 1920'deki kanlı işgal sebebiyle kaleme alınan "Kara bir gün" başlıklı makalenin yazarı.)
KISA KISA
1918: Azerbaycan’ın kısa süren istiklâli: Enver Paşanın dirayetli mücadelesi neticesinde, Tiflis'te Azerbaycan Millî Şurâsı tarafından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilân edildi. SSCB (Rusya), Türkiye’ye yapacağı yardım karşılığında Azerbaycan’ı kontrolüne almak istedi. Ankara hükümeti buna göz yumdu. Kafkas İslâm Ordusunun yerini Kızılordu aldı; 28 Nisan 1920'de de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. Bu ülke, 70 sene müddetle komünist zulmü altında inledi. Azerbaycan’ın yeniden istiklâline kavuşması, 1990 senesinin yine aynı gününe tevafuk etti.
1927: TC dahilinde bulunan millî saraylar ve resmî binalar üzerindeki bilumum yazı, tuğrâ, kitabe ve medhiyelerin kaldırılması hakkındaki (1057 sayılı) kànun Meclis’te kabul edildi..
1927: Rejim muhalifi olarak görüldükleri için yurda dönmeleri yasaklanan meşhûr 150’liklerin, T. C. vatandaşlığından da çıkarılmasına dair (1064 sayılı) kanun kabul edildi. 1938 yılında bir af çıkarılmasına rağmen, çoğu vatanperver olan bu insanlarımız, ülkedeki baskıcı rejime güven sarsıldığı için, vatan hasretiyle yanarak gurbet elde ölüp gittiler: Çerkez Ethem, Sultan Vahideddin, Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, vesaire...
1960: Sıddık Sami Onar başkanlığında toplanan profesörler kurulu “27 Mayıs darbesi”nin meşrû olduğu hakkında bir rapor hazırladı.
@salihoglulatif’ten
Twitter'ın faydalı tarafı:
Taze haber ve bilgilerin, bayatlamayan söz, duygu ve düşüncelerin gayet pratik ve hızlı şekilde paylaşılabilmesi.
* * *
Twitter'ın faydasız yönü:
Bazı kimselerin özellikle kendini pazarlama, cilâlama veya sırf hissiyatını tatmin etme cihetine gitmesi.