"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Burada şükreden orada ne yer?

Mehmet ÇETİN
15 Temmuz 2023, Cumartesi
“Bir nimet için şükreden daha iyisine kavuşur.”1 hadisinin değişik şekilleri hem dünyada hem ahirette vuku bulmaktadır.

Hanımı Hatice Yılmaz (1946-2021) ablayı hakikaten çok sevmekle kalmaz her hatırlamada medih ve şükranla yâd eden Bedi Yılmaz ağabey, bu defa da âdetini bozmadı, denize nazır balkonunda bizi ağırlarken.

Balkonun kenar tarafına, kıymetli eşimi alıp, hemen yanına oturacağım sırada Bedi Ağabey;

-Aman ahi, hanımların kıymetini bilelim, tembihini yapıverdi. Ben de,

-Ağabey işte onun için hemen yanına oturdum ya, dedim.

Rahmetli hanımına her gün iki cüz okuyup bağışladığını ifade etti ve aynı manayı teyiden şu hatırayı da nakletti.

Kızı, rüyasında annesini görür fakat annesinin tülbentindeki oya çok dikkatini çeker, der ki:

-Anne, bu oya nereden böyle, böylesi bir örgüyü dünyada hiç görmemişim, nasıl bir güzel motif var bunda, deyince annesi;

-Kızım, hani siz, o mübarek gecelerde okuyup da bana hediye ettiğiniz bin ihlâs-ı şerifinizin Cennetteki meyvesi bunlar, der.

Daldım gittim enginlere… Aliağa’nın deniz uzaktan dikkatimi çekmekle kalmadı sanki yanındaymışım gibiydim. Ses varsa elbette hareket de vardır. Hareket zamanın cismi, zaman da hareketin rengiydi. Arka arkaya gelen dalgalardaki bitmeyen heyecanda tecelli eden sıfatlar, muhtevasındaki mahiyetin hakikatini tecelli ettirmenin bitmez gayretindeydi. Biten dalga mazinin, yükselecek olanı müstakbelin, yükselen dalganın tepe noktası da şimdiki zamanın renginde olup, “Bana, bak!”, diyordu üçü. Üçünü bir ve beraber görme zamansızlığı okyanusunda enginlere tam dalarken, hanımın “Eee Mehmet Bey, nasılsın?” suali kısmen o denizden çekti, başımı çevirdim. Ya Rabbi, dedim, Senin bitmek bilmez esma ve sıfatların her bir şeyde muhteşem tecellileriyle tezahür ederken, hayran kalmamam mümkün değil, dedim. Hâl, anlıktı, gitmemle gelmem aynı anda vuku buldu, zamanda zamansızlığı yaşayarak zamanı aştım, Bedi Ağabeyin balkonuna geçtim. Mekânın farklılığı mühim değildi bu keyfiyette.

Bedi Yılmaz Ağabeyle Kab-ı Kavseyn meselesini müşavere etmek istiyordum. İmkân âlemi ile vücub âlemi arasındaki ahval şu sıralar çok dikkatimi çekiyordu. Bir bedevi geliyor, kısa bir zamanda sohbet-i Nebevîde (asm) bulunuyor ve kalkıp Yemen’e gidiyor orada İslâmı tebliğ ediyor. Nasıl mümkün oluyor ki koca İslâm’ın hakikatleri kısacık bir sohbette kalbine naklediliyor ve o sohbetten mübelliğ olarak âlemi irşada başlıyor? Zamansızlığı idrak için yaptığımız müşavere sohbetin tam da ahvaline münasip olarak bilgisayarın belleğindeki bilgilerin flash belleğe (USB) hızla aktarılması misalini kalbime getiren Rabbime hamdettim ki ‘Zaman, ehl-i hâlin ayak bağı olmamalıdır.’ sözlerine hak verdim.

Her an, birden fazla esma ve sıfat, ahvalimizle ya da ahvalimizde tecelli eder. Bunlar Ondandır ama O değildir. Şimdiki zamanda tecelli eden bu hakikatlerle istikbale nazaran ve fikren giderek, ezel canibindeki küllî sıfatların sahibi Allah’ın, bendeki temsîli cüz’î vasıflarla onları ilmelyakîn (bilmek), aynelyakîn (görmek) ve hakkalyakîn (yaşamak) mertebelerinin ahvallerinde o an, bahsedilen vasfın kaynağı ve sahibi olan Allah ile bir manada hemdem olma ahvali, kişinin anlık kab-ı kavseyni mana ve makamıdır, bildim. Ferden ferde değişebilen, hâlden hâle dönüşebilen, darlıkta, bollukta, kederde, sevinçte hayatın her mertebesindeki ahvalimiz, Rabbimizle muhatab olmadır, biline ki bu da sırr-ı ehadiyetin nur-u tevhid içinde inkişafıdır.

Madem hakikat budur, o hâlde her anın, şuur ve şükürle geçirilmesi, baki meyvelerin ihsanını netice verecek inşaallah. Burada elhamdülillah dersin, orada meyve yersin, kaziyesini müşterek kanaat edinerek Bedi Ağabeyin ziyaret sohbetine bir hatıra olarak kalb ve hafızaya kaydettik, elhamdülillah.

Dipnot:

1- Ebû’l-Leys Semerkandî, Tenbihü’l-Gafilîn

Okunma Sayısı: 1635
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı