"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nimetlendirme, ihtiyacın üstündedir -7

Mehmet ÇETİN
15 Kasım 2025, Cumartesi
“Elbette in’am, ihtiyacın mafevkindedir. Onun için, nimetin hazine-i rahmetten beşerin ihtiyâcına imdat için gelmesinin hak tabiri Enzelnâ ’dır, “ihraç” değildir.”

İn’am, ihtiyacın üstündedir

Nimetlendirme, elbette ihtiyacın yukarısındadır ve ihtiyaçtan yüksektir. İhsan, ihtiyacın üstündedir. 

Nimete muhtaç olunması hakikati o nimetin ihsanıyla gerçekleşir. Nimetlendirme olmazsa, nimet ortaya çıkmaz. Evlâdın şefkate muhtaçlığı, annenin şefkatli oluşuyla doğrudan irtibatlı olduğu gibi anneden şefkat ulaşmazsa evlâd mahrum kalır. 

Nimete olan ihtiyaç ne kadar ziyade olursa olsun, nimetlendirilme olmadığı sürede o ihtiyacın nimetlendirilmeye muhtaçlığı sürecek. Ne zaman ki nimetlendirilme tahakkuk etti, o zaman da ihtiyaç karşılandı, denilebilir. Bu da gösterir ki, nimetlendirme (in’am), ihtiyacın üstündedir.  

İn’ama (nimetlendirmeye) muhatap olan muhtaca, rahmet hazinesinden beşerin imdadına gelmesinin hak tabiri elbette “indirdik”dir; çıkardık, değildir. 

1.3 İhraç ifadesi ihsanı hissettirmez

“Hem tedricî ihracat beşerin eliyle olduğu için, “ihraç” kelimesi ihsan cihetini nazar-ı gaflete hissettirmez. Bir meseleyi ele alırken makam karıştırılmamalıdır. İhraç, inzal meselesinde anlatılmak istenen; beşerin ihtiyacı hakikatiyle Allah’ın merhamet ve ihsan hakikatini telif ederek tevhid gerçeğiyle gafletli nazarın uyandırılmasıdır.

Tedricî ihracat!

Bediüzzaman’ın “tedricî ihracat” çıkarımı dikkat çekicidir. 

Tedricî, derece derece ya da yavaş yavaş anlamına gelirken; tedricî ihracat da yavaş yavaş çıkarılması manasını taşır. Tedricî ihracatta, başka ellere muhtaçlık var, enzelnâ da tek elden manası var. İndirmek, nimetlendirmek yukarıdan olduğu için İlâhî olma vasfıyla tevhidi ifade eder. İşlenen konunun makamı ve tabiri cihetiyle burada ihracat kavramı ise çokluk ve yardıma muhtaçlık gibi ahvali nazara verir. Orduda düzenin erat arasında temini çok müşküldür ama komutan tek emri o orduyu hizaya getirir. 

Beşerin nazarı çoğu zaman gafletli olduğu için gözü önünde perde olan sebepleri aşamıyor, onlara takılıyor, hemen arka taraftaki hakikati göremiyor. Bu zaviyeden beşer, gafletli nazarıyla enzelnâ (indirdik) hakikatindeki sırrı, “ehreçnâ” (çıkardık) da arıyor ama o perdeler, ihsan hakikatini görmeye engel oluyor, “indirdik” tabirindeki ihsanı hissedemiyor.

Üstadın, hissettirmez ifadesi de tahlil edilmeli. Metinde, indirdik, çıkardık kavramların farkının anlatılması sebebiyle anlaşılmaz, ifade etmez demesi gerekirken hissettirmez demesi ile ne denilmek istenir? 

Enzelnâ ile ihsanın hissedildiğine vurgu yapılır ve ayetin ifadesiyle ihsanın hissedilmesi söz konusu edilir, diye anlaşılır.

1.4 Ayette kasdedilen mana, demirin nimet olmasıdır 

“Evet, demirin maddesi murad olunsa, mekân-ı maddî itibarıyla ihraçtır. Fakat demirin sıfatı ve burada mana-yı maksudu olan “nimet” ise, manevîdir. Bu mana-yı maddî, mekâna bakmıyor, belki manevi mertebeye bakar. Rahman’ın hadsiz mertebe-i ulviyetinin bir tecellisi olan hazine-i rahmetten gelen nimet, elbette en yüksek makamdan en aşağı mertebeye gönderiliyor. Hak tabiri Enzelnâ’ dır. Bu tabirle nev-i beşere ihtar eder ki, demir en büyük bir nimet-i İlâhiyedir.

Ayette, demirin bizzat maddesi murad edilen mana olursa o zaman maddî mekânı itibariyle “ihraç” tabiri doğru olurdu. Fakat demirin sıfatı, burada maksad edilen manadır o da nimet olmasıdır ki nimet de manevîdir. 

Ayetin ifadesinde zahirde olan maddî mana, esasen madde olan mekâna bakmıyor, bilakis manevi mertebeye bakıyor. Dolayısıyla Rahman olan Allah’ın, hadsiz ulvî mertebelerinin bir tecellisi olan rahmet hazinelerinden gelen nimet, elbette en yüksek makamdan en aşağı mertebeye gönderiliyor.

Hak ve doğru olan tabir enzelnâ olup bu tabirle insanı ihtar eder ki, demir, Allah’ın en büyük bir nimetidir. 

Okunma Sayısı: 183
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı