"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

6 yıl sonra gelen itiraf: İpin ucu kaçtı!

Mehmet KARA
02 Mart 2020, Pazartesi 00:11
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yeniden gözden geçireceğiz” sözleriyle yıllar sonra gündeme gelen İstanbul Sözleşmesi’nin getirdiği sıkıntıların 6 yıl sonra farkına varılması ciddî şekilde düşünülmesi gereken bir durum.

“Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir Avrupa meydana getirmek…” amacını taşıdığı belirtilen Sözleşme’nin özellikle “aile yapısına dinamit” koyduğu 6 yıl sonra ancak ortaya çıkıyor! Aslında bu sıkıntılar yıllardır dile getiriliyordu, Ankara Temsilciliğimizi ziyaret eden dernekler, siyasetçiler, sendikalar yanlışlığı hep dile getirdiler. Kampanyalar düzenlendi, paneller yapıldı, yazılar yazıldı, ama bir türlü bu sesler duyulmadı, ülkeyi yönetenler bir türlü harekete geçmediler. Kampanyalarda ve panellerde, “Toplumu ifsad eden, aileyi hedef alan İstanbul Sözleşmesi” ile ulaşılmak istenen sonucun son derece yıkıcı olduğu ifade ediliyor ve “derhal” sözleşmenin feshedilmesi isteniyor...

***

YİK’TE GÜNDEM GELİNCE! 

Meclis eski başkanlarından oluşan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nda sözleşmenin “bazı maddeleri”nin yeniden ele alınması gerektiği, özellikle de aile içi şiddet konusunda uygulanan “evden uzaklaştırma” tedbirlerine yönelik vatandaşlardan ve aile mahkemelerinden şikâyet geldiği belirtildiği ifade ediliyor. “Şiddeti önleyeceğiz derken ipin ucunun kaçırıldığı”nın Kurul’da gündeme geldiği yazıldı. (Türkiye Gazetesi, 21.02.2020)

Ama sözleşmenin sakıncaları sadece bundan ibaret değil elbette… İncelenmeye başlandığında bu sıkıntılar dikkate alınır mı bekleyip göreceğiz…

“Kadına yönelik şiddet” konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslar arası sözleşme özelliğini taşıyan “Sözleşme” 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için ‘İstanbul Sözleşmesi’ ismiyle hatırlanıyor. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren 81 maddeden oluşan sözleşmenin Meclis’teki 8 Mart 2012 (Dünya Kadınlar Günü’nde) tarihindeki görüşmelerinde Meclis’teki grubu olan bütün partilerin “ittifakı” ile geçmesi de dikkat çeken başka bir husus oldu.

***

ABD, RUSYA, JAPONYA İMZALAMAZKEN…

Dikkat çeken başka bir husus ise ABD, Rusya, Kanada, Japonya, Meksika, Vatikan ve Azerbaycan tarafından sözleşmenin imzalanmamış olması, Bulgaristan tarafından anayasaya aykırı bulunmasına rağmen Türkiye’de fazla tartışılmaması, adeta gözlerden kaçırılması oldu. 28 devlet ise anlaşmayı imzalarken birçok maddesini uygulamayacağını deklare etti… “Şerhsiz  imzalayan ülkeler ise, Türkiye, Arnavutluk, Belçika, Bosna Hersek, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Karadağ, Portekiz, San Marino oldu!

İmzalayan ülkeleri “hukukî olarak” bağlaması açısından önemli olan bu sözleşme devlet politikası haline geliyor. Bu sözleşmede, eş yerine “partner” denilmesi,  “namus” mefhumunu, “sözde namus” diyerek küçümsemesi gibi ifadelerin Müslüman ve Türk aile yapısına uymayan ifadeler olması meselenin ciddiyetini ortaya koyuyor.

Tepki çeken sözleşme Millî Eğitim Bakanlığı tarafından. 2014-2016 yıllarında Orta Öğretim Genel Müdürlüğü organizesiyle 10 ayrı ilde, liselerin 11. ve 12. sınıf öğrencilerine “Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi (ETCEP)” başlığıyla seminer konusu olarak sunuldu. “Yeniden Yazmaya Var mısın?” sloganıyla gençlere tanıtıldı! Gelen tepkiler üzerine Millî Eğitim Bakanlığı, projenin uygulamasını durdurdu. Projenin etkisiyle, o günlerde Ankara’da bir üniversitede bu sözleşmeyi nazara vererek, “tuvaletler, soyunma odaları kız-erkek müşterek olsun” taleplerinin dahi seslendirilmeye başlanması durumun vehametini anlamak açısından dikkat çekiciydi.

***

İKTİDARA YAKIN MEDYA BİLE TEPKİ GÖSTERİYOR!

Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, âilenin çözülmesine yol açan Millî Eğitim, Aile Bakanlığı ve KADEM projelerinin derhal durdurulmasını istemişti. Kaplan’ın bu sözleri tartışmalara sebep olurken, iktidarı destekleyen bazı yazarlar tarafından “cılız ifadelerle tepki gösterildiği”ni de not etmek gerekiyor.

Son açıklanan TÜİK verilerine göre evlenen çiftlerin sayısı 2018 yılında 554 bin 389 iken 2019 yılında yüzde 2.3 azalarak 541 bin 424 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı 2018 yılında 143 bin 573 iken 2019 yılında yüzde 8.0 artarak 155 bin 47 oldu. 

Evlenme oranlarının düşmesi ve boşanma oranlarının artmasında da bu sözleşmenin etkisinin olduğunu yabana atmamak gerekiyor.  

2000’li yıllarda “aile reisi kocadır” hükmü değiştirilmiş, “evlilik birliğini eşler beraber yönetsinler” hükmü ile “evlilik içi tecavüz suçu” hükümleri getirilmiş ve o dönemde bu mesele de çok tartışılmış, ancak bu konuda geri adım atılmamıştı! 

Burada bir de halen yürürlükte olan ve 2013’ün sonunda “Zinanın suç olmaktan çıktığını” da not düşmek gerekiyor.

Özetle, “aile” kavramı bütün toplumu ilgilendirdiği için de bu konuda herkese görev ve sorumluluk düşüyor… Önce aile korunamazsa şu anda yaşadığımız bir çok sorun katmerlenerek artacaktır. Toplumun yapı taşı olan aile yapısını tehdit eden İstanbul Sözleşmesi’nin sadece birkaç maddesinin değil, birçok maddesinin yürürlükten kaldırılması, âcilen tekrar gözden geçirilmelidir. 

Okunma Sayısı: 6017
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman KOÇAK

    2.3.2020 21:11:58

    "Son açıklanan TÜİK verilerine göre evlenen çiftlerin sayısı 2018 yılında 554 bin 389 iken 2019 yılında yüzde 2.3 azalarak 541 bin 424 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı 2018 yılında 143 bin 573 iken 2019 yılında yüzde 8.0 artarak 155 bin 47 oldu." Ürkütücü rakamlar..Toplumsal çöküşün belirtileri...

  • Mehmet Çetin

    2.3.2020 09:51:01

    Kaleminize sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı