Siyasetçilerin ağzı iyice bozuldu… Siyasetin dili iyice kirlendi... Gün geçtikçe bunun daha da kirleneceğini tahmin etmek zor değil. Kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil artık hakarete dönüştü. Millete örnek olması gerekenlerin bu üslûpla siyaset yapması yakışıksız kaçıyor, ama onlar her gecen gün şiddeti artan bir üslûpsuzlukla buna devam ediyor!
Geçmişte birbirleri hakkında ağır ithamlar ve hakaretlerin yıllar geçtikçe yerini “uzlaşmaya” döndüğüne de şahit oluyoruz. Bunu “Siyasî konjonktürün değişmesi”ne bağlamak son derece yanlış ama bunu da görüyoruz. Miting meydanlarından urgan atmaya, “senden cumhurbaşkanı olmaz” noktasından daha iki sene geçmişken o kişinin ikinci kez cumhurbaşkanı adayları olarak açıklanmasına, “Karun olmak”tan hesap sormaya kadar daha nicelerini sayabileceğimiz ağır suçlamalardan sonra beraber siyaset yapılan bir noktaya gelinmesine maalesef alıştık artık.
Ama geldiğimiz noktada artık iş iyice çığırından çıktı, çıkıyor. Buna dur denilmesi için de sandığın bir an önce milletin önüne konulması gerekiyor. Yoksa kirli dilde bir düzelme olmuyor tam tersine daha da kirli hale geliyor.
***
50+1 kavgası: Kimsen sen?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan 50+1 barajının düşürülmesi ile tartışma kavga çıkardı. Kavgayı yapanlar AKP’li bir yetkili ile Cumhurbaşkanlığı’ndaki bir kurul üyesi…
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Saray’daki 2 saat 20 dakikalık görüşmenin ardından Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için gerekli “yüzde 50+1” şartından şikâyet ettiğini aktarmasının ardından, yaşanan “fırtınalı polemik” Erdoğan-Karamollaoğlu, Cemil Çiçek-Devlet Bahçeli arasında devam etti. Bu atışmalar ve polemikler devam eden asıl polemik daha sonra çıktı.
AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar tartışmalar devam ederken, “Geçmişte karşı çıkmış, ağır eleştirilere muhatap olmuş biri olarak söz hakkım var. 50+1, Cumhurbaşkanımıza ve sisteme kurulan tuzaktı” açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum isim vermeden “Türkiye’yi değil kendilerini düşünenler, ülke karşıtlığını iş edinenler, hakkımda ‘Sorosçuluk yalanı’ yayma peşindeler. Ne yaparsanız yapın 2007 ve 2017’de iki kez halk tarafından kabul edilmiş Türkiye’nin sosyolojik ve siyasî istikrarının güvencesi 50+1 kuralından halk vazgeçmez” demesi kavganın fitilini ateşledi.
Adresi belli bu açıklamanın muhatabı Şamil Tayyar ise çok sert bir şekilde cevap verdi. Tayyar’ın “Soros’ dedik, ses Uçum’dan geldi. Hak etmediği koltuktan, koltuk sahibi olmayanları ‘kendini düşünmekle’ suçluyor. Cüretkâra bak. ‘Asla değişmez’ diyerek Cumhurbaşkanımızı da tehdit ediyor. Hadsiz, kimsin sen!” demesi tartışmanın daha da hararetlenmesine sebep oldu. Karşılıklı mesaj trafiğine dönüştü.
Sosyal medya hesabından “Uçum, devlet memurudur. Bir devlet memuru, siyasete racon kesemez. Siyaset yapacaksa, verir istifasını, çıkar er meydanına. Hodri meydan” diye açıklamalarını sürdüren Tayyar’a eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, “Görünen o ki Soros’un her yerde her kesimde adamları var. Hep içimizden vurulduk. Başımıza geçirdiklerimizin ihanetine uğradık. Gerekli dersi almadığımızı görmek üzüyor bizi. Şimdilik bu kadar diyeyim” diyerek destek verdi.
Uçum bu sözlere, “Pozisyon ve statü siyaseti peşinde koşanlar, dar çıkarlarından başka değeri olmayanlar; yalanı, fitneciliği, fırsatçılığı normal görüyorlar. Adımızı kötü niyetle zikredenlere yönelik beyanımızı kendilerine prim yapmak için kullanmaya heves ediyorlar. Bunlar muhatabımız değildir” diyerek sözlerini daha da ileriye taşıdı.
Uçum’a destek yine Saray’dan geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, “Yüzde 50+1’le ilgili ‘2017’de Cumhurbaşkanımıza tuzak kuruldu’ diyenler 2007’yi de tuzak mı görüyorlar. Her ikisi de halkoyuyla kabul edildi. O tarihte tuzak kuranlar kimdi peki? 2014 ve 2018 seçimlerinde çıkmayan kaos şimdi nasıl çıkacak? 50+1 halka dayalı siyasetin sigortasıdır” diyerek desteğini açıkladı.
AKP yetkilisi ve eski bir milletvekili ile Cumhurbaşkanlığı yetkililerini karşı karşıya getiren 50+1 tartışması bakalım nerede duracak?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan bu tartışmaya el mi koyar, yoksa izlemekle mi yetinir onu da pencereden izleyip göreceğiz.
***
SÖZÜN ÖZÜ
“AKP üstü örtülü MHP Lideri Sn. Bahçeli’nin tüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye ifade edilen mekanizmayı kontrol ettiği kritik manivelası % 50+1’i sorguluyor! AKP, % 50+1 prangasından kurtulmak istiyor, ama kurtulmaları mümkün değil! Çünkü AKP-MHP ittifakının kilidi % 50+1! % 50+1’i sorgulamak MHP için ‘Casus belli’ manasına gelir.”
(Gültekin Uysal DP Genel Başkanı)