Torba mıdır, çuval mıdır?
Meclis’te geçtiğimiz hafta partilerin grup toplantıları iptal edilip ziyaretçi girişi yasaklanırken genel kurul çalışmaları devam etti. Genel Kurulun gündemi, birbiriyle bağlantısı olmayan kanunların bir araya getirilip görüşülen 40 maddelik “torba yasa”ydı.
Hükümet “torba yasa” uygulamalarına son verileceği ve yasaların milletvekilleri tarafından yapılacağını söylese de özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinden bu yana “kanun görüşme sürecinde tasarruf sağlamak” amacıyla çok sık başvurulan bir yöntem olarak uygulamayı sürdürüyor.
TBMM’de son dönemde kabul edilen 24 torba yasa ile onlarca kanunda tam 300’e yakın değişikliğe imza atıldı.
Geçtiğimiz haftada Meclis 40 maddelik bir kanun teklifini yine “torba kanun” yöntemi ile görüştü. Muhalefete mensup milletvekilleri değişik ifadelerle bu yöntemi hep eleştire geldi. Bu haftada böyle oldu.
İYİ Partili Ahat Andican, “İktidarın Meclis’e dikte ettirdiği torba yasaları çıkarabilmek için böylesine riskli bir dönemde ve ortamda Meclis çalışmalarını devam ettirmenin ne vatanperverlikle ne de kahramanlıkla bir ilgisi yoktur” diye tepki gösterirken, başka milletvekilleri de “torba”nın içinde yer alan bekçilerle ilgili teklife itiraz ettiler.
Vekiller, “Torba yasa mıdır, çuval yasa mıdır, poşet yasa mıdır, bunu bir yana bırakıp da sahiden halk sağlığını konuşup tüm tedbirleri almamız gerekirken bu torba yasayı konuşuyor olmamız bir vahamettir” diye tepki gösterdi. Muhalefetin “Korona virüsü ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu” kurulmasıyla ilgili teklifi AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi.
Bu reddedilmede Sayın Bahçeli’nin, “CHP’den gelen hiçbir teklife evet dememe” sözü hatırlara geldi. CHP’nin teklifine “evet” demeyen MHP, İYİ Parti ve HDP’nin tekliflerine hiç “evet” demeyeceği kaydedildi. Anlaşılan, hükümetin torba yasa yöntemini bırakma gibi bir niyeti yok.
***
HELE BİR SORUN NEDEN RED ETTİK?
Muhalefetin önergesini neden reddettiklerini sosyal paylaşım sitesinden, “CHP, HDP ve İP, Korona Virüsü araştırma komisyonu kurulsun diye önerge verdi, Ak Parti ve MHP red etti. Evet red ettik. TBMM’de neyi araştıracağız? Sağlık bakını Fahrettin Koca ve hükümet canla başla çalışıyor. Önerge veren milletvekilleri Meclis’te 10 kişi bile yoktular. Plân koas…” şeklinde bir paylaşımda bulunan MHP’nin en konuşkan milletvekili Cemal Enginyurt’a destek eski milletvekili Ahmet Orhan’dan gelmiş. Orhan, “Olur olmaz her konu ve durumda başvurulan Meclis Araştırma Önergesi sistemi bu istismarcı, samimiyetsiz muhalefet tarafından denetim aracı olmaktan çıkarılmıştır” demiş…
Bütün bunları okuyunca aklımıza Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde milletvekillerinin iktidarı denetleme aracı olarak kullandıkları “sözlü soru önergesi” ve TBMM’nin Bakanlar Kurulu’nu denetleme yetkisinin kaldırıldığını hatırladık. Yeni sistemde bakanlar hakkında gensoru da verilemiyor. Cumhurbaşkanına soru dahi sorulamıyor. Bir tek Meclis Araştırma önergesi ve “yazılı soru” verilebiliyor.
“Yeni sistemde Meclis’in yetkileri daha arttı” diyenlere duyurulur.
***
VEKİLLER OMUZ OMUZA ÇALIŞIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında düzenlenen Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm toplantısının, Beştepe yerine Çankaya Köşkü’nde düzenlenmesine farklı yorumlar yapıldı.
“Toplantı neden Saray’da değildi?” sorularına “güvenlik” diye cevap verildi. “Çankaya köşkü daha mı güvenli?” ya da “Beştepe daha mı güvensiz?” sorularını da akıllara geldi.
Çankaya Köşkü’nün virüsten korunmaya ihtiyacı yok mu? Çünkü orada da Cumhurbaşkanlığı’nın birçok birimi var ve çalışan yüzlerce insan var…
Bu sorular cevap beklerken başka bir soru daha gündeme geldi. “Bu toplantının güvenlik gerekçesi ile Çankaya köşkünde yapılıyor olmasını sıradan bir tesadüf değil anlamlı bir tevafuk olarak değerlendiriyoruz” diyen İYİ Parti Grup Başvekili Müsavat Dervişoğlu’nun, “Toplantıya katılım sağlayanlar 1’er metre ara ile oturuyor. Biz de Meclis’te omuz omuza çalışıyoruz” demesi de ilginçti.
Gerçekten de, Çankaya Köşkü’nde alınan tedbirler kadar Meclis’te neden tedbir alınmadı? Birisi buna geçerli bir sebep söyleyebilir mi?