"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Malı götürdü demesinler!”

Mehmet KARA
12 Temmuz 2021, Pazartesi
Açlık sınırının altında maaş alan asgarî ücretlinin durumunu anlatmak için dört kişilik bir ailenin üç öğün simit yiyip çay içmesi kullanılır.

Şu anda üç öğün simit yiyip bir bardak çay içen bir asgarî ücretlinin maaşının yarısı gidiyor. Bir bakıma asgarî ücretli için simit (Ankara’da çok kullanılan bir tabirdir) fakirin döneri oluyor. 

Ankara’da simit 2 lira, çay 3-3.5 lira… Dört kişilik bir aile her öğün simit yese günde 12 simit eder. Bu da günlük 24 lira, aylık 720 lira demek. Bunun yanına bir çay eklenirse 1.500 lirayı bulur. Elektrik, su, doğal gaz, telefon faturaları derken 2.830 lira olan asgarî ücretle geçinmek için mu’cize gerekir. 

Bundan bir iki sene önce hemşehrim Çankırı Milletvekili AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun günde üç öğün çay-simit tüketildiğinde asgarî ücretlilerin geçinebileceğine ilişkin sözleri ve yaptığı hesap çok tenkit edilmişti. Akbaşoğlu, Çankırı’da bir bardak çayın 1 TL, simit fiyatının da 1 TL olduğunu belirtip “5 kişilik bir aileden yapacağım hesabı. AK Parti kurulduğunda 2002 yılında asgarî ücretli vatandaşımızın maaşı sabah, öğle, akşam çay-simit almaya yetmiyordu. Şimdi asgarî ücretlinin maaşı ne kadar, 2 bin 20 lira. Koyduk kenara. Bir çay, bir simit iki lira. Beş kişilik bir aile bir öğünde 10 lira. Günde 30 lira. Ayda ne yapar, 900 lira. 2020 lira eksi 900 lira ne yapar; demek ki 1120 lira cebinde kalıyor. Daha mı iyi, daha mı kötü? Soruyorum matematik yaptık muhterem, şöyle kalk bakayım ayağa” demişti. 

Sayın Akbaşoğlu’nun 2021 yılı ortalarına geldiğimiz şu günlerde çay-simit hesabını tekrar yapmasını bekliyoruz. İki yıl sonra cepte kalan miktar ne kadar oldu/oluyor, onu da öğrenmiş oluruz. 

Çay simit demişken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde Mersin ziyaretinde simit ikramı yapılınca kendi üslûbunca, “Simit veriyorsun, ama Erdoğan diyecek ki Kılıçdaroğlu malı götürdü” esprisini de aktaralım. 

Kılıçdaroğlu’na bu eleştiri yapılır mı bilmiyoruz, ama hesap da ortada…  

Ekonomi iyi gitmiyor. Altın, döviz aldı başını gidiyor. Başta elektrik, doğal gaz, akaryakıt olmak üzere yüksek oranda zam yapılıyor. İşsizlik had safhada… Artık pek çok kişinin çay ve simit bile yiyemez duruma düştüğü de ortada... Enflasyon durdurulamıyor. Ekonomi de her gün tehlike çanları daha fazla artıyor. 

Artık “çay-simide devam” bile denemez duruma gelindiyse ülkeyi yönetenler iki ellerini başlarının arasına koyup düşünmeleri gerekir. 

*** 

AÇIK VAR MI, YOK MU? 

Resmî rakamlara bakıldığında bile milyonlarca işsiz var. Genç işsizlik rakamları yüzde 25’leri geçiyor. Üniversite mezunları, okudukları bölümlerin haricinde çalışmak durumunda kalıyor.  

İşsizliğin en fazla olduğu alanlardan birisi de öğretmenler. Atanamayan öğretmenler gerek bakanlık, gerek siyasetçiler, gerekse de meydanlarda seslerini duyurup atama beklediklerini söylüyorlar.  

Güvenlik tedbirleri gerekçesiyle pek vatandaşların arasına giremeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslerini duyuran atanamayan öğretmenler, atanacağı duyurulan 20 bin öğretmenin 40 bine çıkarılmasını isterken, “Yalvarıyorum size yalvarıyor, lütfen yalvarıyorum, ek 40 bin atama” diye seslerini duyurabildiler. Erdoğan ise atanamayan öğretmenlere, “İhtiyacımız neyse onu alıyoruz” dedi. “Açık var” cevabını alınca da, “Hiç alâkası yok. Tam tersini fazlalık var” demişti. 

Bu sözler Millî Eğitim Bakanı Selçuk’a sorulunca, Erdoğan’ın sözlerinin salgın dönemiyle ilgili olduğunu söylerken, “Yoksa bizim öğretmen ihtiyacımız var” diye düzeltme ihtiyacı hissetmesi de ilginçti. 

Sayıştay raporlarına da yansıdığına göre 138 bin öğretmen ihtiyacı var. Eğitim sendikaları da bunu teyit ediyor. Atama bekleyen öğretmen sayısı ise 500 binleri buluyor. 

138 bin öğretmen açığı varken “atanamayan öğretmenler” bunun üçte biri kadar atama yapılmasına dahi razı… Öyle görülüyor ki, 20 binin üzerinde öğretmen ataması yapılmayacak.  

Erdoğan “fazlamız var” derken, Bakan “açığımız var” diyor. Şimdi gel de çık işin içinden… 

*** 

VEKİL KÖŞESİ  

Bu haftaki vekil köşesinin misafiri Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın… Sayın Akın Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “AK PARTİ iktidarını uyarmaktan dilimizde tüy bitti. Temmuz öncesinde ‘elektrik ve doğal gaza zam yapmayın’ diye çağrıda bulunduk, dinlemediler. Mayıs öncesinde ‘akaryakıtta ÖTV zammı yapacaksınız, yapmayın’ dedik, dinlemediler; şimdi de akaryakıtta ÖTV’ye zam yapmaya hazırlanıyorlar ve bunun yolunu yapıyorlar. Çağrıda bulunuyorum: Yapmayın! Vatandaş zor durumda. Elektrik ve doğal gaza Temmuz zamlarının enflasyona doğrudan katkısı yüzde 1, dolaylı katkısı yüzde 1,5; bu oranlar iğneden ipliğe zam demek. Vatandaş artık zamlardan nefes alamıyor. Mutfakta emekli Ayşe Teyzenin tencereyi kaynattığı tüpün fiyatı son yedi yılda –yani Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildiğinden bu yana- 70 liradan 145 liraya, 200 liralık elektrik 504 liraya, 300 liralık doğal gaz 620 liraya çıktı. Artık yeter, düşün milletin yakasından…” 

İğneden ipliğe zam gelirken Sayın Akın’ın sözleri de gerçekten de milletin sesi olmuş… Siz ne dersiniz? 

*** 

UÇUŞA TAM GAZ 

Son zamanlarla ilgili bir özet konuşmayı da DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt yaptı. “Temmuz ayında ekonomi uçacak, Avrupa bizi kıskanacak’ demişlerdi inanmamıştım. İlk günden uçtuk ya! Elektrik fiyatlarına yüzde 15, doğal gaz fiyatlarına yüzde 12 zam, uçuşa tam gaz devam. Artık tasarruf zamanı; ampulleri patlatalım, doğal gazı kendimiz çıkaralım. Hükümetimize yük olmayalım!” diyen Enginyurt haksız mı?  

Temmuz’da “müjde” beklerken zamlarla karşılaştık… 

Okunma Sayısı: 2167
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı