"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorumlusu kim?

Mehmet KARA
25 Ağustos 2025, Pazartesi
Ülkede “mutlu azınlık” diye tabir edilen bir kesim hariç emeklisinden asgarî ücretlisine, memurundan çiftçisine büyük ve ağır bir ekonomik krizle baş etmeye çalışıyor.

Geçim sıkıntısı had safhada. AKP’nin yaptırdığı ankette bile 2026 için ekonominin “iyi” olacağını düşünenlerin oranı 21.7’de kalırken, “kötü” olacağını düşünenler yüzde 30.3 çıkmış.

Asgarî ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmaması, milyonlarca emekliye verilen 16.811 lira maaş, memura yapılan zammın düşük kalması, çiftçinin girdi maliyetlerinin yüksek olması artık vatandaşın hayatını dayanılmaz noktaya getirdi. 

Ankara’da emeklilerin eylemindeki açıklama sonrasında bir milletvekilinin dağıttığı simidi alan bir emeklinin, “Şimdi bu simidin yarısını arkadaşıma vereceğim! Kestane balı yiyenlere duyurulur. Yiğit soğana, emekli simide muhtaç oldu” demesi durumun özeti olmuştu. Ailesine bakamayan, gizli gizli oturup ağlayan emeklilerin var olduğunu söyleyen bir dernek yöneticisinin sesini duyan olmadı, olmuyor…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, “Keşke emekli sayımız daha az olsaydı da mevcut emeklilerimize daha fazla imkân sunabilseydik. 16 milyonu geçen emekli sayımız var. Dolayısıyla aldığımız her karar çok büyük sonuçlar doğruyor. Ama biz her zaman emeklilerimizi de anlıyoruz” sözleri ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “‘Şu anda emekli maaşlarında bir adaletsizlik söz konusu, farklı prim günleri olanlar aynı maaşı almamalı” ifadesi “bunun sorumlusu kim?” sorusunu gündeme getiriyor. 

Erdoğan’ın, “Ekonominin sorumlusu benim, ben” sözü hafızalarda yer etmişten, bunun cevabı nettir. 23 yıldır iktidarda olan şu anki hükümettir…

Yani, eğitimden sağlığa, çalışanların maaş belirleme yönteminden ücret düzenlemelerine her alandaki plânsızlık ülkeyi büyük bir ekonomik krizin içine sürükledi.

***

DRAMATİK DURUM”MUŞ!

Açıkladığı rakamlara güven iyice sarsılan Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK) 2023 yılına ait “Sosyoekonomik Seviye” çalışmasını yayımladı. 

26 milyon haneyi inceleyen TÜİK’in ilk defa Türkiye’deki gelir dağılımının röntgenini çekmesi dikkat çekti.

Çalışma, 7 farklı sosyoekonomik gruba ayrılan toplumun yüzde 1.1’ini ‘en üst seviye’ olarak kategorize edilen ‘ultra zenginler’ oluşturduğunu ortaya koydu. ‘Üst seviye’ denilen ‘zenginler’ ise yüzde 11 oranında çıkmış. Toplumun yüzde 36.1’ini orta sınıf, yüzde 51.8’ini alt sınıf yani yoksullar oluşturuyor. Yoksul sınıfın en alt katmanında ise nüfusun yüzde 16.7’si yaşıyor. Zenginlerin yüzde 28.6’sı İstanbul’da, yüzde 11.5’i Ankara’da, yüzde 6.7’si İzmir’de ikamet ediyor. 

İlçeler ortalama sosyoekonomik seviyeye göre sıralandığında, skoru en yüksek yedi ilçe sırasıyla Çankaya (Ankara), Kadıköy (İstanbul), Beşiktaş (İstanbul), Etimesgut (Ankara), Nilüfer (Bursa), Bakırköy (İstanbul) ve Güzelbahçe (İzmir) ilçeleri oldu.

Skoru en düşük yedi ilçe ise sırasıyla Çamoluk (Giresun), Derebucak (Konya), Doğanşar (Sivas), Felahiye (Kayseri), Dikmen (Sinop), Pınarbaşı (Kastamonu), Bayramören (Çankırı)  ilçeleri oldu.

Bu verileri paylaşan AKP eski milletvekili Şamil Tayyar’ın, gelir dağılımındaki dengesizliğin üzerinde durulması gereken “dramatik bir durum” olduğunu söylerken, “Sistemden beslenip zenginleşenlerin CHP’ye yönelmesi, sistemin mağdur ettiği dezavantajlı kesimlerin sağ partileri tercih etmesi ayrı bir sosyolojik tahlili zorunlu kılıyor” tespitinde bulunması dikkat çekici.

TÜİK, 2025 verilerini ne zaman açıklar bilemiyoruz, ama bundan daha kötü bir durum olacağı kesin. Çünkü her yıl asgarî ücret, emekli maaşları daha da geriliyor. En düşük emekli maaşı birkaç yıl önce asgarî ücretin yüzde 50 üzerinde iken şu anda yüzde 30 gerisinde kalıyor. 

Bu çalışmaya bakınca “dramatik durum” ifadesi çok yetersiz kalıyor. Vahim denilse yeridir.

Okunma Sayısı: 1623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Semanur Tunoğlu

    25.8.2025 23:17:15

    Yüz senedir, Halk partililer ülkenin iliğini sömürmüş ve dindarların ensesinde boza pişirmişken, feyafilacayib bazı dindarlar nasıl olur da halk partisinin iktidarına yeşil ışık yakabilir?

  • Osman Yıldırım

    25.8.2025 14:13:30

    Durum bu derece hahim iken halen bazı dindarların bu iktidar ve liderinden direnenleri haksızlığa ve hukuksuzluğa razı oldukları anlamına gelmektedir. Bu tablo başka bir 8ktidar ve lider döneminde yaşanmış olsaydı yerlerinden oynar adeta kıyamet kopardı, ancak dindarların basiretli kapanmış olmalıki hem dindar hem adaletsiz olmayı bugünkü iktidara yakıştırmalar çok garip bir durumdur. Gazetemizdede songünlerde türeyen bazı yorumculara 100 yıl önceki CHP uygulamalarını bahane göstererek bu iktidara alkış tutmaları kabul edilecek bir manzara değil ancak basiretlerinin açılması için onları Allaha havale etmekten başka yapılacak bir şey yok.

  • Hüseyin İlhan

    25.8.2025 07:34:02

    Ülkedeki iktisadi tablonun yegane suçlu ve mes2ulü ERDOĞAN'dır. 1-Ben ekonomistim,onlar ne anlar ekonomiden,diyerek bu güne kadar ki iktisadi hayat ile ilgili kararları alan ve tek doğrultuda süğrdüren kendisidir.KKM.deprem vergilerinin hazineden tek kuruş çıkmadığını söylediği YİD müteahhitlerine verilmesi,çiftçiye mazotu,gübreyi,zirai ilacı fahiş fiyatlarla veren ve 'YAT'lara ÖTV-KDV'siz mazot sattıran o duuur. 2-Ülkemizin ve milletimizin menfaatine olan ADANA MUTABAKATI gibi hem müslüman komşumuzun hemde islam ülkesi olan iki ülkenin milleti,devleti,din kardeşliğinin menfaatine olan antlaşmayı bozarak ülkemize trilyon doları aşan zararı,din kardeşi ülkemizi hak ile yeksan ettiren kararları veren de odur. ŞAM'da cuma namazı kılacağız,diyerek müslümanalrı aldatan birine güvenen vallahi büyük gaflet içindediiir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı