Zehranur Çalık (5) kardeşimiz, annesi İlknur Hanım’a şöyle sormuş: “Anneciğim, biz balık yiyince onları öldürmüş olmuyor muyuz? Bu günah değil mi?” İlknur Hanım Zehranur’un bu sorusunu bizimle de paylaştı.
Kur’ân ne diyor?
Bitki ve hayvanlar, insanlara hizmet için yaratılmıştır. İnsanlar ise Allah’a kulluk etmekle vazifelidir. Kâinata konulan nizam bunu gerektirmektedir. İslâm’da yiyeceklerle ilgili temel kural helâl ve temiz olmasıdır. Kur’ân’da bu hususta şöyle buyurulmaktadır: “Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helâl şeylerden yiyin...”1
Taze bir rızık, balık
Helal olan hayvanlardan dana, koyun, keçi gibi hayvanları besmele ile ve dualarla kesildikten sonra yiyebiliyorken, deniz hayvanları olan balıkları yiyebilmemiz için ayrıca kesim şartı aranmaz. Balık tutulduktan bir süre sonra ölmüş olur ve bu da insanlar için taze bir rızıktır. Kur’ân’da bu konuda ayette şöyle buyuruluyor: “Taze et yemeniz için denizi sizin hizmetinize veren Allah’tır.” 2 Dinimiz, yenmesi helal ve temiz olan hayvanların, israf edilmeden rızık olarak yenmesini ve şükredilmesini emreder. Bu ölçüler içinde hayvan eti yemek günah değildir. Bunun dışında keyfî olarak hayvanların öldürülmesi, acı çektirilmesi ise dinimizde yasaktır ve insanlığa sığmayan bir kötülüktür.
Balık terfi ediyor
Bir hayvanı ya da bitkiyi yediğimizde biz onları öldürmüş olmuyoruz. Onlar yok olup gitmiyor. Aksine daha yüksek bir vazifeye hizmet etmiş oluyor. Meselâ Zehranur balık yediğinde o balık onun vücuduna girer ve harika işler yapmaya başlar. Nasıl mı? Balıktaki bazı vitaminler beynine, bazıları gözüne, bazıları diline gider ve Zehranur’un kulluk vazifesine dahil olmuş olur. Onunla beraber Allah’ı düşünür, zikreder, ibadet eder, güzel işler yapar. Böylece balık, bir bakıma mertebe atlayarak insan hayatına çıkmış olur. Bu da balık için bir kayıp değil, terakkî, yani daha yüksek bir mertebeye geçiştir, terfî etmektir. Böyle baktığımızda balık yemek merhametsizlik değildir. Allah’ın verdiği nimeti tanımak ve O’nun koyduğu ölçüler içinde kullanmaktır.
Dipnotlar:
1- Bakara, 168; 2-Nahl, 14.