Akif, salonda çizgi film izlerken, uyuyakaldı. Rüyasında kocaman bir elma yiyordu, ama nasıl güzel. Eee, oruçlu olunca rüyalar yemek programına dönüşüyordu. Sonra aklına oruçlu olduğu geldi, ama iş işten geçmiş ve elmanın yarısını yemişti bile. Yarısını da masaya bırakarak iftardan sonra yemeliyim, diye düşündü.
İftar olunca rüyasındaki gibi bir elma gördü, elma sepetinde. Ve annesine sadece yarısını yiyeceğini söyledi. Yarısını da babasına verdi. Babası yarım elmayı yerken, tam elma bir elma yiyormuş gibi mutlu olmuştu. Bunun sebebi şuydu ki; eğer kendi malından paylaşırsan bu daha mutluluk vericiydi. Akif ise yarısını rüyasında yediği elmanın kalanını yemenin mutluluğunu yaşıyordu.