İran ve Irak, Ortadoğu’da Soğuk Savaş döneminin iki ezeli düşmanı.
Her iki ülkenin özellikle 1980 ile 1988 arasındaki 8 yıl süren ve kazananı belli olmayan savaşı hatırlardadır. İran’da Humeyni’nin vefatı ve Irak’ta ABD işgali ile Saddam Hüseyin’in idamının ardından bölgede yeni değerlendirmeler yapılmıştır.
İki ülkenin 8 yıllık savaşında 1 buçuk milyondan fazla insanın öldüğü bildiriliyor. Ancak değişen dengelerin ve konjonktürün İran ve Irak’ı Askerî İşbirliği Anlaşması’na getirmesi de uluslar arası ilişkilerin realist yapısını bir kez daha ispatlıyor.
Yakın geçmişte savaşmış iki ülke arasında bir süredir askerî görüşmeler devam ediyor. Irak Savunma Bakanı Cuma Anad, İran Genel Kurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Hüseyin Bakeri ile 14 Kasım’da Tahran’da görüştü. Anad’ın iki günlük ziyaretinde, İran-Irak arasında imzalanacak Askerî İşbirliği’ni güçlendirmek için imzalanacak Anlaşma üzerinde çalışıldı.
Anlaşma görüşmelerinde askerî tatbikat planlanması, ortak sınırlarda güvenliğin arttırılması, muhtelif savunma konuları, Irak’ın terörizmle mücadeledeki askerî kapasitesinin güçlendirilmesi vb. başlıkların ele alındığı belirtiliyor. Görüşmelerde Bakeri’nin, jeopolitik düşman ABD’nin uzun süredir Irak’ta terörizmi desteklediğini ileri sürdüğü aktarılıyor.
Saddam sonrasında Irak’ta, Şiî grupların etkisinin arttığı ve iktidarda Başbakanlık dahil birçok stratejik konumu elde ettikleri biliniyor. Son yıllarda İran’ın, Irak’taki gelişmelere doğrudan müdahil olduğu yönünde değerlendirmeler de mevcut. Yapılacak Anlaşma, İran hakkındaki değerlendirmeleri doğrular nitelikte. Bununla birlikte yine Anlaşma haberinin, Irak’ta geçtiğimiz 2 yıldır yaşanan “işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, rüşvet, nepotizm, alt yapı yetersizliği, işgalci kuvvet ABD’ye yönelik öfke, İran’ın Irak’ın içişlerine karıştığı” hakkındaki büyük toplumsal protestolardan sonra gelmesi de düşündürücü bir durum. Ancak şu bir gerçek Tahran’ın, Irak’taki etkisi tartışılmazdır.
Tahran’ın, Irak’taki büyük etkisini The New York Times Gazetesi’nin 19 Kasım 2019 tarihli ve “The Iran Cables: Secret Documents Show How Tehran Wields Power in Iraq (İran’ın Bağlantıları: Gizli Belgeler Tahran’ın Irak’ta Nasıl Güç Elde Ettiğini Gösteriyor) başlıklı geniş haberinde görmek mümkün. Haberde “Tahran’ın onayı olmadan hiçbir Iraklı siyasetçinin Başbakan olamayacağı”na değiniliyor. Yine haberde 25 Ekim 2018 ve 7 Mayıs 2020 arasında Başbakanlık yapan ve istifa ile görevinden ayrılan Adil Abdülmehdi’nin de hem Tahran hem de Washington tarafından kabul gören bir figür olduğu kaydediliyor. Hatta Tahran’ın, Irak’taki büyük etkisi, Irak’taki halk gösterilerinde İran’a ait temsilcilik binalarının hedef alınmasıyla iyice somutlaşmıştı.
İran-Irak’ın 14 Kasım’daki Askerî İşbirliği Anlaşma çalışması, BM’in İran’a uygulanan silâh ambargosunu kaldırma kararı ve bu karara ABD’nin karşı çıktığı bir dönemde gerçekleşti. Daha önce iki ülke arasında 2017’de de Askerî Anlaşma imzalanmıştı. Bu Anlaşma da İran’ın, Suriye ve Yemen’deki rolü sebebiyle ABD’nin endişelerini arttırmıştı. Böylece İran’ın yaptırımlara rağmen silâh sanayiini geliştirmeye çalıştığı anlaşılıyor. Bu Anlaşma ile İran’ın, Irak’a askerî teçhizat satışını da yapması muhtemeldir. Business Insider adlı internet haber sitesinin 12 Ocak 2015 tarihli nüshasında “Iran Has Never Been More Influential In Iraq (İran, Irak’ta Hiç Bu Kadar Etkili Olmadı)” başlıklı haberi dikkate değer nitelikte. Habere göre “Irak, İran’ın silâhlarının neredeyse ana müşterisi oldu. Irak’ın silâh ve askerî malzeme karşılığında İran’a 10 Milyon Dolar ödediği” belirtiliyor.
İran hakkında ilginç bir şekilde 1970’lerden beri ABD yapımı helikopter filosuna sahip olması da ayrıca yorumlanıyor. Günümüzde Tahran yönetiminin bölgenin askerî güç merkezlerinden biri olmayı hedeflediği düşünülüyor.
İran-Irak Askerî İşbirliği Anlaşması’nın, İran’ın Irak’taki nüfuzunun daha da artmasına vesile olacağına işaret ediliyor. Birde İran’ın yaptırımlara rağmen, bölgesel askerî güce dönüşme gayretinin, İran’a ambargo uygulayan ve Ortadoğu’da rekabet halinde olan aktörlerin dikkatinden kaçmayacaktır.