"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Hizmetlerinden Bir Portre: Selahattin Konyalıoğlu

Muzaffer KARAHİSAR
03 Kasım 2020, Salı 00:43
Nur Talebeleri, ahir zamanda dinsizlik cereyanları ve ifsat komitelerine karşı Risale-i Nur hakikatleriyle İslâm’ı inancının ulviyetini müdafaa ederler.

Onlar, iman ve Kur’ân hizmetlerini hayatının gayesi edinmiş faziletli insanlardır. “Nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez.” diyen Bediüzzaman’ın hizmet düsturlarıyla ve ondan aldıkları iman ve irfan dersleriyle hayatlarına yön verir, sırat-ı müstakimi takip ederler. 

Şuurlu iman, ihlâs, teslimiyet ve muhabbetle Allah’ın (cc) İ’lâ-yı Kelimetullah dâvâsı ve “Emr-i bil maruf, nehyi anil münker.” kudsi fermanıyla hakkı tebliğ ederek rızasını kazanmayı ideal edinmişlerdir. Sevgili Peygamberimizin (asm) sünnetini ve İslâm dininin ulvî hakikatlerini tahkiki iman, samimî ubudiyet ve takvayı esas alarak yaşarlar. Her an Asr-ı Saadeti örnek alır. Peygamberimize (asm) muhabbetle bağlanır, Ehli Beyt’i hürmet, hasret ve duâ ile yâd ederler. 

Asrımızda imanın tehlikeye atan inkârcı felsefenin fikir karanlıklarına karşı Kur’ân’ın güneşinin nurlu tefsiri Risaleler sayesinde en müşkül sorulara cevap verirler. Nur Talebeleri, İslâm’ın iman esaslarını, hidayet nurlarını, iki cihan saadetini temin eden hayat düsturlarını muhtaç gönüllere ulaştırırlar.

Nur Talebeleri ilmiyle, irfanıyla, ihlâs ve samimiyetiyle birbirinden güzel hasletleri, huyları, güzel davranışları vardır. Hırs, kibir, gurur, riya, ucb, gösteriş gibi huylardan ve tasannudan uzak mütevazı yaşarlar. Onların ahlâk ve fazilet sahibi mü’minlerin vasıflarını taşırlar. Her musîbete sabır, duâ ve tevekkülle mukabele ederler. 

Selahattin Konyalıoğlu, Yeni Asya’da 21.09.2019 tarihindeki yazısında Risale-i Nur eserlerini tanımanın ve okumanın insana kazandırdıklarını kendi hayatından örneklerle anlatmıştı. Küçük yaşta hafız olan ve genç yaşta İttihad Gazetesi ile Nur Risaleleri’ni tanıyan, yarım asrı aşkın zamandır Nur hizmetlerine gönül vermiş ve kadim Yeni Asya okuyucusu olan Selahattin Konyalıoğlu, bir ilahiyatçı ve eğitimci olarak anlattıkları, yazdıkları, hayat tecrübeleri genç kuşaklara yıllarca ışık tutup yol göstermiş bir münevver.

Selahattin Konyalıoğlu, Bolu 1946 doğumlu. 3.5 yaşındayken annesi vefat etmiş. Babasının ilgi ve desteğiyle eğitimini devam ettirmiş. Kur’ân sevgisi, hafızlığı ikmal, birincilikle bitirdiği İmam Hatip Lisesi 6. sınıf öğrencisiyken İttihad Gazetesi’ni okumaya başlamış. Yüksek İslâm Enstitüsü’nü kazanarak İstanbul hayatı başlamış. Risale-i Nurlar’ı tanıması, Bediüzzaman’ın meslek ve meşrebi konularında Üstad’ın talebelerinden bilmediği konuları sormuş, izahlar isteyip bilgiler almış. Gençlik dönemini Bediüzzaman’ın dâvâsı ve Nur cevherleriyle süslemiş. 

Sohbetinde: “Cenab-ı Hak bana iki nimet ihsan etti. Biri hafızlık, ikincisi Risale-i Nurlar’dır.” şeklinde şükretmektedir. Bekir Berk, Sadullah Nutku, Mehmet Fırıncı ve diğer ağabeylerden ilmî, imanî, siyasî, içtimaî bilgiler almış. Risale-i Nuru Kur’ân tefsiri olarak daha çok mütalâa etmiş. Üstadın hayatını bütün safhalarıyla öğrenmiş. 5. Şuâ’nın izahını Bekir Berk’ten dinlemiş. Üstadın: “Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sâdâ İslâmiyet’in olacaktır.” sözü ona şevk ve heyecan vermiş. O ümit ve şevkle Nur hizmetini hayatının gayesi ve ideali edinmiştir.

Selahattin Ağabey: “Bu dünyada Risalelerdeki prensip ve gayelere göre hayat geçirmek gerektiği, istikametimiz, dayanışmamız, metanetimiz, sebatımız, sadâkatimiz sağlam temeller üzerinde olmalıdır. Bu asrın cemaat asrı olduğu şuurunda olup şahs-ı manevî yolunda sebatla yürümek. Din hizmetlerinde en büyük engelin enaniyet olduğunu bilmek” gerektiğinin şuurunda olmayı ifade etmiştir. 

1980 ihtilâlinde öğretmenlikten 1 yıl açığa alınmış, on gün hapis yatmıştır. Cesaretinden, şecaatinden hiçbir şey kaybetmemiş, yılmadan iman hakikatlerini savunmuş. Açığa alınan öğretmenler başka işlerde çalışmışlar. O bir yıl boyunca evinde lügatle mütalâa ederek Risale-i Nur okumuş. Daha sonra mahkemede beraat etmiş, hakları iade edilmiş. Öğretmenliğe dönmüş. Çok sevdiği öğretmenlik mesleğinde emekli oluncaya kadar çalışmış. Hayatında her şeye sabır ve şükürle rıza göstermiş. 1982 yılında hac farizasını ifa etmiş.

Selahattin Ağabey’in değişmeyen günlük programında Kur’ân okumak (2-3 cüz), Risale okuma ve Yeni Asya gazetesi onun ayrılmaz bir parçasıdır. Okuduğu gazeteyi uygun olan yerlere bırakır. Uygun olmayan kişilere de köşe yazılarını keserek götürür okur, anlatır ya da bırakır. Her ay abone olduğu dergilerimizi ihtiyaç olan kişilere dağıtır. 

Selahattin Konyalıoğlu, Bolu hizmet erlerinden. Risale-i Nur sohbetlerinin müdavimlerinden. Kütüphanesindeki kitapların yüzde sekseni Yeni Asya yayınları, teşkil etmektedir. Risale-i Nur okumalarını Hatıra Külliyat’tan yapmaktadır. Yeni Tanzim Lügatsiz Risale-i Nur Külliyatını da temin etmiş. Ailede herkesin ayrı ayrı Külliyatı var. Eşi, çocukları, torunları bütün aile mensuplarına toplam 13 takım Külliyat sahibi olmuşlar.

Konyalıoğlu’nun üç ayrı dosyada araştırmaları, yazıları ve dokümanları var. Yeni Asya’da yayınlanan yazıları, eğitimle ilgili gerekli hususlar (Eğitim yöntemleri), Hizmet Ehli İçin Altın Prensipler (vecizeler) ve benzeri dinî, ilmî, meslekî alanlarda çalışmaları araştırmaya değer niteliktedir.

İstikamet Üzere Gidişin Meyveleri başlıklı köşe yazısında: “Dine hizmette yeis, mevki, makam, şöhret, menfaat gaye olamaz.” yazısı onun hayata bakışını ve hizmet prensiplerini açıkça tarif etmektedir.

İlmi, irfanı, ihlâs ve mahviyetiyle örnek bir Nur Talebesi vasıflarını müşahede ettiğimiz Selahattin Ağabey’in gizli bir kutup gibi manevî enginliklerine, ihlâs derinliklerine, ruhanî lezzetlerin derecelerine ulaşmada idrakimiz aciz kalır…   Aşkla, şevkle, zevkle koştuğu iman hizmeti yolunda uzun ömürler dileyerek onun mektubundaki duâsıyla iktifa edelim: “Risale-i Nur dairesinde ömür sürmeyi, iman ve Kur’ân’la kabre girmeyi Allah’ımızdan duâlarımızla niyaz ederim…”

Selahattin Ağabey ile bizi tanıştıran Şehit Mehmet Oğlu Necip dedesinin ruhaniyeti oldu. 1900 doğumlu mübarek insan, İstiklâl Savaşı’nda 30 Ağustos 1921’de Afyonkarahisar topraklarında şehit düşmüş. “Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!/Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.” 

O şimdi Afyonkarahisar’da meçhul kabrinde huzur içinde yatmaktadır. Allah rahmet eylesin, bizleri şefaatine nail eylesin…

Okunma Sayısı: 2384
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özdemiroğlu

    3.11.2020 07:43:09

    C. Allah, Selahaddin Ağabey ve emsallerini bizlere numune ve hizmet tarzlarını nasip eylesin!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı