Bir 'Nurs Seyahati'nin Notları - 2: Urfa, Üstad'ın son ziyaret yeri

GAZİANTEP’İ MEHMET ÇEMBERLİTAŞ İLE GEZDİK

Osmaniye sınırını geçince fıstıkları olgunlaşmış ağaç- lar, Gaziantep’e yaklaştığımızı hatırlatıyordu. İşgalci Fransızlara karşı Şahin Bey önderliğinde düşmanın direnişini kıran ve çekilmek zorunda bırakan Antep halkının gösterdiği kahramanlık destanı dolayısıyla Gazilik unvanı almış Anadolu’da bir serhat şehrine giriyoruz.

Gaziantep’te bizi Mehmet Çemberlitaş karşıladı. Şehir merkezini gezdirirken sohbet esnasında: “Bazen düşünüyorum. Ben tahsilsiz bir insanım. Kardeşlerimiz doktor, profesör, tahsilli insanlar, ufukları geniş. Bazen niçin ihtilâf oluyor, neyi paylaşamıyoruz? Üzülüp ağlıyorum” demişti. Onun samimî sözlerinden çok etkilenmiştim. Kırk senedir Çarşamba dersini kaçırmayan Mehmet Kardeş, bizleri Gaziantep Kalesi, Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Tekke Camii ve Mevlevî Müzesini gezdirdi. Gaziantep gerilerde kalsa da baklavasının ve fıstığının tadı, zevki, lezzeti, kokusu damağımızda şükre vesile oluyordu.

MANCINIK

KELAYNAKLAR ŞEHRİ BİRECİK

Gittiğimiz Anadolu şehirlerinde ecdadımızın eserlerini hayranlıkla ziyaret ediyoruz. Misafirperver, güler yüzlü, mütevazı insanların sıcak ve samimî sohbetleri seyahatimizde gönlümüzde unutulmaz izler bırakıyordu. Rahmetli Menderes’in yaptırdığı Fırat Nehri üzerindeki tarihi köprüyü geçerek Birecik’e girdik. Kenarında kayıklar yüzen, nazlı nazlı akan Fırat Nehri’nin ikindi sonu çok lâtif manzaraları vardı. Suyun bereketi, haşmeti ve üzerine yansıyan ikindi güneşinin ışınları görülmeğe değer güzellikteydi.

Kelaynaklar şehri Birecik’te bizi büyük ruhlu küçük Yusuf Seyda’nın dedesi Metin Hoca misafir etti. Doğu insanının misafirperverliğine yakışır usûl, adap ve ikramlarla ağırlandık, dinlendik. Birecik Kalesi’ni gördük, Fırat sahil parkında kısa geziden sonra veda edip yola çıktık.

HZ. EYÜP KUYUSU

PEYGAMBERLER ŞEHRİ URFA’DAYIZ

Şanlıurfa’ya doğru yönelince maddeden tecerrüd, manaya intisap gibi oldu. Ruhen hafifledik. Yolculuğumuz manevî bir vasıf kazandı. Peygamberler şehri Şanlıurfa, tarihiyle, kültürüyle, medeniyetlerle, kahramanlıklarla hep cazip sırlı, insicamlı, manevî bir yönü vardır.

HZ. EYÜP MAĞARASI

Bu şehrin bereketli, şifalı suyu ve mukaddes zenginliklerine dokunmak, kalben, ruhen manevî havasını teneffüs etmemiz için her şey hazırdı. Nurs yolculuğumuzda Şanlıurfa, Hazret-i Üstadın 1960’da yaptığı son yolculuk, son ziyaret ve mübarek son nefesini verdiği son mekândır. Hasretle ve hüzünle hatırladığımız, ömrü çile ile geçen, haksızlıklara maruz kalan gönüller sultanı Bediüzzaman, bu nurlu şehirde, İpek Palas Oteli’nde vefat etmiştir. Mübarek Üstadımız, vefatından sonra beyaz kefene sarılmış Halilurrahman Dergâhı’nda kendisi için hazırlanan mezara tevdi edilmişti.

“MEVTİM, HAYATIMDAN FAZLA HİZMETE VESİLE OLUR”

Hayattayken ömrünün sonuna kadar ona eza ve cefa veren zihniyet, haksız yere “beni bu tahammülümün fevkinde bu tehcir ve tecrit ve tevkif ve tazyike sevk edenler…” Hapislerde, tecridi mutlakta işkence çektiren, zehirleten bedbahtlar, vefatından sonra da rahat bırakmamışlar. “Yıkılmış bir mezarım ki…”  Vefatından kısa zaman sonra ihtilâlci zihniyet, ifsat komiteleri onu Mevlid-i Halil Camii haziresindeki dergâhtaki mezarından mübarek naaşını alarak başka bir yere nakletmişler.

ÜSTADIN MAKAMI

Üstadın: “Mevtim, hayatımdan fazla o hizmete vasıta olur ümidini besliyorum” sözünden endişe duymuş olmalılar. Şimdi Şanlıurfa’daki o mekânda Üstadın mezar yeri makamı olarak ziyaret ediliyor. Temiz ve düzenli mekânda Üstad’la alâkalı bilgi levhaları var. Üstadın son günlerinde suyundan içtiği bir de çeşme bulunuyor. Fatihalar okuduk, duâlar ettik.

AHMET RÜZGAR MEDRESESİNDE HUZUR İÇİNDE UYUDUK

Halilurrahman Külliyesi’nde bulunan mağarayı, Balıklı Gölü, medreseleri ziyaret ettikten sonra Eyüp Peygamber Camii’ne gittik. Sabır kahramanı Hz. Eyüp (as) sabır makamı mağarada inzivaya çekilip masiyete, musîbete ve ibadet üzerine sabır etme düsturunu nefsimizde tefekkür ettik. Rabbimize Hz. Eyüp gibi sadâkatle, tevekkül ve teslimiyetle sabretmek için hamd ve duâ ettik. “Allah sabredenlerle beraberdir, Allah sabredenleri sever.” âyetlerini hatırladık… Maddî ve manevî kirlerimizden temizlenmek için şifalı sudan bol bol içtik ve boy abdesti aldık.

GAZİANTEP YÖRESEL PAZARI

Şanlıurfa, Van Mevlidi ve Nurs yolculuğu seyahatimizin önemli noktalarındandı. Geceyi geçirdiğimiz rahmetli Ahmet Rüzgâr medresesinde huzur içinde uyuduk. Kardeşlerimizin ve hemşerilerimizin ilgisi, sevgisi ve refakati bizleri son derece mutlu ve mesrur etti. Urfa kebabı ikram eden güzide insanların nezaketli muamelesi, hürmetkâr tavırları, eksiksiz hizmetleri İslâm kardeşliğinin vecibelerini gösteriyordu.

-DEVAM EDECEK-