Risalei Nur, Nurculuk dâvâsı ve hakikat mesleğinin bu vatana, millete, ilim sahasına ve insanlığa Kur’ân’dan alarak hediye ettiği birçok ortak değerleri vardır. Samimî ve halis bir Nur Talebesi, nerede, kiminle, hangi şartlarda olursa olsun “Müsbet hareket etmekle” mükellef ve sorumlu olduğunun farkında olmalıdır. Nur Talebeleri, camide, sokakta, dağda, bayırda, darda, bollukta, nerede olursa olsun ve medenî insanlarla İslâmî şeair ve ortak değerleri medenice paylaşmak, uhuvveti ve samimiyeti tesis ve devam ettirmek amacındadır.

Özellikle Yeni Asya meşrebinde olan Nur Talebelerinin tarzı budur. Topluma ve sahaya “pozitif değer” kazandırmaktır. Asırlara ışık ve Nur tutan Nur mesleğinden aldığımız eğitim, meslek, meşreb, tarz ve usûl de budur. Örnek olma, yardımseverlik, nezaket, tahammül, sabır, cesaret, sebat ve çözüm üreten hoş tarzlar bu dâvânın, cemaatin parolası ve şiarıdır.

Bu cümleden olarak biz de bu güzel programın boşluklarında Nur Cemaati’nin diğer gruplarından bazı kardeşlerimizle özel irtibatlar kurup hatıra tazelemeyi de ihmal etmedik. Bunların da güzel neticelerini hep gördük ve göreceğiz inşallah.

Yirmi yıl önceden Alanya ilçemizde derslerde beraber olduğumuz başka bir Nur grubumuzda olan kardeşimizi iş merkezinde ziyaret ettik. Yılların hasretini, samimî bir hava içerisinde hatıralarla yad ettik. Ortaokul sıralarında başlayan tanışıklığımız ve irtibatımızdan hiçbir şey kaybetmediğimizi görmenin bahtiyarlığını yaşadık. Bu kabiliyetli, samimî ve nazik kardeşimiz şehrin en işlek yerinde iş merkezinin de sahibi olmuş. Dünyayı gezen ufuklu ve gayretli bir insan ve Nur dâvâsında himmetli bir fert olarak hizmetlerine devam ediyor. O akşam bu kadar işinin arasında iade-i ziyaretle dersimize katılması da ayrı bir nezaketiydi.

Bir başka faaliyetimizde daha önce yıllarca birlikte olduğumuz, aslen Erzincanlı olan bir kardeşimizi telefonla arayarak Refet Kavukçu Abinin müzesinde birlikte olup bir müddet sohbet etmek oldu. Vefa ve ittihadın önem ve gereği için bize düşen kardeşliğin gereğini yapmış olduk.

Programın son günü olan, Pazar günü, Kuzeydoğu Anadolu Bölge Meşvereti vardı. İlkönce kendi aralarında meşveretlerini yaptılar. Dilek ve temenniler maddesinde Yönetim Kurulu’ndan biz üç kişi ve Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz’ü dâvet ettiler. Gazetenin yayın politikası ve akışı hakkında sorular sordular. Bu sorulara makul ve doğru olan cevaplar verildi. Kardeşlerimiz de verilen bu cevap ve bilgilendirmelerden tatmin olup çok memnun kaldıklarını belirttiler. Biz de bölgedeki hizmet, çalışma ve faaliyetleri duymaktan çok memnun olduk.

Bir başka takdir edilmesi gereken konu da hanım kardeşlerimizin heyecan, şevk ve gayretleri ve ikramlarıydı. Bu şefkat kahramanlarına samimî teşekkürlerimizi sunuyoruz. Cemaatin her gece geç saatlere kadar ilgi ve pür dikkat dersleri takip etmeleri, ilin en güzel yerleri için hazırladıkları çevre gezisi ve ziyaret saatleri, evlerini bizlere tahsis etmeleri, müdakkik ve samimâne davranmaları takdire şayandı.

Tatlı dil, güler yüz, hasbi hal, uhuvvet kardeşliği, ihlâsın tezahürleri her şey mükemmele yakın gayet güzel ve doyurucuydu.

Katılımcılardan gelen güzel bir değerlendirmeyi de paylaşmak istiyorum.

“Abi Allah razı olsun herşey için gerçekten güzel bi program oldu konular da güzel seçilmişti. Abi ayrıca Risale-i Nur ölçüleriyle olaylara bakış konusunda önemli bilgiler edindik. Risale-i Nur Talebelerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgiler edindik. Herkesten, katılanlardan Allah razı olsun.”

Hasılı, yazacak daha çok şey var.

Can-ı gönülden tebrikler Erzincan Yeni Asya sevdalıları diyoruz. Tadı damağımızda kalan bu gibi programların bütün yurt sathında devamını bekliyor, arzu ediyor ve temenni ediyoruz.