"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nefsim ve şeytan ile meşveret ettim

OZAN KAYA
23 Mayıs 2021, Pazar
Ben, nefsim ve şeytan ile 3 kişi meşveret ettik. 111 kuvvetinde ilerleyeceğiz.

Evimde ilânatı yaptım, bundan sonra benim dediğim olacak. Dinlemedim kimseyi; ben bir erkektim, baskındım. Parayı ben kazanıyordum. Eşim, hem hanımefendi, hem fıtraten farklı olmasına rağmen, direttim. Çocuklarım, farklı yaşta ve cinsiyette olmasına rağmen, onların bu farklılıklarını, mizaçlarını kâle almadım. Kendi kararımı direttim. Çünkü BEN meşveret etmiştim, 3 kişi ile. Ben, nefsim ve şeytan.

Sonra, derse gittim, istişare vardı. 5 kişiydik (örnekleme). Ama benim 111 kuvvetinde aldığım karar var. Diğer ağabeylerin aldığı karara muhalefet ettim. Kendi gücüme güvendim. Onlar 4 kişiydi, (bin-yüz on bir) benden manen bin yüz on fazla kuvvet de olmasına rağmen.

Hata mı ettim diye hiç düşünmedim. Çünkü benim aldığım karar, karardı, bir üst makamın kararı beni bağlamazdı. Meşveret-i Meşrûa’yı ve Şahs-ı Maneviye’yi kabul etmedim, edemezdim.

Bu gibi durumlarda içimizde hemen meşveret edip, kararımızı kontrol ediyorduk. Ben, nefsim ve şeytan. Zatî Şeytan’ın muhteşem bir özelliği vardı. Avukatlık. Bizi çok iyi savunuyordu. Enaniyetim ise öyle kalındı ki; bana söz kalmadan kararımız netleşiyordu.

Her neyse..

Bunları okuyunca ne kadar saçma geliyor di mi? Farkındayım, dayandığı istinad noktası Nefis ve Şeytandı. Aldığı düsturlar ne Âyet-i Kerîme, ne Sünnet-i Seniyye, ne de Risale-i Nur’du.

Ve şunu idrak ediyoruz, ne kadar Kur’an’da okusak, ne kadar Sünnet ve Hadis de dinlesek, ne kadar Risale-i Nur okuyup/dinlesek dahi, konuyu kendimize yontmuştu/yormuştu.

Benliğimizin ölçüleri ağır basmıştı.

Ben böyle diyorum, ben bunu böyle olsun istiyorum. Ben, ben..

Allah’ım, beni ve bizleri benlikten, enaniyetten ve şeytana uymaktan muhafaza eyle. Amin. Amin. Amin.

Sistem Kitapçığımızın başındaki Meşveretin Düsturları ile sizleri Allah’a emanet ediyorum.

Müslümanların hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyedeki saadetlerinin anahtarı meşveret-i şer’iyedir. “Ve emruhum şûrâ beynehüm.” [Onların işleri aralarında istişare iledir.] (Şûrâ Sûresi: 38) âyet-i kerîmesi şûrâyı esas olarak emrediyor. (Hutbe-i Şamiye, s. 153)

“Veşâvirhümfi’l-emr.” [İşlerinde onlarla istişare et.] (Âl-i İmran Sûresi: 159) emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım. (Emirdağ Lâhikası, s. 59)

Siz, meşveretle ne lâzımsa yaparsınız. Fakat ihtiyatla, telâşsız, velveleye vermemek lâzım. (Emirdağ Lâhikası, s. 249)

Bundan sonra her meselemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. (Emirdağ Lâhikası, s. 383)

Okunma Sayısı: 1420
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sebahattin Yaşar

    15.6.2021 10:20:18

    Tebrikler kardeşim, insanın mwsveret mevzuunda nerede, nasıl yanılabileceğini gösteren güzel bir yaklaşım. Üsküp da güzel. Yeni yazılarınızı heyecanla bekliyorum.

  • Halil İbrahim Karahan

    26.5.2021 16:42:44

    Allah razı olsun

  • Halil İbrahim Karahan

    23.5.2021 04:22:04

    Allah razı olsun. TEBRİK EDERİZ

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı