Ben farkına varmadım!!
Gizlisin, ancak bugün umum ve avam,
Seni aramadan, bekliyor bu gece!!
Rahman-ı Rahim’den izin al ve gel!!
Hasbihal..
Leyle-i Kadir’i ihya etmek için telefonumuza gelen linkleri kontrol ettim. İftardan sonra en yakın ders Çorlu’da idi. Ben ki Tarsus / Mersin’den Çorlu’ya derse gidecektim. Hem de dersi okuyacak ağabey, İzmir’den gelecekti.
Allah Allah.. Akşam akşam bu nasıl olur.
Sonra hızlıca Van’a gittim. Baktım ki orada da İstanbul’dan ders yapmaya bir ağabeyim gelmiş. Maşaallah dedim.
Ders sonunda topluca İstanbul’a döndük.
Geceyi umumî olarak İstanbul’da ihya edecektik. Allah Allah. Maşaallah. Türkiye’nin dört bir yanında ağabeyler hazır. Bir çayımız eksik. İşte bu nasıl olur sorusunun cevabı..
Bunu bir kaç sene önce soruyor olsak; hayretler içinde kalırdık. Ancak son bir yıldır, herhangi bir yerden istediğimiz an, istediğimiz yerdeki derse IŞIK HIZINDA gidip, katılabiliyoruz.
Allah Allah. Nedir bunun hikmeti.
Malûmunuz teknoloji, internet, görüntülü toplantı imkânları.
Bu Mana-i İsmi ile tecelli eden dış yüzü.
Ya peki iç yüzü? Mana-i Harfi ile tecelli eden yüzü.
İşte yıllardır her okuduğumda hayret ile anlamaya çalıştığım HÜVE NÜKTESİ (13. SÖZ) kendini daha açık göstermeye başladı, bana.
“Aynen öyle de: Emr ve iradenin bir arşı olan havanın, rüzgârın her bir parçası ve bir nefes ve tırnak kadar olan HÜVE lâfzındaki havada; küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcud telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkileleri bulunsun ve o hadsiz işleri beraber ve bir anda yapabilsin veyahut o HÜVE’deki havanın belki unsur-u havanın herbir parçasının herbir zerresi, bütün telefoncular ve ayrı ayrı umum telgrafçılar ve radyo ile konuşanlar kadar manevî şahsiyetleri ve kabiliyetleri bulunsun ve onların umum dillerini bilsin ve aynı zamanda başka zerrelere de bildirsin, neşretsin. Çünki bilfiil o vaziyet kısmen görünüyor ve havanın bütün eczasında o kabiliyet var.”
Çok dar dairede bakınca odamdaki hava zerreleri bana tavandaki lambanın ışığını ve ısısını getirirken, yan odadaki çocukların sesini ayrı ayrı getiriyor. Buna ilâveten telefondan hangi linke tıkladımsa o ders odasındaki farklı farklı yerlerdeki farklı farklı ağabeylerin hem simalarını hem seslerini işitiyorum.
Allah Allah.
Bu nasıl bir mu’cize-i kudrettir.
Aslında bilimsel olarak teknolojik detay vererek açıklanabilecek bir konu. Allah Allah. Hayrettir ki Allah’ın kanununa bak!
Artık HÜVE NÜKTESİNE mana-i harfi ile bakabiliyoruz. Allah’a binlerce hamdüsena olsun ki, bu Ramazan-i şerifte her gün farklı farklı diyarlardaki derslere ışık hızında katılmamıza vesile oldu.
Binlerce kez Elhamdülillah.
Bu vesileyle Leyle-i Kadirinizi tebrik ederim.