HDP'li milletvekilleri, bölgede çekilen fotoğrafları ellerinde tutarak basın mensuplarına gösterdi. 

Cizre, Nusaybin, Yüksekova başta olmak üzere bölgede katliam olduğunu savunan Baluken, yaşanılanlara Parlamento'nun duyarsız kaldığını söyledi. Nusaybin'de devlet terörü uygulamalarının 10. gününü doldurduğunu dile getiren Baluken, Meclis'in duyarsızlığına tepki gösterdi. 20'ye yakın arkadaşının bu faşizan uygulamadan dolayı Meclis Genel Kurulu'na gelemediğini anlatan Baluken, oy kullanma hakkını kullanamadığını ifade etti. Bu darbe uygulamalarına, milletvekillerine yapılan ölümcül müdahalelere bir kınama yayınlanmasını istediklerini belirten Baluken, ancak bu taleplerinin Meclis tarafından geri çevrildiğini ifade etti. 1990'lı yıllarda Deniz Baykal'ın Lice'ye giremediğini anlatan Baluken, Lice'ye giremeyen zihniyetin bugün bu faşizan uygulamaları meşrulaştıran bir tavra girdiğini söyledi. 

Meclis'te, alanlarda, sokaklarda, meydanlarda en etkin mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Baluken, meselenin demokrasinin katledilip katledilmeme meselesi olduğuna dikkat çekti. Şu an uygulanan sokağa çıkma yasaklarının yasa ve Anayasa'ya aykırı olduğunun altını çizen Baluken, 3 Mardin milletvekilinin şu an açlık grevinde olduğunu hatırlatarak; çözüm yerini Meclis gösterenlere bu fotoğraflara bakmalarını istedi. Açlık grevinde olan milletvekillerine seslenen Baluken, "Eğer uygun görürlerse sonuç alınıncaya kadar parlamento grubu olarak bunu yüklenmek istiyoruz." ifadelerini kullandı. 

Meclis'te bu fotoğrafları gösterdiklerinde kendilerine "Orada ne işi var" diyen milletvekilleri olduğunu dile getiren Baluken, konuya ilişkin Meclis Başkanı, AK Parti ve diğer muhalefet partilerinin sessizliğini kınadı. "Ölümcül müdahale altında bu açlık grevi yapılamayacağını söylüyoruz." diyen Baluken, yeni Meclis Başkanı ile yarın görüşeceklerini ve net bir siyasi tavır beklediklerini ileteceklerini ifade etti.