"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

En mükemmel oruç, bütün organ ve duygularla tutulan oruçtur!

Prof. Dr. İlyas Üzüm
01 Nisan 2024, Pazartesi 03:00
RAMAZAN RİSALESİNDEN GÜNLÜK MESAJLAR

Said Nursi Ramazan Risalesinin Yedinci Nüktesinde orucun uhrevî hayatımız açısından manevi kâr ve kazançlarına bakan hikmetlerinden bahsederken sözü en mükemmel orucun tarifine getiriyor ve şöyle diyor: “Orucun en ekmeli ise mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazât-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır.”1

Oruç en temelde yemekten, içmekten ve cinsi meşguliyetten uzak durmak anlamına geldiğine göre bu üç şarta riayet eden bir kimse bu ibadeti yerine getirmiş oluyor. Fakat insan bu üç duygu ile sınırlı olmadığı için, -metnin ifadesiyle- “en ekmel oruç” için bütün insanî organ ve duyguların devreye girmesi gerekiyor. Metin bunun nasıl yapılması gerektiğine dair de iki hususun altını çiziyor: “Yani muharremattan, mâlâyâniyattan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.”O halde metinde “cihâzât-ı insaniye” tabiriyle ifade edilen bütün organ ve duyguların oruçlarının iki şekilde gerçekleşmesi gerekiyor: a) Her bir organ ve duyguyu haramdan ve faydasız şeylerden alıkoymak, b) Her bir organ ve duyguyu yaratılış maksadına uygun ubudiyete sevk etmek. Haramlar her zaman haram, faydasız şeylerden uzak durmak her zaman için gereklidir. Nitekim Kur’an’da müminlerin özellikleri sayılırken “onlar faydasız, boş işlerden uzak dururlar”2 buyruluyor, Resul-i Ekrem (asm) “faydasız, boş işlerden uzak kalmak kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir”3 mesajını veriyor. Fakat metin orucun “mükemmel bir oruç” vasfı kazanması için Ramazanda bu konularda daha çok titiz olmak gerektiğini vurguluyor. 

En mükemmel oruç için organ ve duyguları haramlardan ve faydasız meşguliyetlerden uzak tuttuktan sonra ikinci bir husus olarak bunları yaratılış maksadına uygun biçimde ibadet ettirmek gerekiyor. Metin bu iki hususu çok güzel örneklendiriyor. Mesela “dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak” birinci hususa giriyor. “O lisanı tilavet-i Kur’an, zikir, tesbih ve salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek” ikinci hususa giriyor. Metin daha sonra göz ve kulağın orucuna değiniyor, gözü nâmahreme bakmaktan ve kulağı fena şeyleri işitmekten alıkoymak gerektiğine işaret edip bunları yaratılış maksadına uygun şekilde kullanmak yani gözün aleme ibretle bakmasını, kulağın hak söz ve Kur’an dinlemesini sağlamak gerektiğini belirtiyor. Bu birkaç örnekten sonra, “Zaten mide en büyük bir fabrika olduğu için, oruçla ona tatil-i eşgal ettirilse, başka küçük tezgâhlar kolayca ona ittibâ ettirilebilir” kaydını düşerek bunları gerçekleştirmenin zor olmayacağını dile getiriyor. 

Şu halde daha mükemmel bir oruç için ya da orucumuzun daha çok kemale ermesi için bütün insanî özelliklerimizi “oruçlu kılma” şuurunu geliştirmemiz gerekiyor. Daha basit tabiri ile orucu sadece mideyle ya da bedenle değil, metinde zikrolunduğu üzere akıl, kalp, fikir, hayal gibi bütün insanî donanımızla tutmaya çalışmamız icap ediyor.

Dipnotlar:

1- Mektubat (İstanbul 2020, YAY), s. 399. 

2- Müminûn 23/3.

3- Tirmizi, “Zühd”, 11.

Okunma Sayısı: 1746
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı