Günümüz insanlarının en önemli sorunu, bozulan aile düzeni ve sonunda ailelerin ayrılıklarla dağılmasıdır.
Sıcak bir aile yuvası kimi mutlu etmez ki? Basit gerekçeler ile aile düzenini altüst etmek, hem toplumu, hem de fertleri huzursuz eder. Allah’ın hoşuna gitmeyen bir helal olan boşanmalar, aile fertlerinin en son düşünmesi gereken bir çözüm yolu iken, daha nikah esnasında ayrılmayı kafaya koyan kişiler vardır. “Anlaşmalı evlilik” bu milletin fertlerine yakışmayacak davranışlardır. Hele bir de çocuk varsa... Çocuklar, ayrılıkların sonunda analı babalı öksüz durumuna düşünce toplumun huzuru tamamen altüst olmaktadır. Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm akıl sahiplerinin bu konular üzerinde düşünüp önlemler almasının zamanı geçiyor bile. Eğer bu ülkenin insanları olarak aynı topraklar üzerinde kardeşçe yaşayıp, hem kendimizi, hem başkalarını mutlu görmek istiyorsak sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekir.
Huzura doğru adımlar atalım ki huzuru yakalayalım. Bozuk niyet ile iyi netice elde etmek mümkün mü? Önce aile fertlerinin her bireyi, üzerine düşen görevleri yaparak büyük ve huzurlu bir aile ortamına katkı sağlamalıdır.
Ailelerin huzur içerisinde bir arada olması toplumun dayanışmasını sağlar. Dayanışma ise ülkenin kalkınmasına yardımcı olur. Dolayısıyla fert ve ailelerin düzelmesi toplumun düzgün ve huzurlu olmasında büyük rol oynar.
Önce nefsimize, sonra yakınlarımıza, daha sonra yakın çevremize etkili olmalıyız. Daha sonra geniş dairede mahallemiz, kasabamız, şehrimiz, ülkemiz hatta içinde yaşadığımız dünyamız dahi bizim bu gayretlerimizle yaşanır hale gelecektir. Gayret ve çalışma bizden, yardım ve tevfik Allah’tandır.