Her güzel ve lezzetli şeyin, normalin üzerinde özlendiği ve arandığı zamanlar vardır. Birinci önceliği olan meseleler birinci olarak ele alınmalı ve yerine getirilebilmelidir.
Risale-i Nurlar’la alâkası olan insanların ilk ve devamlı olarak yaptıkları bir iş vardır; okumak… Evet, Risale-i Nur okumaları geçtiğimiz üç sene içerisinde biraz inkitaya uğradı gibi.
Salgın hastalıklar var… Temas yok… Bir araya gelmek yok ve birlikte okumak imkânı da yok. Bir şey var ki, yüz yüze okumanın ve dinlemenin kıymeti ve önemi çok mu çoook!..
Cemaatin, cemaatle namaz kılmanın önemi nasıl ki safları sıkı tutmak; itinalı, düzgün bir şekilde yer almak ve cemaat ruhunu kıraatten evvel fizikî olarak vücudumuza yayabiliyor, hissettirebiliyorsak; okumak, birlikte okuyup dinlemek ve mütalâa etmek, anlamaya çalışmakta işte böyle bir hal ve durum olmalı her halde.
Özlemiş, hasret kalmış olarak Risale-i Nur okumalarını yüzyüze, birlikte yapabilmeliyiz inşallah. Nasıl ki Risale-i Nurlar’a manevî yakınlık anlama ve tesir noktasından önemlidir. Fizikî birliktelik de bu anlamaya ve tesirin tamamlayıcısıdır.
Hep eski zamanları hatırlamak lâzım. Bir, bir, birlerin tesiri ancak bir olur. Yanyana veya karşı karşıya oturarak yapılan okumaların en az göstergeli tesirli anlayışı ve hali ise onbir olur.
On birler, yüz onbirler, bin yüz onbirler böyle fizikî âlemde sergilenip tesiri ve manayı anlamayı güçlendirdiği, zahiren göründüğü gibi, bâtınen de görmediğimiz, fakat hissettiğimiz manevî havayı da ruhanî varlıkların ders dinlemesini gerçekleştirmesi inşallah vukuû bulur.
Derslerden lezzet almak, zevk duymak ve bir aradaki bu derslerin huzurunu, rahatlılığını ve ufuk açmasını her zaman ve hepimiz söyleyip dururuz zaten!..
İnşallah ne tedbirler alınması düşünülüyorsa alarak yüzyüze dersleri gerçekleştirmeye çalışalım ve geçmiş zamana doğru kayıplarımızı telâfi edelim. Rabbim bu arada, bir olarak yapacağımız derslerin, sohbetlerin kudsî, manevî tesirlerine muhatap olmayı hepimize nasip etsin inşallah.