Ahlâk...
Herkesin her zaman olmasında fayda mülâhaza ettiği terbiye ve hayat düsturları. Ahlâk, toplum içerisinde iki şekilde anlaşılıyor ve sahiplenilerek yaşanmaya çalışılıyor veya lâf olsun diye tarif edilerek müdafaa edilmeye/ savunulmaya çalışılıyor.
Bir kısım insanlar; akıl, kalb ve ruhun dinî inançlar gözetiminde ve denetiminde; daima faydalıyı, iyiliği, güzelliği ve müsbet her şeyi kazanabilmeyi ve bunları sosyal hayatın her safhasında yaşayabilmeyi, hallerinde, tavırlarında ve hareketlerinde sahiplenerek gösterebilmeyi; kendilerine göre çok cihetlerle ahlâk anlayışı olarak kabul ediyorlar.
Yine bir kısım insanlar ise vücudî, maddî varlıklarını sadece kendi akıllarıyla kendilerince kabul edip koydukları kural ve kaideleri ve bunların hayatta tatbik edilmesini, gösterilmesini ahlâk kabul edip savunuyorlar.
Pratikte ise birinci kısım ahlâkçılar dinin himayesinde ve dinî inançların kontrolünde kaldıkları ve bunlara göre hayatlarını yönlendirerek tanzim ettikleri için, her yerde Allah var korkusu ve inancı içerisinde ahlâkî kural ve kaideleri huzurla, zevkle ve rahatlıkla yaşayarak; hem sahipleniyorlar, hem de gösterebiliyorlar.
İkinci kısım ahlâkçılar ise dinin, inançların terbiyesinden akıl, kalb ve ruhlarını kendilerince bağımlı tutmadıklarından; kendilerince faydalara ve menfaatlerine göre hareket ediyorlar. Allah korkusu yok... Kanun ve kurallar istedikleri zaman var... İstemediklerinde yok... Bazen ahlâksızlık onlara göre ahlâk... Çalmak, çırpmak, namussuzluk ve her türlü fena, kötü ve pis haller; kanun korkusu kaçamağı olabildiği her zaman serbest... Menfaatperestlik, zorbalık, duyarsızlık ise onlar yaptıkları müddetçe birer ahlâk kuralı...
Evvelâ dinsiz ahlâk olmaz... Olur deniyorsa onun ismi ahlâksızlık olur. Yaratılmışlar ancak Yaradanlarına isyan ve itaatsizlik noktalarını kendilerince kural ve kaideye oturmaya ve buna da ahlâk adı vermeye çalışıyorlar. Bu külliyen / tamamıyla, herşeyi ile yanlıştır ve hatadır. Ne diyelim Allah (cc) doğru ve müstakim yolu, gerçek ahlâkı onlara göstersin inşaallah...
Şu yaşadığımız modern zamanlar diliminde daha fazla ahlâka, ahlâk kurallarına ve ahlâklı olmaya ihtiyaç var... Bu da demektir ki, daha fazla dine, dinî inançlara ve dinî kurallara ve bunları hayatta yaşayabilerek göstermeye çok çok ihtiyaç var.