"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kâinat yüzünde bir sikke-i vahdet var

Risale-i Nur'dan
26 Ağustos 2025, Salı
Otuzuncu Lem’a’nın Dördüncü Nüktesi

"De ki: O Allah birdir. (İhlâs Suresi: 1)" ayetinin bir nüktesini ve Vahid ve Ehad isimlerini tazammun eden bir İsm-i A’zam veya İsm-i A’zam’ın altı nurundan bir nuru olan Ferd isminin bir cilvesi, Şevval-i Şerif’te Eskişehir Hapishanesinde bana göründü. O cilve-i a’zamın tafsilâtını Risale-i Nur’a havale edip, burada muhtasar yedi işaretle, ism-i Ferd’in tecellî-i a’zamıyla gösterdiği tevhid-i hakikîyi gayet muhtasar beyan edeceğiz.

BİRİNCİ İŞARET

Ferd İsm-i A’zam’ı, a’zamî bir tecellî ile kâinatın heyet-i mecmuasına ve her bir nev’ine ve her bir ferdine birer sikke-i tevhid, birer hatem-i vahdaniyet koyduğunu, Yirmi İkinci Söz ile Otuz Üçüncü Mektub tafsilen göstermişlerdir. Burada, yalnız üç sikkeye işaret edeceğiz.

Birinci Sikke: Ferdiyet cilvesi, kâinat yüzünde öyle bir sikke-i vahdet koymuştur ki, kâinatı tecezzi kabul etmez bir küll hükmüne getirmiştir. Bütün kâinata tasarruf edemeyen bir zat, hiçbir cüz’üne hakikî mâlik olamaz. O sikke de şudur: 

Kâinatın mevcudatı, envaları en muntazam bir fabrika çarkları gibi birbirine muavenet eder, birbirinin vazifesini tekmile çalışır. Öyle bir tesanüd, öyle birbirine muavenet, öyle birbirinin sualine cevap vermek ve birbirinin imdadına koşmak ve birbirine sarılmak, birbiri içine girmek suretiyle öyle bir vahdet-i vücud teşkil ediyorlar ki, bir insanın cesedindeki unsurlar gibi, birbirinden kabil-i tefrik olmaz. Bir unsurun dizginini tutan, umumun dizginlerini tutamazsa, o tek unsurun dizginini zabtedemez.

İşte kâinatın simasındaki bu teavün, tesanüd, tecâvüb, teânuk, pek parlak bir sikke-i kübra-i vahdettir.

İkinci Sikke: Zeminin yüzünde ve bahar simasında öyle bir parlak hatem-i ehadiyet ve sikke-i vahdaniyet ism-i Ferd’in cilvesiyle görünüyor ki, küre-i arzın yüzünde bütün zîhayatı bütün efradıyla ve ahval ve şuunatıyla idare etmeyen ve umumunu birden görmeyen ve bilmeyen ve icad etmeyen bir zat icad cihetinde hiçbir şeye karışmadığını ispat ediyor. O sikke de şudur: 

(Devamı var)

Lem'alar,

30. Lem'a,  s. 614

Okunma Sayısı: 208
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı