İnsanları yanıltma temelinde icraatlar yapan iktidar, dün överek yaptığı bir işten bugün vazgeçerken, bu defa da vazgeçmesini övüyor. Bu yanlış politikaların yüzlerce misali vardır ki saymakla bitmez. Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin başlatılması ve sona erdirilmesinde aynı ‘yanıltma’ uygulandı.
Hatırlanacağı üzere Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi Aralık 2021’de devreye alınmıştı. Bu adım, iktidar ve ekonomi yönetimi tarafından büyük bir müjde ve krizden çıkış yolu olarak millete sunulmuştu.
KKM’nin devreye alınmasının ardından döviz kurunda yaşanan düşüş, iktidar tarafından KKM’nin başarısı olarak görüldü. KKM’nin dövize olan talebi azalttığı söylendi ve bu yolla “dolarizasyonun önüne geçildiği” her fırsatta ilân edildi. KKM’nin finansal piyasalara güven getirdiğinden tutun, KKM sebebiyle piyasaları rahatladığına kadar onlarca belki yüzlerce mesaj verildi. Hatta resmî açıklamalarla KKM’’nin Türk lirasına olan talebi arttırdığı söylendi. Yetmedi, KKM ile ekonomik bağımsızlık kazanıldığı da ifade edildi. Hatta ve hatta KKM uygulamasını tenkit edenler resmî ağızlarla olmasa da ‘resmî yorumcular’ tarafından hain bile ilân edildiler.
Oysa bu uygulamanın doğru olmadığını ehil ekonomi uzmanları sıklıkla dile getirdiler. Aradan aylar ve yıllar geçti, milletin parası çar çur edidi ve bu defa da KKM’nin sona ermesi yine ‘zafer’ olarak ilân ediliyor.
İnsanlarla ve gerçeklerle bu kadar dalga geçilmesi nasıl kabul edilebilir? KKM kötü idiyse niçin ve akla hizmet olarak bu uygulama başlatıldı? Bunca ikaz, bunca uyarı niçin dinlenmedi? Yok, eğer KKM faydalı bir uygulama idiyse şimdi niye bu uygulamadan vazgeçildi? Daha da dikkat çekici olan, KKM başlarken alkışlayanların, sona ererken de alkışlaması... Bu tabloyu görünce iktidarın yanıltarak iş gördüğünü söylemek yanlış mı olur?
Peki, bu uygulamanın Türkiye’ye maliyeti ne kadar oldu dersiniz? Meselâ, Merkez Bankası eski baş ekonomistlerinden Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, KKM’nin zararının yalnızca dolar ya da lira cinsinden ölçülemeyeceğini belirtip şöyle demiş: “KKM’nin maliyeti şu kadar lira bu kadar dolar gibi hesap yapanlar görüyorum. Böyle bir politikanın gerçek maliyetini hesaplamak imkânsızdır. Yüksek enflasyon, servet transferi, gelir dağılımındaki bozulma, güven kaybı, ahlâkî çürüme, beyin göçü, vs.. bunların maddî hesabı yapılamaz.”
Ekonomist Uğur Gürses ise değerlendirmesinde şu ifadeleri kullanmış: “Bir devrin sonu: (...) KKM hesapları Merkez Bankası’nca kapatılıyor. (Yaklaşık 10 milyar dolar kalmıştı.) Sırf seçim kazanmak için uydurulan ve kabaca 60 milyar dolara mal olan, karşılığı da ağırlıkla Merkez Bankası’na para bastırılarak ödenen bir sistemdi KKM.”
KKM aldatmacası sona erdi, darısı diğer aldatmacaların başına olsun inşallah.