"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Işık güneşi gösterdiği gibi, her şey bir tek Zatı gösteriyor

Risale-i Nur'dan
20 Ağustos 2025, Çarşamba
(Dünden devam)

İşte bu tek fiil, yani, bir tek hakikat olan tanzif, ism-i Kuddüs gibi bir İsm-i A’zam’dan, kâinatın daire-i a’zamında görünen bir cilve-i a’zamdır ki, doğrudan doğruya mevcudiyet-i Rabbaniyeyi ve vahdaniyet-i İlâhiyeyi, Esma-i Hüsnasıyla beraber, güneş gibi, geniş ve dürbün gibi olan gözlere gösterir.

Evet, nasıl ki Risale-i Nur’un çok cüzlerinde kat’î bürhanlarla ispat edilmiş ki, ism-i Hakem ve ism-i Hakîm’in bir cilvesi olan fiil-i tanzim ve nizam; ve ism-i Adl ve Âdil’in bir cilvesi olan fiil-i tevzin ve mizan; ve ism-i Cemîl ve Kerîm’in bir cilvesi olan fiil-i tezyin ve ihsan; ve ism-i Rab ve Rahîm’in bir cilvesi olan fiil-i terbiye ve in’am, bu daire-i a’zam-ı âlemde, her biri bir tek hakikat ve bir tek fiil olduklarından, bir tek Zatın vücub-u vücudunu ve vahdetini gösteriyorlar. Aynen öyle de, ism-i Kuddüs’ün bir mazharı ve bir cilvesi olan fiil-i tanzif ve tathir dahi, o Zat-ı Vacibü’l-Vücud’un hem güneş gibi mevcudiyetini, hem gündüz gibi vahdaniyetini gösteriyorlar.

Ve mezkûr tanzim, tevzin, tezyin, tanzif misillü o ef’al-i hakîmâne, a’zamî dairede vahdet-i nev’iyeleri noktasında bir tek Sâni-i Vahid’i gösterdikleri gibi; Esma-i Hüsnanın ekserîsinin, belki bin bir esmanın her birinin böyle birer cilve-i a’zamı, bu daire-i a’zamda vardır. Ve o cilveden gelen fiil, büyüklüğü nisbetinde vuzuh ve kat’iyetle Vahid-i Ehad’i gösterir.

Evet, her şeyi kanun ve nizamına itaat ettiren hikmet-i amme; ve her şeyi süslendirip yüzünü güldüren inayet-i şâmile; ve her şeyi sevindirip memnun eden rahmet-i vâsia; ve zîhayat her şeyi beslendirip lezzetlendiren rızk-ı umumî-i iaşe; ve her şeyi umum eşyaya münasebettar ve müstefid ve bir derece mâlik eden hayat ve ihya gibi, kâinatın yüzünü güldüren, ışıklandıran bedihî hakikatler ve vahdanî fiiller, ziya güneşi gösterdiği gibi, bir tek Zat-ı Hakîm, Kerîm, Rahîm, Rezzak, Hayy ve Muhyî’yi bilbedahe gösteriyorlar. Eğer her biri birer bürhan-ı bâhir-i vahdaniyet olan o yüzer geniş fiillerden tek birisi Vahid-i Ehad’e verilmezse, yüzer vecihte muhaller lâzım gelir.

Lem'alar, 30. Lem'a, s. 598

LÛGATÇE:

bedihî: açık, aşikâr.

bilbedahe: açıktan, aşikâr olarak.

fiil-i tanzim ve nizam: düzenleme işi ve düzen.

fiil-i terbiye ve in’am: terbiye etme ve 

nimetlendirme fiili.

fiil-i tevzin ve mizan: ölçüyle yapma fiili ve ölçü.

fiil-i tezyin ve ihsan: süsleme ve ihsanda 

bulunma fiili.

İsm-i A'zam: Cenab-ı Hakkın bin bir isminden en büyük ve manaca diğer isimleri kuşatmış olanı.

ism-i Kuddüs: Cenab-ı Hakkın kâinatta her şeyin temiz olmasını sağlayan, kusur ve noksanlıklardan uzak olan ismi.

mevcudiyet-i Rabbaniye: besleyen, büyüten, terbiye eden Cenab-ı Hakkın mutlak varlığının bilinmesi.

tanzif: temizleme.

vahdanî: Allah’ın birliği ile alâkalı.

vahdaniyet-i İlâhiye: Allah’ın bir, tek olması.

Zat-ı Hakîm: her işi hikmet ve İlâhî gaye ile yapan Zat.

ziya: ışık

Okunma Sayısı: 187
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı