"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ülfet perdesi altında çok harikalar gizleniyor

Risale-i Nur'dan
10 Şubat 2022, Perşembe
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelen: Seksen sene bir mânevî ömr-ü bâkî kazandıran şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve Leyle-i Regaib’inizi ve Leyle-i Mi’rac’ınızı ve Leyle-i Berat’ınızı ve Leyle-i Kadr’inizi ruh u canımızla tebrik ve her bir Nurcunun mânevî kazançları ve duâları umum kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlâhiyeden rica ve hizmet-i Nuriyede muvaffakıyetinizi tebrik ederiz.

Saniyen: Tesemmüm vesilesiyle nisyan-ı mutlak hastalığının musîbeti, benim hakkımda bir nimet ve merhamet hükmüne ve bazı hakaikın keşfine bir anahtar olduğunu, bana çok acımamak için haber veriyorum. Fakat yine duânızı ruh u canımla rica ediyorum.

Evet, şimdi Sirâcü’n-Nur başındaki Münacat’ı okudum. Ülfet ve âdet ve yeknesaklık perdeleri altında çok harika hakikatler gizleniyor gördüm. Bilhassa ehl-i gaflet ve ehl-i tabiat ve felsefenin dinsiz kısmı bu âdetullah kanunlarının perdesi altında çok mu’cizat-ı kudret-i İlâhiyeyi görmeyip dağ gibi bir hakikati, zerre gibi bir âdî esbaba isnad eder, yükletir. 

Kadîr-i Mutlak’ın her şeydeki marifet yolunu seddeder. Ondaki nimetleri kör olup görmeyerek, şükür ve hamd kapısını kapıyorlar.

Meselâ, bir tek kelimeyi aynı anda milyon, belki milyar kelime olarak, cilve-i kudret sahife-i havada istinsah ettiği gibi, ”İleyhi yas’adü’l-kelimü’-tayyib” [Bütün güzel sözler O’na yükselir. (Fâtır Sûresi: 10.)] âyetinin remziyle her kelime-i tayyibe, bütün küre-i havada birden, âdeta zamansız, kalem-i kudretle istinsah edildiği gibi mânevî ve makbul hakikatlerin bir yazar-bozar tahtası hükmünde olan küre-i havada kudretin acib bir mu’cizesinin zaman-ı Âdem’den beri ülfet perdesi altında ehl-i gaflet nazarında saklandığı gibi; şimdi radyo namı verdikleri ayn-ı hakikatle sabit olmuş ki, içinde hadsiz bir ilim ve hikmet ve irade bulunan gayr-i mütenahi bir kudret-i ezeliyenin cilvesi, her zerre-i havaîde hâzır ve nâzırdır ki, hadsiz ayrı ayrı kelimeler her bir zerre-i havaînin küçücük kulağına girip incecik dilinden çıktığı halde karışmıyor, bozulmuyor, şaşırmıyor.

Demek bütün esbab toplansa, tek bir zerrenin bu vazife-i fıtriyesindeki cilve-i kudret-i kudsiyeyi hiçbir cihette yapamadığı ve bu her zerrenin hadsiz ince küçük kulağında ve dilinde gayet harika sanata hiçbir cihette hiçbir parmak karışmadığı için, ehl-i dalâlet ve ehl-i gaflet “ülfet, âdet, kanunluk, yeknesaklık” perdesiyle saklayıp âdî bir isim takıp muvakkat kendilerini aldatıyorlar.

Devamı için bknz: 

Emirdağ Lâhikası, 

304. mektup, s. 452

Okunma Sayısı: 2008
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    10.2.2022 22:53:51

    "Demek bütün esbab toplansa, tek bir zerrenin bu vazife-i fıtriyesindeki cilve-i kudret-i kudsiyeyi hiçbir cihette yapamadığı ve bu her zerrenin hadsiz ince küçük kulağında ve dilinde gayet harika sanata hiçbir cihette hiçbir parmak karışmadığı için, ehl-i dalâlet ve ehl-i gaflet “ülfet, âdet, kanunluk, yeknesaklık” perdesiyle saklayıp âdî bir isim takıp muvakkat kendilerini aldatıyorlar." Zerrelerden ders almak gerek. Aldanmamak ve aldatmamak içinde ülfet perdesindeki harikaların şuurunda olmak elzem. Tefekkür bu perdeyi yırtıyor. Risale-i Nur 'da en mükemmel ve en kısa metodu sunuyor günümüz insanına vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı