Demokrasi ayıbı yaşanan Mersin’de demokrasiye sahip çıkan Demokrat Parti adayları seçim çalışmalarını sürdürüyor. Demokrat Parti Toroslar Belediye Başkan adayı Selahattin İzgi de bu adaylardan biri. İzgi, “Biz her zaman buradayız, bir görev verileceği zaman, bu görevlerden kaçmayız. Gün oldu, devran döndü, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçim öncesi, bize gelen teklif ile Toroslar Belediye Başkan adaylığı teklifini kabul ettim” diyor. İzgi ile seçim sürecini ve Mersin’de yaşanan demokrasi ayıbını konuştuk… Sorularımızı cevaplayan İzgi, Toroslar ilçesi için vaat ettiği projelerini anlattı…

Demokrat Parti, bu ülkenin mayasıdır

1946 yılında kurulan Demokrat Parti, bu ülkenin mayasıdır. Bizim yaptığımız eserlerimiz hâlâ ortadadır. İnsanların bu ülkede yaşayabilmesi, nefes alabilmesi için her türlü fedakârlığı bizim partimiz yapmıştır. Bugün gelinen noktada maalesef, bu eserlerimizin bir çoğu mevcut iktidar tarafından satılmıştır. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. 1960 darbesiyle Demokrat Parti, reklam arasına girmiştir. 1961 yılında Başvekilimiz merhum Adnan Menderes’i birçok komplo sonucu şehit verdik. Demokrasi şehidi veren Türkiye’de tek parti biziz. Demokrat Parti’yi yok sayanlar için biz her zaman burada var olduk. Ekibimizle, az da olsak biz her zaman bu davaya sahip çıktık. Çıkmak zorundaydık, çünkü, siyaset Türkiye’de artık, “kimin eli kimin cebinde belli değil.” 

Kocamaz’a komplo kuruldu 

Ben son altı sene, Demokrat Parti Akdeniz İlçe Başkanlığı yaptım. Daha sonra bir dönem, Mersin’den Demokrat Parti’den 2. Sıra Milletvekili adayı oldum. Biz her zaman buradayız, bir görev verileceği zaman, bu görevlerden kaçmayız. Gün oldu, devran döndü, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçim öncesi, bize gelen teklif ile Akdeniz Belediye Başkan adaylığı teklifini kabul ettim. Meclis üyesi listemizi de hazırladık. Yalnız, biz her zaman demokrasiden yana olduğumuz için, mevcut Belediye başkanımız Burhanettin Kocamaz’ın bir komplo sonucu, İYİ Parti’den aday olmasını engelleyen güçler, Akdeniz ilçesinde de, yine İYİ Parti’den aday olan Mehmet Akif Çiftçi arkadaşımızı engellediler ve her ikisinin de adaylıklarını düşürdüler. 

‘Demokrasiye sahip çıkacağız’ dedik 

Hesaplar yeniden yapıldı. Neticede, bize; “sen Meclis üyesi arkadaşlarınla beraber, yerini Akif Çiftçi’ye ver denildi.” Biz bu teklif sonucu, herhangi bir çıkar beklemeden, yerimizi Akdeniz’de M. Akif Çiftçi’ye verdik. Meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte fedakârlığın büyüğünü yaptık. Daha sonra İYİ Parti’den, Demokrat Parti’ye geçen M. Akif Çiftçi’nin de, Demokrat Parti’den adaylığı kabul edilmedi. Kabul edilmeyince tekrar bize gelindi. Bize ne yapılması gerektiğini sordular, biz de ne olursa olsun demokrasiye sahip çıkacağız dedik. Neticesinde, bizim İl Başkanımız Tural Kadızade öncülüğünde, birçok hesaplar yapıldı. Burhanettin Kocamaz’ın Meclis üyesi listesinden birçoklarını biz kendi bünyemiz altına aldık. Benim de, Toroslar ilçesi Belediye Başkan adayı olmam istendi. Kısaca, biz netice alacağımıza inanıyoruz. Eğer demokrasi, adalet terazisi tecelli edecekse bu memlekette, bunu el birliğiyle yapmamız gerekiyor.

Demokrat Parti’nin rekoru egale edilemedi

Benim öyle herhangi bir özelliğim yok, sıradan bir vatandaşım. Demokrat Parti’nin bir neferiyim. Şimdi halkımızın öncelikle Toroslar ilçesinde beni niye seçmelerine gelecek olursak, ona şöyle cevap verebiliriz; 1946 yılında kurulan Demokrat Parti, 1953’te Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha egale edilememiş, 553 Milletvekili ile iktidara gelmiştir. Biz demokratız, bizim ayrıcalığımız var, biz ekolüz. Yani herkes Demokrat Parti’li olamaz. Bugün buna bir örnek verilmesi gerekirse, rahmetli Menderes, Aydın’da bir ağa çocuğu idi. On bin dönüm pamuk eken arazisi vardı. Malı ve bahçeleri ile Türkiye’nin de ekonomisine birçok katkıları olan bir ağanın oğlu idi. Peki ne yaptı biliyor musunuz? Yalnızca bin dönümünü kendine bıraktı, 9 bin dönümünü halka dağıttı, herhangi bir menfaat beklemeden. O yüzden biz, yaptıklarımız neticesinde hiçbir karşılık beklemeden, sırf dâvâmız uğruna yaparız. Biz fedakârlık yapıyoruz. İnsanlar, biz seçildiğimiz takdirde, bizim ne yaptığımızı görecekler.

Çiftçiyi de üreticiyi de mağdur etmeyeceğiz

Kimsenin aklına gelmeyen çok projelerimiz var. Öncelikle, halkımızı, düştüğü bu durumdan kurtarmamız lâzım. Meselâ, bugün patates ve soğanın, 5 ila 6 lira arasında fiyatları olduğunu biliyoruz. Biz çiftçi ülkesiyiz, ziraat ile uğraşıyoruz. Allah’a şükür, her türlü imkânımız var. Ancak buna rağmen, politikalar sonucu, yürütmenin başında olanların almış oldukları kararlar neticesinde, fiyatlar çok fazla yüksek. Peki biz ne yapacağız? Biz üreticiden, tüketiciye hiçbir aracı olmadan her mahallede birer tane, mahalle pazarları kuracağız. Yani bugün bunun değeri ne kadarsa, o kadar. Çiftçiyi de mağdur etmeyeceğiz, üreticiyi de mağdur etmeyeceğiz, tüketiciyi de mağdur etmeyeceğiz. Biz aracıyı kaldıracağız. 

“Tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur”

Öncelikle insanları rahatlatmamız lâzım. Merhum Süleyman Demirel’in de dediği gibi, “Tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur”. Önce mutfağı bir düzeltmemiz lâzım, insanların açlık sorunlarına çözüm getirmemiz lâzım. Eğer pazardan dahi alış veriş yapamayacak kadar gariban insanlar varsa, onlara ve ihtiyaç sahiplerine, evvelâ barınacak mekânlar sunacağız. 

Aşevleri kuracağız. Bugün yaylalarda, her bir evin önünde, çöp sıkıntısı vardır. Çünkü yaylalardaki evler apartman şeklinde değil, genelde tek katlı olur. Bu atıklar ise, sivrisineklerin oluşumuna ve mikrop yayılımına sebep olur. Şu an yaylalarımızın en baş sıkıntısı budur. Yani insanlar, Mersin’de sıcaklarda duramayıp, 20-30 km yol aşıp, yaylalara gidiyorlar, fakat maalesef orada da rahat edemiyorlar. 

Biz bu tür yerlere, kanalizasyon sistemini yapacağız. Daha sonra benim en gözde projem, ise Torosların kaderini değiştirecek bir projedir. Sarnıç’tan, yeni yapılan Otogar’ın oraya kadar, yani bir 15 km’lik mesafeyi dört istasyonlu teleferik ulaşımı yapacağız. Bunların hepsinin projeleri hazır. Şu anda dediğim gibi aday oldum. Bu millete hizmetkâr olmaya geldim ben.

RÖPORTAJ: CEMİL SAİD DEMİRDÖĞMEZ