Tokat’ta Yeni Asya Temsilciliği’nde, bugünkü adıyla Yeni Asya mağazamızda görev yapmaktayım.
Üniversiteli öğrencilerden mağazamıza alış veriş yapmaya veya fotokopi çektirmeye gelenler oluyor. Biz de emekli eğitimci olarak gelen müşterilerle tanışıp diyaloğa geçiyoruz. Hele öğretmen olacaklarla daha çabuk kaynaşıyoruz. Yine bir gün isminin Ayşe olduğunu öğrendiğimiz bir üniversiteli bayan geldi. İngilizce Öğretmenliğini bitirmiş, atanmak için KPSS’ye çalışıyormuş. Emekli öğretmen ve idareci olduğumu söyledim. Ve hemen eğitimcinin öğrenciye etkili olacağı din ve fen ilimlerinin mezcedilerek ders anlatıldığına başarının geleceğini Risale ağırlıklı misallerle anlatınca, Ayşe Hanım; “Hocam konuşmalarınızdan etkilendim. Başka birgün tekrar gelip sohbetinizden istifade etmek istiyorum” dedi. Kapımızın her zaman açık olduğunu söyledim. Gerçekten de bir hafta sonra geldi. Bu seferki sohbetimiz çaylı-ikramlı olunca daha bir verimli geçti. Öğretmen olduğunuzda inşallah -tecrübelerimle söylüyorum- Risale-i Nur eksenli ders anlattığınız da hem daha etkili ve hemde kendinizi sevdiren olursunuz, dedim.
Bir saat sonra ayrılırken oldukça mutlu ve memnun olduğunu müşahede ettim. “Biz misafirlerimizi yolcu ederken hediye veririz, size Bizim Aile dergimizi ve Küçük Sözler’i kabul ederseniz hediye edeceğim” dedim. “Mutlu olurum” diye cevap verdi. Teşekkür ederek vedalaştı. Zannederim atandığı için bir daha görüşemedik.