‘Sözler kitabı alacağım, var mı?’ dedi. Var, yardımcı oluruz buyrun dedim. Şöyle yüzüne baktım, 18-20 yaşlarında bir genç. İçimden galiba bu da mağdurlardan dedim. 

Mağazamıza sık sık gelenler oluyor. Yakınlarına Risale veya Cevşen alıyorlar. Bu sebeple arkadaşa, ‘Siz de mi mağdursunuz?’ diye sordum. Durakladı, yüzüme baktı, ‘anlayamadım’ dedi. Ben hemen sözü değiştirdim, tanışalım dedim. İsmim Arif, imam-hatip lisesi mezunuyum dedi. 

Vay bee, ne güzel. Şimdi tanıştığımıza daha çok memnun oldum. Ben de imam-hatipin emekli müdürüyüm, şimdi anlaşmamız daha kolay olacak dedim. Söyle bakalım Arif, Risaleleri nasıl tanıdın? Hocam, Mehmet Erbaş Hocam öğrenciyken bizleri sohbetlere götürürdü. O zaman bu eserleri ve sohbetleri çok sevmiştim. Mezun olunca ara verdim, ama kendimi boşlukta hissetmeye başlayınca yeniden okumaya karar verdim. Sözler’den başlayacağım inşallah dedi. 

Çok sevindim dedim. Yalnız bizim Salı ve Cuma akşamları sohbetlerine katılırsan daha kolay anlarsın. Ayrıca biz mağazamızda devamlı bulunuyoruz buraya da beklerim dedim. Gelirim İnşallah, ben de sizi çay içmeye beklerim dedi. Ben de Mehmet Hocanı alır beraber geliriz dedim. Çok iyi olur dedi.

Orta Boy Sözler’i aldı yanına bir küçük Risaleyi de hediye vererek yolcu ettim. 

Biz iade-i ziyaret yapamadan üç gün sonra Arif tekrar geldi. Hocam müsaitseniz biraz sohbet etmek için geldim dedi. Hoş geldin elbette müsaitim buyur, büro kısmına geçelim dedim. Kafasına takılan birkaç sual varmış, Risale-i Nur’dan suallerine mukni cevaplar vererek sohbetimizi tamamladık. Tekrar görüşmek üzere vedalaştık. Bir mağaza hizmetiyle bir kişi kazanmanın sevincini yaşadık. İnşallah daim olur.