Şaka; güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife, mizah şeklinde, latife ise güldürücü, tuhaf ve güzel söz, ince mana; edep sınırlarını aşmayan ince şaka, hoş eda diye ifade edilmektedir.
Şaka veya latifeler günlük hayatın içinde dostlukları ve muhabbeti geliştirip pekiştiren, gönülleri ferahlatan davranışlardır. Şakalar kırıcı olmamalı ve kimseyi incitmemeli. Latif latifeler şeklinde olan şakalar ince manalar taşımalı ve edep sınırları dahilinde olmalıdır. Yalana dayalı, kaba, incitici, küçültücü, müstehcen ve ifrata kaçan şakalardan kaçınılmalıdır. Makul ve meşru dairede yapılan şakalar, soğukluk ve gerginlikleri giderdiği gibi samimiyet ortamı sağlayabilir.
Hz. Peygamber (sav) zaman zaman şakalaşır ancak; “Ben sadece doğruyu konuşurum, Haktan başka bir şey söylemem” buyururdu. Değişik sahabelerden gelen rivayetlere göre Hz. Peygamber (sav), yapılan şakalara karşı da rahatsız edici bir aşırılıkta gülmez, inci dişleri görünecek şeklinde tebessüm ederdi.
Peygamber efendimizin incitici olmayan nezih şaka ve latifelerinden bazılarını paylaşmak istiyoruz:
On yaşlarındayken Efendimizin hizmetinde bulunma şerefine nail olan Enes bin Malik’e (ra) Allah Resulünün zaman zaman, “Ey iki kulaklı!” diye latife yaptığı rivayet edilir. Bundan, Enes’in konuşulanları çok dikkatli dinlediğinin kastedildiği söylenir.
Hasan-ı Basrî Hazretlerinden nakledildiğine göre, bir defasında ihtiyar bir kadın (rivayete göre Zübeyr b. El Avvam’ın annesi Safiyye) Efendimize gelerek:
“Yâ Rasûlallâh! Cennete girmem için Allah’a dua eder misin?” der. Efendimiz buna şaka ile:
“Yaşlılar cennete giremez / Yaşlı kadınlar cennete giremez.” diye cevap verince, buradaki latifeyi anlamayan kadın üzüntüden ağlamaya başlar. Bunun üzerine âlemlere rahmet olan Efendimiz durumu ona şöyle açıklar:
“Yaşlı kadınlar cennete o hâlleriyle değil, genç ve güzel olarak girerler. Zîra Allah Kur’ân-ı Kerîm’de; “Biz (cennete giren kadınları) defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kılmışızdır.” (el-Vâkıa, 35-38) buyuruyor.”1
Hz. Enes’ten (ra) nakledildiğine göre, safça bir adam Resulullah’tan bir binek hayvanı ister. Efendimiz de:
“Ben seni dişi deveden doğmuş bir hayvana bindirmek istiyorum” deyince adam:
“Yâ Rasûlallâh! Ben yavru hayvanı ne yapayım? O beni taşıyamaz ki!” demekten kendini alamaz. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz (sav):
“Devenin küçüğü de büyüğü de muhakkak bir dişi deveden doğmamış mıdır?” diye açıklamada bulunur.2
Görüldüğü gibi Efendimizin (sav) şakaları hep latif latifeler içermektedir.
Dipnotlar:
1. Tirmizî, Şemâil, s. 91-92
2. Tirmizî, Birr, s. 57