"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akıllı olmanın göstergesi nedir?

Sebahattin YAŞAR
28 Haziran 2021, Pazartesi
İnsanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük, vicdan temelli ortak akıldan kopup, bencilleşmesidir.

Bunu insan çoğu kez ortak akıldan kopayım diye yapmaz, ama kendi düşüncesini ortak aklın önüne koyduğu için yapar. Zaten eleştirel bakabilecek pek çok bahaneyi de bulmakta zorlanmaz. Bunu da tek başına yapmaz. İnsan fitnede de yalnız değildir. İçinde olduğu durumu savunacak nefis, şeytan ve şeytanlaşmış reisler gibi kişiyi derinden yoklayan ve kör hissiyatla işleyen bir ekip iş başındadır. Yani aleni yanlışın içinde olanların bile neden böyle bir yanlışa düştüklerini anlattıkları pek çok mazeretleri yok değildir. Peki bu onları kurtarır mı? Elbette kurtarmaz. Başkalarının hakkını gasp etmenin haklı bir gerekçesi olabilir mi?

Bir şahs-ı manevide sebat etmek, kişiyi o şahs-ı manevinin enerjisine ulaştırır. Yanlışta bile ihlâsla sebat gösterildiğinde netice alınır. Şahs-ı manevinin gücü, yerine göre sınırsızdır. Bazen bir, binler kıymetinde ve kuvvetindedir. Akıl, kalp, vicdanla şekillenmiş bir şahs-ı manevî insana çok yönlü kazandırır, çoklu esma ile işlediğinden işleri kolaylaştırır, problemleri çözme yollarını zenginleştirir.

Şahs-ı maneviye itimat; oradaki ortak aklın kararının isabetine inanmaktır. Müzakere sonucunda ulaşılan neticeye rızadır. Alınan kararları benimsemek ve uygulamak, tartışmaya açmamaktır. Şahs-ı maneviye itimat etmemek ise, ortak hukuka suizanla bakmak; kendi fikrini beğenip, diğerlerinin fikirlerine güvenmemektir. Bu, kişiyi ‘gel-git’lere iter ve güvensizliğe sevk eder. Bir süre önce ‘Benim kararım budur.’ diyen kişi, bir müddet sonra, şahs-ı manevinin dışında başkalarının görüşlerini dinlediği için, ‘Ben yanılmışım.’ deyip yersiz pişmanlıklar yaşar. Oysa ortak akılla bir konuda karar verdiğinde yapılması gereken şey, ona uymak ve tabi olmalıdır. Hz. Peygamber de (asm) öyle yapmıştır.

Şahs-ı maneviye itimat edip Hakta sebat etmeyen insan, nefis ve şeytanın ve şeytanlaşmış reislerinin oyuncağı haline gelir. Hakta sebat etmeyen insanın istikameti olmaz. İstikameti olmayanın da ihlâs ve sadâkati olmaz. Zaten böyle bir insandan da hayırlı bir şey beklenilmez.

İnsanın aklını doğru işlettiğinin göstergesi, insanın maddî ve manevî güvenlik hissini tatmin eden bir şer’i istişareli şahs-ı maneviye dahil olmasıdır.

Okunma Sayısı: 1699
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    29.6.2021 16:00:23

    Doğru söze ne denir? Akıllı kişi aklına güvenerek ayrı bir yol açmaktan geçmiyor. Tarih bu yolu deneyenlerin ibretli sonlarıyla doludur. Yapılması gereken kişi dahi de olsa meşverete, şahs-ı maneviye teslim olmaktır. Böyle daha üretken olur. Stres yapmasına, her şeyi düşünmesine, her işi kontrol etmesine, insanlara kendini kabul ettirmesine gerek kalmaz. Mesuliyetten kurtulur. Doğruya, rızaya daha az çabayla kavuşur. Allah için söyleyelim. Daha ne istiyoruz?

  • Necati

    28.6.2021 18:02:49

    Meşveret, şahs-ı manevi, şirket-i manevi, ortak akıl konularında bu dönemde çok tahşidat yapmak gerekiyor. Bütün cemaatlerin, sağlıklı meşveret sistemleri kurarak, şahısların tesirinden kurtulmaları elzemdir.

  • Necati

    28.6.2021 17:59:47

    Allah razı olsun. Bu zamanın cemaat zamanı, sahs-ı manevi zamanı olduğu gerçeğini çok iyi anlayıp, kevser-i kur'an'niyeden süzülen bir havuzu kazanmak için bir buz parçası ne'vindedeki benlik ve enaniyetini o havuzdan atıp eritmek hakikatını iyi anlayın, uygulamak nur talebelerinin en mühim vazifeleridir diye düşünüyorum. Akıl nimetini bu istikamette kullanmak gerekmetedir. Bu konudaki yazılarınızın devamı bekliyoruz.

  • Ömer

    28.6.2021 13:13:30

    Ortak akıldan kopup "Bencilleşmek" Şahs-ı Maneviye itimat edip,Hakta Sebat Etmeyenler,Nefis ve Şeytanın ve Şeytanlaşmış Reislerin oyuncağı haline gelmesi,Hakta Sebat Etmeyenin İstikameti Olmaması,Zaten böyle bir insandan da, hayırlı bir şey beklenilmemesi, Aklımızın Doğru İşlettirildiğinin Göstergesi Şahs-ı Maneviye Dahil olmak. Harika tespitler, tebrikler Sebahattin Yaşar.Kaleminize sağlık.👏👏👏👏👏

  • Arif Altay

    28.6.2021 12:53:02

    Şahs-ı manevi hususunda ne kadar yazılsa yeridir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de sürekli bu konuda tahşidat yapmıştır. Kaleminize sağlık. Allah razı olsun.

  • Halil İbrahim Karahan

    28.6.2021 10:56:56

    Tebrik ederim

  • Oğuz Yiğiter

    28.6.2021 09:51:10

    Makalenin final cümlesi; "insanın maddî ve manevî güvenlik hissini tatmin eden ; bir şer'î, istişareli şahs-ı manevî'ye dahil olmasıdır." Çok veciz düşmüş, bayıldım. Tebrikler, dular Sebahattin Hocam...

  • Halil İbrahim Karahan

    28.6.2021 05:52:47

    Allah razı olsun, TEBRİK EDERiM.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı