Bir okuyucumuz bir yazımız için yorum göndermişti ve şu noktalara dikkat çekmişti. “Otuz yıldır dersler aynı, örnekler aynı, metni seslendirme aynı, simalar aynı, hizmetle ilgilenen müdebbir aynı…”
Yıllar geçerken hizmetlerin de bir takım temel dinamikleri muhafaza ederken kendini eğitim metotlarında, örneklerde, ilmi verileri kullanmada, farklı bilimsel disiplinlerden yararlanmada yenilememesi düşünülemez.
Bu çoğu ortamda zaten otomatik olarak gelişir. Yani nesil değiştikçe, yeni simalar, yeni farklı bilim dallarında uzmanlaşmış kişilerin hizmetlere dahil olması durumlarında hem simalar, hem örnekler, hem bilimsel veriler kendiliğinden yenilenecektir. Yani hukuk tahsili yapmış bir kardeşimiz ister istemez kendi yıllarını verdiği o alanın örneklerini daha iyi verebilecek veya Risale-i Nurlardaki o konuları, örnekleri daha iyi anlayabilecek, anlatabilecektir.
Burada daha önce de belirttiğimiz gibi çok da keskin bir genç-yaşlı ayrımı uygun düşmez.
Yetişirken elbette çocukların bu akran dayanışmasına ihtiyaç vardır. Çünkü çoğu şeyler akranlar arasında, yani oyun arkadaşlarıyla, genç gruplar arasında öğrenilir. Hatta onları anlamak için onların içinde olanların görüş ve düşüncelerini almak gerekir. Gençlere ulaşmanın yolu, o yolu yine gençlerden öğrenmektir. Bir de on yıl öncesinin genç profili, etkilendikleri, tercih ettikleri ile on yıl sonrasının genci etkileyen unsurları aynı değildir. Her ne kadar dinen helaller ve haramlar aynı olsa da, helal ve haramların taşıyıcı unsurları değişti, yeni helal haram kavramları devreye girdi. Mesela bilgisayar oyunları, cep telefonları aracılığıyla bulaşan manevi hastalıklar gündeme alınmalıdır. Zamanı kullanma ve zaman israfı, beyin israfı gibi konularda belki de daha önce olmayan ilmihal kitaplarına yeni maddeler ilave edilmelidir.
Zaman durmuyor, sürekli bir gelişim, değişim ve yenilenme içerisinde insan da bu gelişmenin içindedir. O zaman bu zaman içerisinde gelişmekte olan çocukları ve gençleri, bu zamanın getirdikleri ve götürdükleri noktasında okunan dersleri güncellemek, ders yapan insanların çeşitliliğini arttırmak bir çözümdür.
Unutmamalı ki, bazı ‘yeni’ler, bazı değişmeyen ‘eski’ler üzerinde ilerler.