Son haftalarda gazetemizde farklı illerden (Trabzon, Bursa, Şanlıurfa gibi) bir kısmı fotoğraflı epeyce bir ‘hizmet haberleri’ yayınlandı. Haberlerdeki cümleler ve fotoğrafların taşıdığı muhteva oldukça zengindi. Bunlar, gazetecilikte yerinde haber çalışması anlamıyla heyecan vericiydi.
Hizmet faaliyetlerinin kelime kelime habere aktarılışı, yazan kişi için oldukça önemlidir. Faaliyetten öncelikli etkilenen odur. Bunu haber veya köşe yazarı herkes bilir. Bu haberlerdeki imzalar gençlerdi. Bu oldukça güzel bir gelişme. Çünkü bu faaliyeti şevkle yapan genç arkadaşımız, aynı zamanda yapılan hizmet faaliyetlerinin içinde yetişmiş olur. Zaten bu işlerin en güzel kazanımı da hizmetin önce kişinin kendi nefsini eğitmesidir. Risale-i Nur okuyup, anladıklarını gazetede, dergide yazan gençlerin paylaşımı da aynıdır. Yani kişi başkalarının faydalanması amacı içinde iken, aynı zamanda kendisi bu amacın birinci muhatabı olur.
Bu genç haberler bana, Erzurum’da üniversite öğrencilik yıllarımdaki, ağabeylerin de teşvikleriyle yaptığımız haberleri ve röportajları hatırlattı. 1990’lı yıllarda, Türkiye’de üniversitelerde ‘başörtüsü yasağı’ protestoları vardı. Biz de o toplu protestoların günlük haberlerini yapardık. Tabiî bir taraftan da değişik alanlardaki uzmanlarla röportajlar yapar, gazeteye gönderirdik. Ertesi gün haberimiz yayınlandığında büyük heyecan duyar, o haberi ilgili kurumlara gönderirdik. Hatta o haberlerden pek çoğu etkili olmuş ve ilgili bazı idareciler yasaklar noktasında geri adımlar atmışlardı. Sonra baktık ki, bu faaliyetlerin birinci etkileneni kendimiz olmuşuz. Diyeceğim o ki, şimdilerde bu haberleri yazan kardeşlerimin heyecanını anlıyorum. Bir kısmı liseli ve üniversiteli olan bu genç kabiliyetlerin hem yazı işleri hem de ilgili şehirdeki temsilciliklerimizin gündemine almaları gerektiğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Meselâ, bir fotoğraflı haber, bir tam sayfa haber, belirlenecek bir maddî teşvik ödülüyle de güçlendirilebilir. O gençlere gazete kimlik kartı çıkartılıp, ilgili vakıf/ temsilcilik plâket verebilir. Kabiliyetler, arz-talep oranında varlık âlemine çıkar.
Unutmayalım ki bir gencin, hizmete dönük bir haber yazması; önce, o hizmeti anlayıp, kavraması ve içinde yaşaması anlamıyla kendine hizmettir. Bu, dışarıdan müdahaleyle yapılacak bir eğitimden daha etkili bir metodudur.