Niyet, insanın iç dünyasında gerçekleşen atmosfer değişikliğidir. Bir amelin, ibadet boyutuna geçmesinin ilk şartlarındandır.
Niyet, yapılan ameldeki Rabbanî sırların açılmasına vesiledir.
Niyet bir anahtar gibidir. O sırlı odalara geçmenin yolu niyeti harekete geçirmektir.
Niyet, Rabb’in kapısını çalmaktır. Gücü, kuvveti, kudreti harekete geçirmektir. Maksadımızın O’nun (cc) rızasına ulaşmak olduğu bilgisi ancak niyetle ortaya konuyor. Cüz’î irade, niyette harekete geçiyor.
Ne yapacaksa insan, önce tertemiz bir niyet gereklidir. Bu, gerçekten çok önemli bir şeydir. “Mü’minin niyetinin amelinden daha hayırlı” olmasının sırrı bu olsa gerektir. Yani insan yapamasa bile, niyetlenmesi bir kimyasal dönüşümü oluşturuyor. İnsan, ‘niyet’lenince, bu sanki âleme tesir ediyor. Kulun niyeti, âlemdeki kanunları harekete geçiriyor.
Demek insanlık âleminin sadece niyeti düzelse, niyeti düzgün insanların varlığı ile âlem yenilenecektir.
Davranış kirlenmesinden önce, niyet kirlenmesi yaşanıyor. Çünkü insan, niyetlenmediği bir şeyi yapamıyor. Davranış, önce niyette olgunlaşıyor. Niyetlerin güzelleşmesi âleme etki ediyor. Âlemin pozitif enerjisi, niyetle başlıyor. O zaman bolca, ‘güzel niyet’ antrenmanları yapmak gerekiyor.
Yapmasa bile insan, güzel niyetler, yapma potansiyelini arttırıyor. Evet, insan niyet etse, belki kendisine kısmet olmayacak, ama niyet bir ekim faaliyeti gibi olacaktır. O ekilen davranış niyetleri mutlaka bir gün, gün yüzüne çıkacak, yeşerecek ve meyvesini verecektir. ‘Kime niyet, kime kısmet’ sözü, her halde bundandır. Belki de büyüklerimizin güzel niyetleri ki, bugün cennetasa bir mevsimde yaşıyoruz. Yüz sene sonra gelecek Saidler, Hamzalar, Ahmetler; Ayşeler, Fatmalara seslenenler, onun için geleceğe ekim yapmışlar.
‘Niyet-i halisenin, kerametvârî sonuçları vardır.’ hakikati bize bazı müjdeleri fısıldıyor. Onun için, gelin, ‘niyet’lenelim. Hüsn-ü niyet’e girelim. Göreceksiniz, çok şeyler değişecek. Niyet, bir operasyon gibi yeni bir dünyanın kapısını bize aralayacaktır. Evet, niyetlenin ve gereği için çalışın ve bekleyin.
Niyetlenen, nimetlenecektir. Niyetin en güzel sonucu, kişiye kulluğunu hatırlatmaktadır. Güzel şeylere niyet, sonuç gerçekleşmese bile kazandırır. Bu rahmetin ihatasının sonucudur. Oysa, kötülük için bu yoktur. İyiliği düşünmek ve yapmaya niyetlenmek de kazandırıyor. Niyet edin, kazanın ve niyeti kuşanın.
‘Niyet hayır, akıbet hayır.’ ne güzel bir sözdür.
Bir şeyi ne için yaptığınızın adıdır, niyet. Allah için mi, başka bir şey için mi? Zaten bu da yapılan işin anlamıdır. 
O zaman niyet, hayatın anlamıdır.