"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnşirah-ı Sadr (Manevî ameliyat) -2-

Şemseddin ÇAKIR
05 Mart 2021, Cuma
(Geçen haftadan devam)

Merhum Feyzi Abi, bu gibi hakikatler bağlamında söz konusu âyete atıfta bulunarak istihracını şöyle beyan ediyor: “Bu âyet-i azimenin mana-i sarihinden başka, mana-i işari tabakasının külliyetinde dahil bir Ferdi Risale-i Nur ve tercümanı olduğuna kuvvetli bir delil buldum” dedikten sonra şu açıklamayı yapmaktadır.

“Efemen şarahallahu sadrahu lil İslâm fehüve” (Allah kimin kalbini İslâma açmışsa, o kimse Rabbinden bir nur üzere değil midir? cümlesi, hesabı cifrî, ebcedî ve riyaziyle bin üçyüz yirmi dokuz veya sekiz eder. Demek külliyeten ve işareten dahil ve medarı nazar bir ferdi “inşirahı sadr” Nuriyle başka bir halete girip eski sıkıntıdan kurtulup nuranî bir mesleğe giren bir şahsı, eski ve yeni harbi umuminin gelmeye hazırlanmaları olan o dehşetli tarihe ve o ferdin vaziyetine remzen bakar. “Fehüve ala min Rabbihi”deki “Nur’in min Rabbihi” kelimesi; Risale-i Nur ismine ve manasına hem cifri, hem sureti, hem manası, tevafuk ettiği gibi “Efemen şarahallah.....” cümlesinin de, makamı cifrisi gösterdiği tarihte Risale-i Nur tercümanı olan Üstadımın “Allah’ım kalbimi iman ve İslâma açık kıl” duâsı, daima ve en mühim niyazı olması -tahkikatımla- aynen vaziyetine tevafuk ediyor. Çünkü o zaman da, harbi umuminin mebdelerinde Üstadım eski adetini ve sair ulum-i felsefeyi ve ulum-i eliye ve aliyeyi (alet ilimleri ile yüksek akademik ilimleri) bırakıp tam bir inşirahı sadr ile (kalp temizlenmesiyle) Risale-i Nur’un Fatihası ve birinci mertebesi olan İşarat’ül-İ’caz tefsirine başlıyor, bütün himmetini, efkârını Kur’ân’a sarf etmeye başladığına tevafuku manevî bir emaredir ki, bu asırda o külli mana-yı işaride medar-ı nazar bir Ferdi Risale-i Nur’un tercümanı ve şakirtlerinin şahs-ı manevisini temsil eden mümessilidir.

Evet, madem Kur’ân-ı Mu’cizül Beyan her asırda her ferde hitap eder bir ilm-i muhit ve bir irade-i şamileyle herşeye bakabilir. Ve madem ulema-i İslâmın ittifakıyla, âyetlerin mana-i sarihinden başka, işari, remzi ve zımni müteaddid tabakalarında manaları vardır; madem “Ey iman edenler” gibi hitaplarda her asır gibi bu asırda ki, ehl-i iman, Asr-ı Saadetteki mü’minler gibi dahildir.

Ve madem İslâmiyet noktasında bu asır gayet ehemmiyetli ve dehşetlidir. Kur’ân ve Hadis, ihbar-ı gaybiyle ehl-i imanı onun fitnesinden sakınmak için şiddetle haber vermiştir.

Ve madem hesab-ı cifri, ebcedi ve riyazi eskiden beri sağlam bir düsturdur ve kuvvetli bir emare olabilir. Ve madem Risale-i Nur ve tercümanı ve şakirtleri iman ve Kur’ân hizmetinde parlak ve tesirli vazifeleri gayet ehemmiyet kesbetmiştir. Ve madem bu büyük âyet hesabı cifirle bu asırda ve iki harbi umumiye bakar; eski harbin patlamasına ve Risale-i Nur’un zuhuruna tevafuk ettiği gibi manen de, gösterir. Elbette mezkûr hakikatlere ve kuvvetli karinelere binaen, bilâ tereddüt hükmederiz ki, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisi ve tercümanı, bu âyeti azimenin mana-i işari tabakasının külliyetinde dahil ve medarı nazar bir ferdidir ve bu âyet ona işaret eder ve mana-i remziyle ondan haber verir ve ihbarı gayb nev’inden bir lem’a-i İ’caziyeyi gösterir denilebilir ve deriz.

Sûre’i Maidenin on beşinci âyeti “Gerçekten size bir nur ve hakkı ap açık bildiren bir kitap gelmiştir. Allah kendi rızasına uyan kimseleri (o kitap vasıtasıyla selâmet yollarına eriştirir.” (Maide 15-16)

Sûre-i Nisa’nın Ahirinde de, “Ey insanlar size Rabbinizden ap açık bir delil olan bir peygamber geldi ve size dünya ve ahiretinizi aydınlatıcı ap açık bir nur olarak Kur’ân’ı indirdik” (Nisa: 174) âyeti gibi Risale-i Nur’a mana ve cifir cihetiyle mana-i işari efradından olduğuna kuvvetli bir  karine buldum. Böylece bu gibi âyetler de, “Allah kimin kalbini İslâma açmış sa. (Zümer: 22) âyetinin işaretini tasdik ediyor.

Evet bu asırda şu âyetin kutsî mefhumuna ve mana-i işari tabakasına kim baksa bir fert Risale-i Nur olduğunu tasdik edecektir.

Madem bu âyetin makamı cifrisi bin üç yüz altmış altıdır, medde ve okunmayan hemze sayılmazsa altmış ikidir. (M. 1943 ve 1947-48) tarihler ki, Nurcular için toptan imha planları yapılırken, Afyon Savcısı’nın 500.000 bin kişiler diye verdiği rapora tevafuk eder. Bu sayı onları korkutup vazgeçip başka planlara yönelmişlerdir.) Ve madem Risale-i Nur, Kur’ân-ı Mübinin nurunu ve hidayetini neşreden bir kitab-ı mübindir. Madem zahiren ondan daha ileri o vazifeyi ağır şerait altında yapanları görmüyoruz. Ve madem âyetler sair kelâmlar gibi cüz’î bir manaya münhasır olamaz. Ve madem delâlet-i zımnî ve işariyle kaideten mefhum-i kelâmda dahil oluyor. Ve madem Necmeddin-i Kübra ve Muhyiddin-i Arabi (ra) gibi çok ehl-i velâyet; mana-yı zahiriden başka batınî ve işarî manalarla ekser âyatı tefsir etmişler; büyük ulemadan çokları onları tasdik etmişler. Elbette âyetin delâlet-i zımniyeyle Risale-i Nur’a kuvvetli karinelerle işareti kat’idir; şüphe edilmemek gerekir.

Maide 15. âyeti bin üçyüz on altıya tevafuk etmekle Risale-i Nur mukaddematına dahi işaret etmekle İngiliz Müstemlekat Nazırı’nın sözlerine karşı Bediüzzaman’ın mukabelesi harikalar harikası bir muvaffakiyettir ve açıkça küfrün belinin kırılmasıdır. 

Bunların görülmemesi ihanet değilse de, en azından gaflettir.

Bu kadar mademlere rağmen ulemaissu nasıl bir bahane bulabilir? Zira bizim dâvâmızın öyle cahilce bir taassup ve mücerret bir iddia olmayıp, berahini katıa ile müberhen bir hak müdafaası olduğu aşikârdır. Hem Feyzi Abi öyle sıradan bir hoca değil, dinini dünyaya satmamış hakikatli bir âlimdir. 

Duâ: Rabbim bizlerin de “sadrını Hakk’a aç” kalp ve gönüllerimizi her türlü olumsuzluklardan temizleyerek tahkiki iman Nuri’yle aydınlat ve bizi bu nimetlere vesile ve vasıl eyleyip hakikî Nur Talebesi eyle. Amin...

Okunma Sayısı: 1942
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı