"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nüzûl-ü İsa’nın (as) delilleri

Şemseddin ÇAKIR
09 Nisan 2021, Cuma
Bizim bir Müslüman olarak edille-i şer’iye denilen temel prensiplerimiz vardır ve onlara göre bu mesele tamamdır.

Ancak buna rağmen bazı meselelerin yine de ihtilâf konusu edilmesinin ahirzaman fitnelerinden sayılmasında şüphe yoktur. İşte onların en önemlilerinden biri de, Hz. İsa’nın (as) yükseltildiği semadan kıyamete alâmet olarak indirilmesidir.

Daha önceki yazılarımızda âyet-i kerimelerle ve hadis-i şeriflerle, öldürülemediği, çarmıha gerilemediği ve bilâkis semaya yükseltildiğini anlatmıştık. Bu yazımızda ise, yine âyet, hadis ve icma-i ümmetle arza indirileceğini anlatmış olacağız.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

A- Âyet-i Kerîmeler.

1. “Ehl-i kitaptan herbiri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (Nisa: 159)

Buradaki kıyamet gününden ne anlamalıyız? Her halde mahşeri anlayamayız zira başka nasslarla beraber mütalâa edilince kıyamet alâmetlerini anlamak gerekir ve mesele, gelecek âyet-i kerimeyle daha da tavazzuh etmektedir.

2. “Şüphesiz ki, o (İsa), kıyametin (ne zaman kopacağının) bilgisidir ve ondan hiç şüphe etmeyin...” (Zuhruf Sûresi: 43/61). Daha açık ifade ile Hz. İsa’nın (as) inişi, kıyamet alâmetlerindendir.

3. “Hani Allah buyurmuştu: ‘Ey İsa! Seni vefat ettireceğim. (Yani seni nezdime yükselteceğim). Seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden (seni inkâr edenlerden) üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak, işte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim.” (Âl-i İmran, 3/55)

Yine buradan anlaşılan da, onun kıyamete kadar semada bekletilip, âhirzaman alâmeti olarak indirilmesidir. Fakat insanların ancak çok müttakî olan az bir kısmı bu hadiseyi fark edecektir. Bu da, imtihan sırrının muhafazası için zaruridir. Yoksa Ebu Cehil ile Hz. Ebu Bekir arasındaki fark nasıl anlaşılacaktı?

Peki, ya bir de şu âyet-i kerimenin sarih ifadesine ne demeli: “Bilâkis Allah, (İsa’yı) kendi nezdine yükseltmiştir.” Bu âyetteki “rafeahû” kelimesi “onu kaldırdı, yükseltti” demektir. (Nisa: 158) Zuhruf Sûresi 61’de de, “ahirzamanda indirileceği” ifade ediliyor. 

Başta bu âyetleri kendi maksadına uygun anlamak gerekirken, çelişkiye düşülürse çare ve şahidimiz hadis-i şerifler olacaktır. 

İşte biz de öyle yapalım, meselâ:

İbni Abbas (ra) “Ey İsa! Şüphesiz seni vefat ettirecek olan (onlar değil) Benim.” (Âl-i İmran 3/55) âyetindeki “müteveffike” ibaresini “Seni öldürecek olan” diye açıklamış. Burada mazi değil, siga itibariyle hâl ve müstakbel anlamı olduğuna göre, elbette zamanı gelince demektir ve onun zamanı dahi, âhirzamandaki Deccalın âlem-i İslâmı kasıp kavurduğu, felâketler ve helâketler asrıdır. Zira, inişinin çok önemli bir sebebi olması lâzımdır. O da, Deccalı öldürmektir. Çünkü Cenab-ı Allah abes iş yapmaz. O halde bu âyetin anlamı: ‘Âhirzamandaki görevini yaptıktan sonra seni vefat ettireceğim’ demektir.

Bu izahı yapan da, öyle bir zat ki, Fahr-i Cihan Efendimizin (asm), “Ya Rabbi! Onu dini doğru anlamaya muvaffak kıl” diye duâ ettiği, amcasının oğlu olan, mümtaz bir sahabi ve ilk müfessirdir. Bu rivayeti Buhari de kaydetmiştir. (Buhari, Suretü’l-Maide, Kütüb-ü Sitte Terc., c. 3, s. 365)

Yani mesele o kadar açık ve net ki, hem “müteveffike” kelimesinin anlamı muzarîdir, hem hadis sahihtir, hem de İbni Abbas’ın da izahı budur.

B- Bazı Hadis-i Şerifler:

1. “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, yakında Meryem oğlu İsa âdil bir hâkim olarak inecektir. Haçı kıracak, domuzu öldürüp cizyeyi kaldıracaktır. O zaman mal o kadar artacak ki, onu kimse kabul etmeyecek. Artık Allah’a bir kere secde etmek dünya ve dünya içindeki her şeyden daha hayırlı olacaktır.” (Buharî, Büyü: 102, Enbiya: 49, Müslim, İman: 242, Ebu Davud, Melahim: 14, Fiten: 54, hd. no: 2234, Ahmed b. Hanbel 11/240- 249-538; Tercrid-i Sarih Ter., c. 6, 5.532) Bu kadar kaynaklara rağmen inkâr, ya cehaletten bir cesaret veya ihanetten gelen bir cür’ettir. Hatta kaydedemediğimiz birçok kaynakta mevcuttur.

2. “Ümmetimden bir grup hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa ibni Meryem de iner. Bu Müslümanların reisi (Mehdi) ‘Gel, bize namaz kıldır!’ der. Fakat İsa (as) ‘Hayır!’ der, ‘Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz.’” (Müslim, İman 247; Küt. Sitte, 14/274)

3. Bir hadiste de, Meryem oğlu İsa kıyametin on alâmetinden birisi sayılmaktadır. (Ebu Davud: Melahim, 12)

4.Bazı hadis rivayetlerinde “Şam’daki beyaz minareye iner” (Tirmizî, Fiten: 59) buyurulmaktadır.

5. Yine bir hadiste, “Sizler on alâmeti görmedikçe hiçbir zaman kıyamet kopmaz... Onlardan biri de, İsa’nın inmesidir.” (Müslim, Fiten: 39) denilmektedir.

6. “Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa’nın adaletli bir hâkim olarak içinize inmesi yakındır.” (Buhârî, Büyü: 102;  Enbiya 49, Müslim, İman: 242; Ebu Davud Melahim: 14)

7. “Hz. İsa ahirzamanda gelecek, şeriat-ı Muhammediye (asm) ile amel edecek.” (Buharî, Mezalim: 31; İbni Mace, Fiten: 33) Görüldüğü gibi sahih hadis kaynaklarında yer alan bir çok rivayette Fahr-i Kâinat Efendimiz (asm), Hz. İsa’nın (as) nuzulünü haber vermektedir.

C- İcma ile ilgili hususlar:

Hz. İsa’nın (as) ineceğine inanmak icma-i ümmetle sabit olup, aynı zamanda itikadî bir meseledir. İtikad ise; şek üzerine kurulmaz; sarih âyet, mütevatir Sünnet ve icma-i ümmet üzerine bina edilir. Hz. İsa’nın (as) göğe çıktığı ve ahirzamanda ineceği, yakîn (kesin bilgi) ifade eden nasslar ve mütevatir hadislere dayandığı için icma-i ümmet ile sabittir. İnkârı, icma ile küfürdür. (Said Havva A.g.e. 9: 336 ve s. 420)

Bu vesile ile bazı mütebahhir ulemanın görüşlerini de takdim edelim:

1. Hanefî fıkhının müessisi Ebu Hanife, ünlü eserinde, “Deccalın çıkması ve Hz. İsa’nın (as) nüzulü haktır” demektedir. (el-Fıkhu’l -ekber, son sayfa).

2. Şevkani Hz. İsa’nın (as) yeryüzüne ineceğini bildiren hadislerin toplamının 29’u bulduğunu ifade etmektedir.

3. Sahih-i Müslim’de de, aynı kayıtlar vardır. (Müslim, 2:58)

4. “Beklenen Mehdi ve Deccal hakkında rivayet edilen hadisler olduğu gibi Hz. İsa b. Meryem’in ineceği hakkındaki rivayetler de tevatür derecesine ulaşmıştır.” (Sıddık Hasan Han es-Seyyid Muammer el Kannuci, el İsa (Kahire: 1407/ 1986 s. 114; Said Havva age. 9, 335-336, 446)

5. Meşhur müfessirlerden İbn Kesir tefsirinde Zuhruf Sûresi’nin 61. Âyetinde geçen Hz. İsa’nın (as) kıyamet alâmeti olduğu, kıyamet kopmadan önce nüzul edeceği vb. bilgilerin yine tevatür derecesine ulaştığını bildirmektedir.

6. Allame Muhaddis Kittani de, aynı görüştedir.

7. İbni Hacer, Fethü’l-Bari isimli, Buharî şerhine tahsis ettiği kitabında Hz. İsa’nın (as) inip Hz. Muhammed’in (asm) ümmetinden olacağı ve Hz. Mehdinin arkasında namaz kılacağı ile ilgili hadislerin tevatür derecesine çıktığını kaydetmektedir.

8. Meşhur kelâm âlimlerinden Tahavi, Ebü’l-Hasan el-Eş’ari, Pezdevi, İmam Maturidi,  Taftazani gibi âlimler de, söz birliği içinde Hz. İsa’nın kıyamet öncesi nüzul edeceğini belirtmektedirler. (Kaynaklar için bk. Hüseyin Aydın, “Kur’ân bütünlüğü açısından Hz. İsa’nın Akıbeti Meselesi”, kelâm araştırmaları, 6:2 (2008), s. 17-46)

Sonuç olarak bu mesele aynı zamanda Hz. İsa’nın da (as) duâsının kabulü demektir. Zira, Hz. İsa (as) İncil’de, bu ümmetin övgü dolu sıfatlarını gördüğünde, onlardan eylemesi için Allah’a duâ etmiş, Allah da (cc) duâsını kabul etmiştir. Bu duânın kabulü ise; semaya çıkış ve inişi şeklinde tezahür etmiştir. Buna kim ne diyebilir? (Bu gibi hususlar için Barnabas İncili’ne de bakılması gerekir) 

Fakat Cenab-ı Allah, Hz. İsa’nın (as) inişini, hikmeten, Deccalın zuhur ettiği zamanda dilemiştir. Bundan daha güzel, daha hoş, daha mantıklı ve hikmetli ne olabilir?

Okunma Sayısı: 3017
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Muallim Osman

    30.4.2021 18:16:38

    Güller ve nurlar diyarının Eğirdir ilçesinde "Ak minare derneği veya Vakfı" vardır. Üstad Hazretleri ks. Eğirdir e geldiğinde ikamet ettiği yerde bir gün -sarı ve uzun saçlı- bir kişiyle namaz kıldığını gören talebesi olduğu söylenir. Eğirdir Ulu camisinin minaresinin Eğirdir yangınından önce ak yani beyaz olduğu ve beklenen zatın da as. o zaman buraya geldiğini düşünen kişiler bu derneği-vakfı kurmuşlar ve hala daha faaldir.

  • Sezai MUMCU

    9.4.2021 21:12:05

    CAN Kardeş. Vaktiyle Hz. Hızır ASı merak eden bir adam onu bulmayı niyyet eder ve yola koyulur kime danışsa kime sorsa diye içten geçirirken en iyisi Cami çıkışında kendince tam mütedeyyin olan birine sormaktır der. Gerçekten bu kriterlere uygun güzel simalı, sakallı, sevecen birini görür ve derhal ona sorar. Çok merak ediyorum Hz Hızır ASı nasıl bulabilirim nasıl tanırım acaba bana bilgi verebilirmisiniz der. O Zat söze başlar ve yere eğilir Hz. Hızır AS böyle yerden bir taş alır. elinde un gibi ufalar (taş kum gibi elinden yere akar) işte kardeşim Hz Hızır ASı böyle bulabilirsin der. Adam çok sağol artık Hz Hızır'ı nasıl bulabileceğimi biliyorum diye yoluna devam eder.

  • Sezai MUMCU

    9.4.2021 18:55:35

    Hz Azrail AS tarafından RUHU KABZEDİLEN/ Vefat eden bir PEYGAMBERİN Dünya’ya tekrar gelmesi/inmesi Allah’ın sünnetinde vuku bulmuş bir olay değildir. Her canlı ÖLÜMÜ tadacaktır ayeti mutlak herkes için geçerlidir. Dünya ya hayattar olarak tekrar inecek Hz İsa AS Dünya’da belli müddet yaşadıktan sonra elbette mübarek RUHU Hz. Azrail AS tarafından kabzedilecektir. Daha önce bir VEFAT sözkonusu olsadı NÜZUL/iNMEK olmazdı! Elmalılı Tefsirinde ölümün SEMAYA KALDIRMA ve SEMADAN İNME olayından sonra olacağı yazılıdır.

  • M. Can

    9.4.2021 18:46:00

    Kim olduğunu merak ediyorum.

  • Sezai MUMCU

    9.4.2021 18:20:15

    Rivayetlerde vardır: Hz İsa iner ve ikindi namazında Mehdiye uyar (Yani İmam Mehdi dir Hz İsa onun arkasında namaza durur.) ikindi namazı Risalelerde Sonbaharı, Kıyameti hatıra getiren bir ibadet vaktidir. Hz. İsa iner ümmetimden biri olarak yaşar Hadisi de Hz İsa Ümmetimin başına geçmez, o geldiğinde müçtehid ve MEHDİ ümmetimden biridir, ziyadesiyle gelir ikindi namazında Mehdi nin arkasında namaza durur Hadisinin bir manası da Hz İsa kıyamete yakın öyle bir zamanda iner ki lisan ı haliyle der; Kur'an ın hakikatleri zamanın ihtiyaçlarına göre mükemmelen tefsir edilmiştir, benim buna katacak birşeyim yoktur manasında 'İmamınız sizdendir' TE'YİD İ NEBEVİSİ durumu izah eder.

  • Ali

    9.4.2021 11:57:25

    " Meryem oğlu İsa aranıza indiğinde haliniz nice olur!" Hz Muhamed Mustafa SAV.

  • A. AYDIN

    9.4.2021 01:14:47

    "TEVEFFÂ" tastamam almak anlamına gelir. Her zaman "ölüm" anlamına gelmez. Bu kullanım, Kur'an'da da böyledir. "MÂTE" kelimesi ise böyle değildir. Sadece ölüm anlamına gelir. Peki, ayette sarih öldürme lafzı olan "İNNÎ MÜMÎTÜKE" terk edilip, neden "MÜTEVEFFÎKE" gibi mecazi bir lafız tercih edilmiş? Demek bunda bir sır var. Bu yazı bu sırra temas ediyor. Teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı