"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Irkçılık ve radikalizmle beslenen fitnelerin merkezi Avrupa’dadır

Şükrü BULUT
10 Kasım 2025, Pazartesi
Maksadımız, malumu i’lam değil. Hangi Avrupa’da… Küresel Marksizmin anavatanı Avrupa…

Semavî dinlerle mücadeleyi dava edinmiş ve insaniyeti tahribe yönelmiş Avrupa… Bediüzzaman’ın tavsifiyle ikinci Avrupa… Bu Avrupa’dan şikâyetçi olan yalnızca biz değiliz; Hıristiyan Amerika başta olmak üzere, Hz. İsa’ya (as) ve insanî değerlere ilimle yürüyen Birinci Avrupa’nın hürriyetperverleri, adaletperverleri ve millileri de bizimle şikâyet ediyorlar.

Irkçılık temelindeki Kürtlük Fitnesinin sergüzeştini başka araştırmalara havale edelim. Bilhassa İkinci Dünya Savaşından sonra gözlerini demokrasiye açan devletleri de tehditle ihtilâllerini küreselleştiren İkinci Avrupa’nın ihtilâlci kolu olan Neoconların; Arap Baharında kullanılan El-Kaide, İŞİD, Bokoharam ve diğer terör örgütlerinin Amerika’da “Amerikan Yüzyılı” projesi çerçevesinde kurulduğunu, devletin birinci ağzı dünyaya ilân ediyor. El-Kaide’yi 11 Eylül ihtilâlinde, IŞID’i Ortadoğu’daki yağmalarında kullanan Neoconların, Türkiye’ye karşı PKK’yı kurmadığını kimse iddia edebiliyor mu? 

Pentagon kanalıyla NATO üyesi bazı ülkelerin silâhlı kuvvetleri üzerinden Neoconlar; PKK’yı yalnızca kurup bir müddet organize etmediler, yarım asra yakındır teçhizat ve koordinasyonunu sağladılar. Terör örgütleri bölge ülkelerden ziyade, koordine edildikleri Amerika, İngiltere ve bazı AB ülkelerini alâkadar ettiğinden; Marksist Kürt hareketini Türkiye demokrasisini engellemek ve Kürtleri din ve geleneklerinden uzaklaştırmak üzere oluşturdukları siyasi yapıları ve Troçkistlerin organize ettikleri terör örgütünü Avrupa’da araştırmak durumundayız.

Önceki yazılarımızda; küreselci Marksistlerin koordinesiyle gerçekleşen 12 Eylül ihtilâlinin mahiyeti anlaşılmadan, Kürtlük fitnesinin tam anlaşılmayacağını belirtmiştik. İhtilâl hükümetleri ANAP ile AKP’nin Kürtlere ve bölgeye yönelik icraataları incelendiğinde, projenin unsurlarından olduğu görülecektir. 

Irak’ın parçalanmasında kullanılacak Çekiç Güç hadisesi, İhtilâl bahanesiyle İngiltere, Fransa, Almanya ve İskandinavya’ya iltica ettirilip kontrol altına alınan bir milyona yakın insanımız, Avrupa Yeşillerince desteklenen Kürt kökenli siyasî-sivil yapılar ve daha onlarca müşahhas icraatlar; Kürtlüğün Küresel Marksistlerce – kendilerince- İslâmbirliği tehlikesine karşı kullanıldığını gösteriyor.

Bediüzzaman’ın; dünya barışı, medeniyetler buluşması, demokrasi ve insanlığın refahı için öngördüğü “İSLÂM BİRLİĞİ” düşüncesiyle Marksist Enternasyonalcilerin Küresel Hegemonya düşünceleri, ahirzamanın zıtlıklarını ifadede birbirilerinin muadilidirler: Savaş-barış, istibdat-demokrasi, tahrip-medeniyet, adavet-kardeşlik, ayrıştırma-bütünleştirme gibi…. Said Nursî’nin müsbet gördüğü Birinci Avrupa’nın, yani demokrasi, adalet, Hıristiyanlığı takipçi ve yaratılışa taraf Avrupa’nın İslâmbirliğine taraf olduğunu belirtmesi önemlidir. Dünya barışı temelinde kurulmuş Avrupa Birliği ile CENTO’nun Marksist Küreselcilerin dünya hâkimiyetleri önünde engel teşkil ettiklerine inanmayanlarla, şu mevzuyu konuşmak abesle iştigaldir.

Müslüman Kürt Toplumunu, İslâmbirliği projesinde maya olarak telâkki eden Bediüzzaman’ın bu husustaki düşünceleri, başka bir çalışmanın konusudur. Ortaasya’dan Kafkasya’ya, İran’a, Irak ve Suriye’den Akdeniz’e ulaşan Kürtlerin Coğrafyasının, savaş ve barış odaklı projelerdeki önemini de araştırmacılarımıza bırakıyoruz.

Bir gerçeği hatırlatalım. Türkiye’mizin demokrasisini, içbarış ve refahını engellemek üzere Şark’ta koordine edilen ırkçı ve Marksist yapıların mahiyetleri milletimize mutlaka anlatılmalıdır. Demokrasi sevdalısı, kardeşlik vefasının canlı misalleri ve sosyal devletin fıtrî sahipleri olan Kürtlerin ülkemizi medeniyet yolunda uçuracağını bilen küresel semavî din düşmanı ve insaniyet karşıtları bu fitneyi, cehaletimizden istifadeyle maalesef kullanıyorlar.

Küçülen dünyamızda çatışmaya vesile edilen Kürtlük Meselesi, Filistin ve diğer bazı çatışmaların bitirilmesi, devletler üstü güçlerin iradelerini gerektiriyor. Günümüzde AB ülkelerinin de bağımsızlıklarını ve medeniyetlerini tehdit eden cereyanlara karşı; Hristiyan  Avrupa ve ABD’nin desteği olmadan, insanlık demokrasi ve barış yolunda mesafe alamaz, kanaatindeyiz.

Okunma Sayısı: 215
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı