"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya, umum Nur Talebeleri adına konuşabilir

Şükrü BULUT
26 Mayıs 2025, Pazartesi
Yorumcularımızın şikâyeti üzerine, yazmak zorunda kaldık.

Yeni Asya’nın Risale-i Nur’daki metinleri kaynak alarak hayata dair yazdıklarına itiraz edenlerin haklı görünmeleri, onların Risale-i Nur talebelerinin tarihçelerini etraf-ı erbaasıyla bilememelerinden ileri geliyor, düşüncesindeyiz. Önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere, Bediüzzaman’ın davasına çalışanların ortak kararıyla neşre başlayan Yeni Asya, o günden zamanımıza kadar, muhalifleri tarafından edilecek itirazları bilerek yola çıkmıştı. İttihad’ı esas aldığımızda, altmış yıldan bu yana neşriyatımıza yapılan tenkitlerde büyük bir değişme görülmüyor. Hadiselerin ve siyasetin tenkitleri çoğaltıp-azalttığı vakıa. Fakat üslup ve usul değişmemiş.

Deniliyor ki; siz kim oluyorsunuz ki Risale-i Nur ve Bediüzzaman adına konuşuyorsunuz. Hayatlarının gayesini, Risale-i Nurları okuyarak ve neşrederek ahirzaman dinsizliğiyle mücadele bilenlere, bu itiraz yapılıyor. Haftada en az üç-beş defa Nur derslerine iştirak eden, günlük Kur’ân okumalarının yanısıra Hergün en az onbeş sayfa Risale okuyanlara ve maddî/manevî varlıklarını Risale-i Nur’a fedaya hazır Nur’un talebelerine; siz neden Risale-i Nur talebeleri adına konuşuyorsunuz, deniliyor…

Mühendisliğin, tıbbın, ziraat ve mimarlığın ince meselelerine vakıf olmak üzere, dünyanın diğer yerlerindeki meslektaşlarını da gece-gündüz takip edenlere, mesleğiniz hakkında konuşmayınız diyebiliyor muyuz? Risale-i Nur talebeliği bir meslektir. Elbette Yeni Asya’nın tekelinde değildir. Nurları okuyan diğer meslektaşlarıyla daima diyalog ve dayanışma içindedir. Noksanlıklarını onlarla birlikte giderirken hatalarını da tashihe çalışır. Onlara asla rakip değildir Yeni Asya. Risale-i Nurları okuyarak zamanın dertlerine derman, hastalıklarına reçete ve problemlerine çözüm için yazıp çizenleri tebrik etmemiz, vazifemiz. Herkese açık olduğundan, yanlışlara da itiraz ederiz. Yeni Asya’da yazan kardeşlerimizin dünyevî mesleğine göre onunla istişare eder, varsa yanlışları düzeltiriz.

Daha önce de yazmıştık. Yeni Asya, Risale-i Nur’un dava kimliğini benimsediğinden, ülkemizde hâkim cereyan olarak görünen münafık Marksist/Kemalist işbirliği tarafından – hükümetler kandırılarak- zulme uğratılmıştır. Global dinsizlik cereyanların ülkemizdeki temsilcileri Kemalizm’in Türk Milletine dayattığı resmî ideolojiye rağmen “Risale-i Nur Talebeliği” kimliğini taşımak kolay değildir. Kalplerinde ve kafalarında “Nurlara Hizmet” aşk u fikrini taşıyan milyonların varlığını biz de hissediyoruz. Fakat onlar; gazete, radyo, dergi veya televizyon ekranları aracılığıyla kimliklerini izhar edemiyorlar. Yüzlerce meselede, Nurların rağmına hüküm vermek durumunda kalıyorlar. Yeni Asya ise, Risale-i Nur talebelerinin şahs-ı manevisini temsilen yüzlerce defa bedel ödeyerek, Said Nursî’nin eserlerindeki çizgilerle bir duruş sergiliyor. Yanlışları düzeltmeye, tahripleri tamir etmeye, düşmanlıkları gidermeye ve demokrasiye gayret ediyor.

Bir nokta daha kaldı… Risale-i Nur talebeleri dünyevî bir cemiyet, parti, topluluk veya zümre olmadıklarından, hareket-i şahsiyelerinde gayet hürdürler. Yaptıkları Nur derslerine her düşünceden insanlar katıldıkları gibi, o topluluğa girenlerden kimse kimlik sormaz. Eline kitabı alan kişi;  dinleyenlerin kendisinden daha bilgili, tecrübeli ve takvalı olduğunun farkında olarak dersini nefsine okur. Okuyanın durduğu makam Risale-i Nur’undur, kişinin sıfatlarıyla  asla karıştırılmaz.

Gazetede yazanlar da aynı haldedirler. Risale-i Nur’un medyadaki mecmuasına yazdıklarını, yapabiliyorsa Nurları şerh ettiğini ve muhataplarının ise bu hakikate ihtiyaç duyacak her insan olduğunu düşünerek kalemini çalıştırır.

Türkiye’mizde istibdat hâkim olduğundan; dinî cemaatlerimiz cemaat kimliklerini cemiyetçilik perdesinde korumaya çalışıyorlar. Nur talebeleri, Üstadlarının Eskişehir, Denizli ve Afyon Mahkemelerindeki sözlerini esas almışlar. Dünyaya, paraya ve ayrımcılığa bakan cemiyetçiliğe hiçbir zaman tevessül etmemişlerdir. Onlar cemaat olarak bilinirler ve öyle hareket ederler. Yeni Asya ismi, Risale-i Nurları okuyan bu cemaatle anılagelmiştir. Yeni Asya’nın kuruluşunda bulundukları, çocuklukları; neşriyatı arasındaki dergi ve kitaplarla geçtiği ve hayatlarının önemli bir kısmında bu kimliği taşıdıkları  halde, Türkiye’mizdeki Demokrasi kavgası esnasındaki tartışmalardan dolayı, günümüzde  uzak duranların da gazetesidir, Yeni Asya… İnsanlar, kaderlerini yaşıyorlar..

Biz istiyoruz ki, Risale-i Nurları; hiçbir siyasî ve dünyevî menfaate alet etmeksizin medya ile insanlığa anlatan yüzlerce ses olsun. Risale-i Nur davasını bütünlük içinde benimsemiş ve anlatanlara yardımı, Yeni Asya vazife telâkki eder. 

Okunma Sayısı: 1276
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Cebe

    27.5.2025 07:43:04

    İnsan kaderinin mahkümudur.. mu? Yanlış anlama sebebiyet verebilir. O cümleyi tashih etmenizi dilerim.

  • Süleyman

    26.5.2025 23:08:42

    Risalelelerden istifade edilerek anlatılan meseleler şerh sayılabilir. Elbetteki mum ışığından aya kadar olan ışık mertebeleri gibi şerh mertebeleri de olacaktır.

  • Alpaslan Öztoprak

    26.5.2025 20:10:07

    Çok değerli önemli ve güzel yazı olmuş..Sağolun

  • Raşit örenel

    26.5.2025 18:56:34

    Allah selamet versin, üsluba bak; "sizin gibiler". Beyefendi kimse dağ başında yaşamıyor merak buyurmayın, sosyal hayatı olan bir siz değilsiniz ama anlaşılan keyfiniz bozulmasın istiyorsunuz. Yeni Asya hiç bir zaman, hiç bir zorbanın ağzıyla, o zorbayı memnun edecek şekilde konuşmadı bundan sonra da konuşmayacak, haberiniz olsun biraz rahatınız bozulabilir yani. Yeni Asya 55 yıldır bedel ödüyor, sadece son yıllarda değil, bedel ödediği her dönemde "biz bu bedelleri ödemek zorunda değiliz" deyip çekip gidenlerler, tatlı su balıklığına özenenler, bir de aleyhte çalışmış, nadim olmayanlara açacak kucağımız yok, söylenen bu, bunu anlamak çok mu zor?

  • receb

    26.5.2025 15:30:01

    "Bu gözümüz önünde ve bizi bekleyen ölümün i'dam-ı ebedîsinden ve karşımızda kapısını açan ve bizi cebr-i kat'î ile çağıran kabrin daimî karanlık haps-i münferidinden kurtulmağa çalışıyoruz. Hem sizin de o dehşetli ve çaresiz musibetten kurtulmanıza yardım ediyoruz. Sizin nazarınızda en büyük bir mes'ele-i dünyeviye ve siyasiye, bizim nazarımızda ve hakikat cihetinde kıymeti pek azdır ve bilfiil vazifedar olmayanlara malayani ve ehemmiyetsizdir ve kıymeti yoktur. Fakat bizim iştigal ettiğimiz vazife-i zaruriye-i insaniye ise, herkese her zaman ciddî alâkası var. Bu vazifemizi beğenmeyenler ve kaldıranlar, ölümü kaldırmalı ve kabri kapamalı!"ŞUALAR

  • Osman Said

    26.5.2025 14:34:49

    Allah razı olsun şimdiki yönetim iş başına geldiğinden beri izlenen çizgi bizleri mesrur etmeye başladı. Ne iktidara destek veriyoruz ne de halk partisinin iktidarı için çaba harcıyoruz. İman hizmetine odaklanıyoruz. Böyle devam etsin.

  • Osman Said

    26.5.2025 14:32:20

    Raşit bey hangş bedelden bahsediyorsunuz? Sizin gibiler yüzünden maalesef bedeli cemaatimizin tabandaki fertleri ödüyor. Bizler iş yerlerinde çalışan, sosyal ortamı olan insanlarız. Bu cemaati fetönün avukatı gibi göstermeye hakkınız olamaz ve bu bir hiznet değil ihanettir. Bu cemaati halkçıların partisini iktidara getirmeye çalışanlar olarak da gösteremezsiniz. Biz bu u istemiyoruz diye alınmamalısınız. Diyoruz cemaatimiz solcuları desteklemesin, Risale-i Nurlara ihanet eden fetöcülerin avukatlığını yapmasın. Bunu anlamak çok mu zor?

  • Abdulkadir Ceylan

    26.5.2025 13:55:23

    Yeni Asya içe doğru bir özeleştiri yapmalı. Geçmişte gazetede yazan yüzlerce yazar neden şimdi yok? Cemaatin büyük bir çoğunluğu neden yok? Bir partinin lehinde, diğer bir partinin aleyhinde bulunmak neden? Bunu kimseyi suçlamak için değil, hatalarımızı, eksiklerimizi görmek için yazıyorum. Gazete yönetimi, son 10 yılda gazeteden ayrılan, cemaatten kopanları tek tek dinlemeli, eleştirilerini kaale alarak yeni bir yapılanmaya gitmelidir.

  • Raşit örenel

    26.5.2025 12:57:49

    "Yeni Asya ise, Risale-i Nur talebelerinin şahs-ı manevisini temsilen yüzlerce defa bedel ödeyerek, Said Nursî’nin eserlerindeki çizgilerle bir duruş sergiliyor. Yanlışları düzeltmeye, tahripleri tamir etmeye, düşmanlıkları gidermeye ve demokrasiye gayret ediyor." doğru. Yeni Asya bunları yaparken, yanlışlar yaptığımızı Allah rızası için söyleyen abi-kardeşlere de sözümüz yok, "öyle değil abi" der izah ederiz. Fakat Yeni Asya ve hassaten cemaate vekaleten fedakarlar, bahsettiğiniz bedelleri öderken, bize "kıskanç, Ergenekoncu, f.töcü, mason uşağı" deyip ayrılan, yetmezmiş gibi bu iftiraları yayarak aleyhimizde çalışan insanlarla, bize iftira ettikleri, bedel ödediğimiz döneme dair fikirleri değişmemişse, sırf bu insanlarla ittifak için bedel ödeyen ve ödenen dönemde kaçmayanları örselersek, bahsettiğiniz bedellerin ne anlamı var ve bundan sonra gerektiğinde bedel ödemek hiç mümkün olur mu?

  • Raşit örenel

    26.5.2025 12:44:57

    Bir cemaat olan Yeni Asya içinde değil cemiyetçilik, bir şirket mantığıyla hareket edip, yazınızda bahsini ettiğiniz bedelleri cemaat namına ödeyen fedakarların rencide edilmesini de tasvip etmezsiniz o halde.

  • S.topuz

    26.5.2025 12:20:57

    "Aziz kardeşim Re'fet Bey! Senin mektubunu ve kitabını memnuniyetle aldım. Gayet sevdiğim bir talebem olan Hu-lusi Bey'in ruhunu sizde his-settim. Seni yeni değil, Hulusi gibi eski bir talebe olarak ka-bul ettim. Talebeliğin hâssası şudur ki, yazılan Sözler'e ken-di malı gibi sahib olmalıdır. Kendisi te'lif etmiş ve yazmış nazarıyla bakıp, neşrine ve ehil olanlara iblağına çalış-maktır. Mâşâallah hattın gü-zeldir. Vakit bulursan bir kısmını yazın. Bir kısmını Hüs-rev gibi ciddî talebeler yazar, onlardan bilâhare alır yazarsı-nız ve onlarla teşrik-i mesaî e-dersiniz. Altı senedir Isparta'-da ciddî talebelerin çıkmasına muntazırdım, bekliyordum. El-minnetü lillah, şimdi sizin ile beraber birkaç tane çıkmağa başladı. Çünki bir talebe, yüz dosta müreccahtır. Sözler namındaki envâr-ı Kur'aniye ise, en mühim ibadet olan ibadet-i tefekküriye nev'inden-dir. Şu zamanda en mühim vazife, imana hizmettir. İman saadet-i ebediyenin anahtarı-dır."اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى Kardeşiniz Said Nursî

  • Hüseyin T

    26.5.2025 12:08:17

    Kıymetli hocamız,Yeni Asya’nın Risale-i Nur mesleğindeki temsil sorumluluğunu ve liyakatini net biçimde ortaya koymuştur. Yeni Asya, yalnızca bir gazete değil; Kur’an ve iman hizmetinde şahs-ı manevîye dayanan, istikametli bir hizmet mektebidir. Bu mektep, şahıs merkezli değil, fikir ve meslek merkezlidir; dolayısıyla umum Nur Talebelerinin hissiyatına tercüman olabilecek bir çizgidedir. Yazı, bu noktada isabetli bir hatırlatma yapmıştır. Ayrıca Yeni Asya’nın tarihî mirası ve hizmetleri inkâr edilemez; çünkü İslami hizmetlerde birlik ve dayanışma esastır, ancak bu birlik, çoğulcu bir anlayışla zenginleştiğinde daha anlamlı olur. Her kesimin samimi çabalarını takdir ederek, ortak hedefler etrafında kenetlenmek en güzel yol olsa gerektir. Bu vesileyle emeği geçen herkesin hizmeti tebrike şayandır...

  • S.topuz

    26.5.2025 12:05:38

    وَجَٓاءَ مِنْ اَقْصَا الْمَد۪ينَةِ رَجُلٌ يَسْعٰى قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَل۪ينَۙ‌ـ﴿٢٠‌ـ﴾ 20- Derken şehrin öbür ucun-dan bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!" اِتَّبِعُوا مَنْ لَا يَسْئَلُكُمْ اَجْرًا وَهُمْ مُهْتَدُونَ‌ـ﴿٢١‌ـ﴾ 21- "Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir." {Bu tavsiyesinden ötürü adama dönerek "Vay, sen de mi onların dinindensin" dediler. Bunun üzerine adam 22. âyette meâli verilen sözü söyledi.} وَمَا لِىَ لَٓا اَعْبُدُ الَّذ۪ى فَطَرَن۪ى وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ‌ـ﴿٢٢‌ـ﴾22- "Bana ne ol-muş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Halbuki, hepiniz O'na döndürüleceksi-niz." (36-Yâsin) (22. Cüz-4. Hizb)Mealli Kur'an - 440

  • Kemal Yıldız

    26.5.2025 11:33:13

    Evet, Risale-i Nur Talebeliği bir kimliktir. Üstad hazretleri bu kimliği şu şekilde tarif ediyor: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin. Bunun için bu kimliği taşıyan Risale-i Nur Talebeleri cemiyetin hangi tabakasında, hangi mevkide olursa olsun, bu hakikatların anlatılması onlar için en uygun zemindir. Yeni Asya’nın varlığı da bunun içindir. Nur Talebeleri ve Yeni Asya bu davaya hayatıyla imza atmışlardır. Gerek şahsi, gerek toplum hayatımızdaki problemlerin reçetesi Risale-i Nur eserlerindedir. Şükrü Bulut hocamızı bu yazısından dolayı tebrik ediyor, yazılarının devamını temenni ediyorum.

  • Hilal Düzdağ

    26.5.2025 11:15:59

    Kimse kimsenin adına konuşmasın lütfen. Herkesin bir aklı var. Bir anlayışı var. Başkasının adına konuşmak bir baskı aracına dönüşüyor. Tahakküm ortaya çıkıyor. Başkasının adına kararlar alınıyor. Bu durum insanlar arasındaki dengeyi bozuyor. Yeni Asya da sadece kendi cemaatimiz adına konuşsun. Diğer nurcuların kararlarına saygı duysun.

  • Orhan Ali YILMAZ

    26.5.2025 10:41:14

    Mütekellim-i vahde olsa eğer bir zatta: Müsamaha, hamiyet. Fedakârlık; bir haslet, bir amel-i salihtir. "Mütekellim-i maalgayr olsa eğer o zatta: Müsamaha, hıyanet. Fedakârlık; bir sıfat, bir amel-i talihtir..." Ezcümle: Herkes, herkes hakkında konuşamaz ve konuşmamalı...

  • Abdullah

    26.5.2025 10:13:02

    Risale-i Nur'un şerhinin; Barla Lahikası, 283 veya 284 (baskıya göre değişebilir) nolu mektupta nasıl yapılması gerekti ğini açık ve net olarak izah etmiştir. Şerh, izah ve haşiyeler bu mektuba göre yapılır. Bu Üstad'ın beyanıdır ve bizim için esas ve ölçüdür.Bununun dışında yapılan şerh, izah ve haşiyeler, şahısların kendi fikir ve düşünceleridir. Kimse bunları Üstad'a ve Risale-i Nur'a mal edemez.

  • [email protected]

    26.5.2025 07:54:03

    Çok güzel bir yazı olmuş Emeğinize sağlık Şükrü bey Sağlıklı ve bereketli haftalar

  • Osman

    26.5.2025 06:35:12

    Benim bildiğime göre, Said Nursinin iki talebesi hariç, diğerleri Yeni Asyanın kuruluşunda ya bulundular veya desteklediler. Yanılıyormuyum?

  • İhsan

    26.5.2025 06:32:47

    Yeni Asyanın sebebivücudu Risale-i Nurları müdafadır. Diğer bütün meseleler detaydır.

  • receb

    26.5.2025 00:35:53

    Sonradan terbiye i İslamiye zedelendiği için manevi cennet hayatı yaşatan iman azaldığı ölçüde huzursuzluklar da arttı.Bizim elimizde zengin Risale i Nur var.Bunu anlatalım.Risalle i Nur hizmeti yapalım.Zaten görevimiz de bu.

  • Semanur Tunoğlu

    26.5.2025 00:35:02

    CHP ile aramızda doldurulması imkansız bir uçurum var. Beyhude doldurmaya çalışıp da ümmetin nefrinine dûçar olmak istemiyoruz. Yeni Asya pak ve temiz kalmalı. Yeni Asya nurcuların olduğundan daha fazla ümmetin gszetesidir. Ümmetin karşısına geçmeye çalışanlara geçit vermeyin.

  • receb

    26.5.2025 00:33:59

    Osmanlı toplumunda mesela şimdi olmayan dini kurumlar varken bir çok ruhi marazların tedavi yerleri idi oralar.Yani bizim İslam ve Kur an kaynaklı zengin tasavvuf kültürümüz İnsan ı Kamil yetiştirmeyi esas aldığı için insanlar ruhen de sağlıklıydı.

  • Semanur Tunoğlu

    26.5.2025 00:32:15

    Doğru tabiki konuşabilir. Yeni Asya nurcuların gazetesidir. Ama demokratlık bahanesiyle CHP'ye destek olmaya teşne de olmak istemiyoruz. Bu konuda hassasiyet bekliyoruz.

  • receb

    26.5.2025 00:30:43

    Üstad asrın hastalığına iman zaafı demiş.Çoğu problemlerin çaresi ahirete iman.Huzuru yani dünya saadetini dahi burada gösteriyor eserler.İslam perspektifinde nefis ve ruhu ayırma ve ona göre tahlil etme var.Günümüz psikilojisi ise farklı işliyor.

  • receb

    26.5.2025 00:28:27

    Bu ihtiyaç olan meseleler eserlerin muhtelif yerlerine serpiştirilmiş Mesele 6. ve 8. sözler ve başka yerler.Buralarda psikolojik reçeteler ve tahliller var.Bizim kendimizi tanımamızı sağlıyor.Siyasi meselelerle gereğinden fazla meşgul olurken asıl meseleler geri kalıyor.

  • receb

    26.5.2025 00:26:26

    Muhterem Hocam bizler Risale i Nur daki mesela psikolojik ve sosyolojik meseleleri ve reçeteleri kendimiz iyice anlayıp insanlara çeşitli yollarla sunsak büyük hizmet etmiş oluruz.Mesela 10. sözdeki mukaddimede Ahirete imanın insana aileye toplum kesimlerine faydalarını üstad öyle güzel ve derinlikli anlatıyor ki

  • Salih

    26.5.2025 00:24:57

    Dememeli: "Budur hak, başkaları battaldır." Ya "Yalnız benimkidir güzeli; başkaları yanlıştır, hem çirkindir." Zihniyet-i inhisar, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, niza ondan çıkıyor. Derd ile dermanlar Taaddüdü hak olur, hak da taaddüd eder. Hâcat ve ağdiyenin tenevvüü hak olur, hak da tenevvü eder. İstidad, terbiyeler, tekessürü hak olur, hak da tekessür eder. Bir madde-i vâhide, hem zehir ve hem panzehir. İki mizaca göre mesail-i fer'îde hakikat sabit değil, izafî ve mürekkeb, mükellefîn mizaclar

  • Salih

    26.5.2025 00:22:11

    "İnsan kaderinin mahkûmudur" ¿??????????????? Bu ne demek? Nasıl bir kader anlayışı? Bu mu Risale-i Nur çizgisi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı