"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatler ve siyasetli cemaatler

Ahmet BATTAL
16 Aralık 2025, Salı
Demokratik toplumlarda siyaset, milleti yönetmek değildir. Sahibi millet olan devleti millet adına yönetecek olanları seçme, yönlendirme ve oluşturma işidir ve üç kademelidir:

Birinci kademe, seçimlerde oy kullanmak ve merak edene ya da sorana reyinin rengini söylemektir.

İkinci kademe bir parti ile organik ilişkiye girmek ve seçimlerde aday olmaktır.

Üçüncü kademe ise parti kurup ya da kurulmuş bir partiye dahil olup o parti lehine propaganda süreçlerine katılmaktır. 

Bu üç kademe yönünden siyasetlere ve cemaatlere bakalım: 

***

Oy kullanabilen herkes potansiyel olarak siyasetle ilgilidir. 

Oy kullanma ve rengini sorana söyleme anlamındaki siyaseti herkes yapabilir hatta yapmalıdır. Bu etkileşim vatandaşlık vazifesidir. 

Kurulmuş bir partiye dahil olma ve aday olma eylemi nev’inden siyaseti herkesin yapması gerekmez, ama birileri yapacak ki demokrasi işlesin.

Parti kurma işini geçelim zira Türkiye’de fazlasıyla parti var!  

***

Terör örgütü ya da suç örgütü türünden yapılardan farklı olarak, dinî cemaatler (ve onların bir alt türü olarak tarikatlar), mensubiyet yönünden gevşektir ve gönüllülük temellidir. Cemaate mensubiyet cemaatin her dediğini her zaman yapmayı gerektirmez. “Gerektirir” desek de anlamı yoktur zira müeyyidesi yoktur. 

Dolayısıyla dinî cemaatler için de yukarıdaki üç kademe aynen, ama ferdî gönüllülük ve sadakat üzerinden geçerlidir. 

Bir cemaatin kurucu kadrosu ya da lider kadrosu siyasetin tamamen dışında kalmış olabilir. Bu bir tercihtir. 

Siyasî fikir açıklamamak, soranlara “Siyasetimiz ve görüşümüz yok” demek, “Mensuplarımızın siyasî tutumları bizi ilgilendirmiyor” demek, din hizmeti açısından aslında çok konforludur. Ama zordur.

Meselâ demokrasisi yerleşmiş Avrupa ülkelerinde ya da ABD-Kanada gibi yerlerde, dinen ve kültürel olarak azınlık durumunda olan dinlerin mensuplarının kendi cemaat ilişkileri böyle bir konfor alanına sahip olabilir. 

Ama Türkiye gibi ülkelerde devletin dinin görünürlüğü (şeair) ve dinî tercihler üzerindeki etkisi (eğitim, vs.) ve hatta baskısı (merkezî hutbe, vb.) sebebiyle din ile siyaset arasında sıkı bağlar ve kırılganlıklar vardır. 

Bu sebeple bir dinî cemaatin siyasî tutum alması olması çok da yadırganacak bir durum değildir. 

***

Siyasî tavır alan cemaatlerin siyasî tutumları da üç kademeye ayırılabilir. 

Bir cemaatin çekirdek kadrosunun yani karar mekanizmasının ve temsil-idare kademesinin mensuplarının kalıcı ya da geçici olarak bir partiyi tercih edip bu kararını ve gerekçelerini açıklaması siyaset yapmak mıdır? 

Cevap, “siyaset yapmak”tan ne anladığınıza bağlıdır. Oy vermek siyaset “yapmak”sa bu da siyaset yapmaktır. 

Bir parti ile organik bağlantı içine girip “Bizim şu kadar mensubumuz ve dolayısıyla şu kadar oyumuz var, dediğimizi yaparsanız size oy verdiririz” demek ve bunun gereğini yapmak ise, doğrudan siyaset yapmaktır. Böyle bir cemaat “siyasetli cemaat”tir.

Siyasî partilerle organik bağ kurmayan, partinin aday tesbit süreçlerine ve partinin propaganda mekanizmalarına dahil olmayan, ama kendince bir parti tercihine sahip olan cemaatler “siyasetli cemaatler” değildir. 

Fikrine güvenen bir cemaatin, medya lisanıyla ve siyasetçilerin tümüne nasihat etmesi ise tek başına o cemaati “siyasetli cemaat” yapmaya yetmez.

Okunma Sayısı: 467
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı