"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Duada hüsn-ü zan nasıl olur?

Süleyman KÖSMENE
08 Kasım 2016, Salı
Sedat Bey: “Hadiste geçiyor: “Allah’a duanızı kabul edeceğine inanarak dua edin. Şunu bilin ki, Allah kendisinden başka bir şeyle meşgul ve gafil kalbin duasını kabul etmez.”1 Buyuruyor. Eğer duamızın kesinlikle kabul edileceğine inanırsak, onunla ilgili bir daha dua etmeme ihtimalimiz doğmuş olmaz mı?”

DUADA HÜSN-Ü ZAN

Bu hadis-i şerif bize Allah’ın duaları kabul edip etmeyeceğini sorgulama hakkı vermiyor.

Bize dua adabı öğretiyor.

Allah’tan her şeyi isteyebileceğimizi; ama istediğimiz şeyi vereceğine inanarak istememizi tavsiye ediyor.

Allah hakkında su-i zandan kaçınmamızı, hüsn-ü zan etmemizi emrediyor.

Nitekim bir hadis-i kutside Cenab-ı Hak: “Kulum Beni nasıl tanırsa onunla öyle muamele ederim.”2 Buyuruyor.  

Yani kulum benim hakkımda su-i zan ediyorsa, yani benim duayı kabul etmeyeceğime inanmışsa, onun bu zannı duasının kabulüne bir engeldir. Benim hakkımda hüsn-ü zan ederse, yani duayı kabul edeceğime inanmışsa, kulumun bu iyi zannı duasının kabulüne de önemli bir basamaktır. Hem duasını daha içten yapar. Hem de beni doğru tanımış olur.

DUADA SAMİMİYET

Bu hadiste vurgulanan en önemli husus, duada samimiyetin şart olduğudur.

Duamda samimi olursam, dua ederken başka şeyle meşgul olmam. Tabir caizse, meşhur ifadeyle, elim işte, gözüm oynaşta olmaz. 

Elim de, gözüm de, kulağım da, kalbim de, aklım da, duygularım da, mümkünse el birliği ederler ve duaya iştirak ederler. 

Dua ederken gafil olmamaya çalışırım. Yani istediğim şeyi kâinatın Sahibinden istediğimi bilir ve doğrudan O’na ve sadece O’na yönelirim.

Bir fakir ihtiyacı için Valinin kapısına gidiyor. Bin bir rica ve randevüden sonra Vali tarafından kabul ediliyor. Valinin kapısını çalıyor. Kapı açılıyor. 

Adam bu esnada yüzünü ve yönünü validen çevirse, valiye arz-ı hürmet etmese, isteklerini ağzının ucuyla sıralasa, bu esnada gözleri koltuklarda, kulakları müzikte, elleri başka bir işle meşgul olsa… Dileği kabul mü görür, yoksa kınanır ve dışarı mı atılır?

Dua ederken Allah’a olan yönelişimiz, Allah’a olan inancımız, Allah’a olan saygımız, Allah’a olan samimiyetimiz, bir şey isterken valiye gösterdiğimiz yönelişimizden, inancımızdan, saygımızdan ve samimiyetimizden geri kalmamalı!

DUADA DÜZGÜN ADIMLAR

İnanalım ki, Allah duamızı kabul eder. Ama biz duamızı doğru araçlarla yapalım. 

Duamıza doğru adımlarla yürüyelim. 

Duamızın fiili yönü varsa elimizden gelen çabayı esirgemeyelim. 

Tembellik yapmayalım. Havalecilik yapmayalım. Vurdumduymazlık yapmayalım. Biz davranışlarımızı düzeltelim. Allah’ı imtihan etmeyelim. Mesela, “Allah’ım! Azabından koru!” diye dua eden birisi, günaha, isyana, tuğyana karşı cür’etkâr olmamalı. “Allah’ım! Salih kullarının arasında beni Cennetine al!” diye dua eden birisi, Allah’ın salih kulları gibi, elinden geldiğince salih ameller işlemeye gayret etmeli. “Allah’ım! Resulullah’ın (asm) şefaatine nail eyle!” diyen birisi, elinden geldiğince sünnet-i seniyyeyi yaşamaya gayret etmeli. “Bana bir ev nasip et!” diye dua eden birisi, ev almak için gerekli girişimler ne ise, helal yollardan başvurmalı, fiili adımlar atmalıdır.   

DUAMIZIN KABUL EDİLCEĞİNE İNANALIM

Duamızın kesin kabul edileceğine inanırsak bu bizi duadan uzaklaştırmaz, dua konusunda gevşeklik vermez, ihmalkâr davranmamızı gerektirmez.  Bilakis bizi daha çok duaya kamçılar, bizi daha çok Allah’ın rahmet kucağına atar.

Düşünün, bir kimseden bir şey isteyeceksiniz. Vereceğine inanırsanız istersiniz. İnanmazsanız istemezsiniz. Verecek ama bazı şartları varsa, o şartları yerine getirirsiniz.

Öte yandan unutmayalım ki ümitle yapılan dua, ümitsizce yapılan duadan daha faziletlidir, daha sevaplıdır, daha tedavi edicidir, daha pozitif kılıcıdır, daha yapıcıdır, kulluğa ve ubudiyete daha çok yakışır.

Ve duamızı daha çok kabule yaklaştırır.

GÜNÜN DUASI

Ey dualarda hüsn-ü zandan hoşlanan! Ey dualara en hayırlısıyla cevap veren! Ey duaları en güzel hikmetle kabul eden Allah’ım! Bizi su-i zandan uzak eyle! Dilimizi ve gönlümüzü hüsn-ü zanna mazhar kıl! Dualarımızı en güzel hikmetle kabul buyur! Âmin.

Dipnotlar:

1 -Camiü’s-Sağir, 1/s.115. 2 -Sözler, (8. Söz) s. 39; Buhari, Tevhid, 15; Tirmizi, Tevbe, 1

Okunma Sayısı: 4529
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    8.11.2016 15:13:20

    SÜLEYMAN KARDEŞİM...Biz dua ederken Ya erhamürrahimin her hayırlı işimizde bizi muvvaffak eyle,her kötü işlerimizde bize mani ol...amin demeliyiz..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı