"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her amelin bir karşılığı vardır

Süleyman KÖSMENE
29 Mart 2024, Cuma
Bursa’dan okuyucumuz: “Namaz kılmadığını bildiği oğluna kızlarından daha çok miras bırakan baba, vefatından sonra oğlunun miras paralarıyla işlediği günahlardan (içki, kumar gibi) sorumlu mu?”

Sebep Olan Yapan Gibidir 

Başta bir adaletsizlik var. Ardından bu adaletsizlikle elde edilen paradan, adaletsizliğe neden olanın sorumlu olup olmadığı soruluyor. Birisine hak etmediği bir para veriyorsun. Adam bu para ile günah işliyor. Sen de bu günahtan sorumlu olur musun; sorulan budur. 

Derecesi nispetinde elbette sorumlu olur. Çünkü haksız da olsa ona günah işleme parasını temin etmiş, ona günah işleme fırsatı vermiş oluyorsun. 

Burada iki tür sorumluluk vardır:

1-Birinin hakkını ketmedip, onu hak etmeyen birisine vermişsin. Yani adaleti şaşırmışsın. Adaletin şaşmasından sen sorumlusun. Bunun bir günahı vardır.

2-Adamın işlediği günahta senin de payın var. Çünkü sen ona fırsat açmışsın, sebep olmuşsun. Sebep olan yapan gibidir düsturu burada işliyor.       

Bilerek Hakkı Örtmemeli

Ancak günah işleyen evladın hiç mi suçu yok diyeceksiniz. Elbette var. Herkes günahta payı nispetinde sorumludur. 

Burada babaya bir de evladın günahında hissesi nispetinde günah gelebilir. Çünkü evladına o şeylerin günah olduğunu, yapmaması gerektiğini, bunun hesabının olacağını söylemiş midir? Söylemişse örnek olmuş mudur? Bunları bilmiyoruz. 

Eğer söyledi, güzel örnek de oldu ise evlat kendi günahından kendisi sorumlu olur. Ancak söylemedi ve örnek de olmadıysa adamın işi kolay olmayacaktır. Biz her şeyi halledemeyiz. Allah Adildir, Gafurdur, Rahmandır, Rahimdir. 

Adamın amelleri içinde Allah’ın rızasını celp eden bir ameli varsa, hayatın gel-gitleriyle hak yerini bulmuşsa affa uğrayabilir de. Fakat biz amel işlerken, bilerek hakkı örtmemeye özen göstermeliyiz.       

Geç de Olsa Gelen Adalet

Bir gün Musa Aleyhisselam Allah’ın nasıl adalet ettiğini merak etmiş. Allah da onun bir su başına gizlenmesini ve orada olacakları seyretmesini emretmiş. Musa Aleyhisselam da su başındaki ağaca tırmanarak gizlenmiş ve olacakları izlemeye koyulmuş. 

Derken bir atlı gelerek su başında atını sulamış, yemeğini yemiş… Fakat bir kese altın unutarak ayrılıp gitmiş. Az sonra bir çocuk oradan geçerken bir kese altını bulmuş, alıp gitmiş. Ardından bir ihtiyar gelmiş. 

İhtiyar zat, su başında oyalanırken, altın sahibi unuttuğu altınları aramak için geri geliyor. Fakat altını ne kadar arasa da bulamıyor. Su başındaki ihtiyardan şüphe ediyor. Altını ihtiyarın bulup aldığını zannediyor. İhtiyardan soruyor. Ama ihtiyar haliyle altını görmediğini söylüyor. Fakat adam buna inanmayarak ihtiyarı dövmek isterken, ihtiyarı öldürüyor.   

Olayların iç yüzünü merak eden Musa Aleyhisselam’a, Cenab-ı Allah şöyle buyurmuş: Çocuğun babası altın sahibinin işinde çalıştı. Altın sahibinden alacaklı olarak işinden ayrıldı. Ama adam borcunu ödememişti. Çocuk babasının alacağını almış oldu. 

Yaşlı zat da vakti zamanında atlının babasını öldürmüştü. Suçluydu. Günahkârdı. O da atlı tarafından öldürülerek cezasını bulmuş oldu. 

Atlı da hem borcunu ödemiş, hem de babasının katiline farkında olmadan gereken cezayı vermiş oldu. Allah’ın adaleti yerini bulmuş oldu.

Okunma Sayısı: 1127
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı