Tahribat Kuzeyden Başlayacak
Resulullah Efendimiz buyurdu ki: "Deccalın birinci günü bir senedir, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü bir gündür."1
Anlaşılan, Deccal dört gün yaşayacaktır. Bu dört gün ibaresi de kinayelidir. Her bir gün, bir zaman diliminden kinayedir. Yani dört zaman diliminde tahribat edecek demektir.
Bu zaman dilimleri Büyük Deccalın zuhur ettiği topraklara da işaret ediyor. Yani büyük deccal yer kürenin en kuzeyinde, yani kuzey kutbunda zuhur edecek demektir.
Çünkü kuzey kutbunda zaman böyle işliyor.
1- Kuzey kutbunda bütün sene bir gece ve bir gündüzdür. Bir gün bir seneye denktir.
2- Bir gün trenle bu tarafa, sıcak memleketlere gelinse yaz mevsiminde bir ay güneş batmıyor. Yani bu bölgede bir gün bir aya denk düşer.
3- Yolculuğa devam ediyoruz. Bir gün daha otomobil ile bu tarafa geliyoruz; güneşin bir hafta batmadığını görüyoruz. Burada bir gün bir haftaya denk düşüyor.
4- Yola devam ediyoruz: bu tarafa geldikçe artık bir gün ve bir gece 24 saate düşüyor ve 24 saatte sabit kalıyor.
Anlaşılıyor ki Büyük Deccal, şimalden bu tarafa tecavüz edecektir.2 Yani tecavüzlerini kuzeyden başlayıp güneye doğru sürdürecektir.
Günler ve Dönemler
Bediüzzaman bu rivayetin bir yorumunu daha yapıyor. Diyor ki:
“Hem Büyük Deccalın hem İslâm Deccalının üç devre-i istibdatları manasında üç eyyam var. "Bir günü, bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üç yüz sene yapılmaz. İkinci günü, yani ikinci devresi, bir senede, otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır" diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş.”3
Paragrafı açalım: Burada da üç gün vardır. Yani hem Büyük Deccal, hem İslam Deccalı üç istibdat döneminde tahribatlarını yaparlar.
Birinci günde, üç yüz senede yapılacak işleri bir dönemde yaparlar. Bugün en hızlı dönemleridir. Hemen her tahribatı bu dönemde bu ilk zamanda yapar.
İkinci günde, otuz senede yapılacak işleri bir senede yaparlar. Bu hız da önemlidir.
Üçüncü günde, bir senede on yıllık işleri yaparlar. Yani Deccal elini çabuk tutuyor anlaşılan. İşi şansa veya tesadüfe bırakmıyor. Tahribatlarını “yenilik” diye, “çağa ayak uyduralım”, “çağdaş olalım” diye bizzat kendi elleriyle yapıyor.
Dördüncü gününde ise, artık âdileşir. Bir şey yapmaz. Yapılacak tahribat kalmamıştır çünkü. Yaptığı çağa uygun işleri toplumda yerleştirmeye, sevdirmeye ve benimsetmeye çalışır.
Nasıl Namaz Kılacağız?
Bu rivayet kaynaklarda uzunca bir hadis olarak zikredilir. Deccalın kırk gün yaşayacağını bildirerek anlatmaya başlar. Sahabe-i Kiram, “o uzun günde nasıl namaz kılacağız” diye sorarlar. Resulullah Efendimiz (asm) ise, “Normal günlerinizdeki gibi kılarsınız. Her namaz vaktini takdir edersiniz.” buyuruyor.
Anlaşılan o geldiğinde işe namazla başlayacaktır. Fesatlarını hızlı ve şiddetli yapacaktır. Tahribatının kırk gün süreceği bildiriliyor.4
Dipnotlar:
1- Müslim, Fiten: 110; Ebû Dâvud, Melâhim: 14; Tirmizî, Fiten: 59; İbni Mâce, Fiten: 33; Müsned, 4:181.
2- Şualar, s. 618.
3- Age.
4- Müslim, Fitne, 110 (2937)