"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kısa kısa sorularımız sorunlarımız

Süleyman KÖSMENE
31 Aralık 2014, Çarşamba
Eskişehir’den Hanım okuyucumuz: “Bir grup bayan umreye gitmek için başvuruyor. Arabistan’a girerken her beş bayana bir dayı şartı varmış. Bazı şirketler bu şartı yalan dayılar ihdas ederek çözüyor. Yabancı erkeklerden yalancı dayılarla umreye gidilir mi?”

YALANCI DAYI İLE UMRE YAPMAK

Bu sorunun fetva durumu kendi içinde yer alıyor. Hac bir ibadettir. Sıdk da bir ibadettir. Yalan söylemek ise haramdır. Kizb ve yalan bir küfür amelidir. 

Yalan ile ibadeti nasıl birleştireceksiniz? İbadetin yolu bir kizbden ve yalandan geçiyorsa, o ibadet kişiye farz olmaz. 

İbadet ibadeti nakz etmez, takviye eder. İbadet bir harama minnet etmeyecek kadar izzetli ve izzet veren bir duruştur. 

Asr-ı Saadette kizb ile sıdk, yalancılık ile doğruluk, şer ile hayır veya küfür ile iman kadar birbirine uzaktı. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “o zamandan sonra, git gide ve gele gele sıdk ve kizb ortasındaki mesafe azala azala, omuz omuza geldi. Bir dükkânda ikisi beraber satılmaya başladığı gibi, ahlâk-ı içtimâiye bozuldu.”1 

Örnekte görüldüğü gibi… Kizb ve yalanın ibadetin nezih muhitine girmeye teşebbüs etmesi, bu bozulmanın vahim örneklerindendir.  

Dolayısıyla umre için yabancı erkeklerden yalancı dayı ihdas etmek İslâmiyet’in asaletiyle, nezahetiyle, sıdkıyla, selâmetiyle, emanetiyle bağdaşmaz. 

MUANAKA SÜNNETİ

Nurettin Tokdemir: Muanaka sünnette var mıdır?

Muanaka sözlükte boynuna sarılmak, boyun boyuna olacak biçimde kucaklaşmak demektir. Mü’minler arasında sevginin ve muhabbetin bir ifadesi olarak yerleşmiş bir muaşeret kuralıdır ve sünnettir.

Peygamber Efendimiz (asm) uzaktan gelen sahabeleriyle kucaklaşmıştır. Meselâ Zeyd bin Harise (ra) bir seferden Medine’ye döndüğünde Peygamber Efendimiz (asm) kendisini kucaklayıp öpmüştür.2

Hz. Aişe (ra) bu olayı şöyle anlatıyor: “Zeyd b. Halid b. Harise (seferden dönerek) Medine’ye ulaştığında doğrudan bize gelerek kapımızı tıklattı. Resûlullah (asm) hızlıca kalkarak dışarı çıktı ve onun boynuna sarılarak yüzünden öptü.”

Hz. Ebu Zerr (ra) şöyle anlatıyor: “Bir keresinde Resûlullah (asm) beni istemiş, ben ise evde yoktum. Geldiğimde Resûlullah’ın (asm) beni istediğini öğrendim ve mübarek huzuruna vardım. O da beni kucakladı.”3

Peygamber Efendimiz (asm) uzaktan gelenlerle veya bir başarı elde edenlerle ihtiramen kucaklaşmakla beraber; bunun dışında genellikle musafaha ile yetinirdi. 

KISMET KAPANIR MI?

Bayan okuyucumuz: “Evlenme yaşı geçen erkek veya kız evlâtlar için, ‘kısmeti kapalı’ diyorlar; bu söz doğru mudur? İnsanların kısmetleri kapalı olur mu?”

Halk arasında söylenen bu sözü mazinin bir ifadesi olarak algılamalı; bu sözü istikbale yürütmemelidir. Yani bu söz hiçbir biçimde hiçbir kimsenin istikbalini anlatmaz; olsa, olsa mazisini ifade eder. Yani bir kimse için söylenen ‘kısmeti kapalı’ sözü, o kimsenin kısmetinin henüz açılmamış olduğunun halk dilindeki bir çeşit ifadesidir. Bu sözü istikbale de teşmil etmek yanlıştır ve hatadır. Yani şu ana kadar kısmeti açılmamış olan bir gencin, belki yakın bir zamanda ehemmiyetli bir kısmeti kendisini bekliyor olabilir. 

Ebeveynlerin, evlilik yaşı gelen evlâtlarını eğer mühim mazeretleri yoksa uygun bir kısmet arayarak evlendirme teşebbüsü içinde olmaları gerekir. Evlât evlenmediği sürece bu çabanın devam etmesi gerekir. Belli bir yaşta ‘kısmeti kapalı’ diyerek bu çabadan vazgeçmek doğru değildir. Evlâtları itham etmek, gelecekleri ile ilgili kehanetlerde bulunmak daha büyük hatalara kapı açar. Gelecekle ilgili verilen böyle temelsiz ve esassız hükümler, İslâmiyet nazarında batıldır ve merduttur.

Dipnotlar:

1 - Sözler, s. 452.
2 - Tirmizî, İsti’zân, 32.
3 - Ebu Davud.

Okunma Sayısı: 2256
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı