Sevgili Ahmet.
Geçmişte yaptığım yanlışlardan dolayı sana bu mektubu yazdım. Öncelikle, küçükken arkadaşlarımla beraber futbol maçı yapar ve yiyecekler alıp eğlendiğim günleri hatırlıyor musun? O günleri çok özleyeceğim aklıma bile gelmezdi. İşte her şey liseye gittiğimde başladı.
Lisede herkes gurup halinde dolaşırken ben ise yanlız başıma bir köşede oturmuş onlara bakıp duruyordum. Hatırladın mı?
Bir gün bir beden dersinde o çocukların yanına gidip sohbetlerine katılmak istedim ama benim hiç bilgim olmayan konularla ilgili konuşuyorlardı. Benim o gün onların konuşma şeklinden onların kötü insanlar olduğunu anlamam gerekirdi ama sen de beni anla, okulda hiç arkadaşım yoktu.
Okuldan eve gitme vaktimiz gelmişti. Herkes dağıldı ve bizim çocuklar ise dışarıda ellerinde sigaralarla oturmuş sohbet ediyorlardı. ‘Onların yanına gitmeliyim’ diye düşündüm. Biliyorum, şu anda ‘Umarım gitmemişsindir’ diye düşünüyorsundur ama onlardan biri beni fark etti ve yanına çağırdı.
Evet farkındayım, onların yanına giderek sana çok kötü zamanlar bıraktım ama o an hislerim mantığımın önüne geçmişti. Yanlarına oturdum ve onlarda biri bana bir sigara uzattı. ‘Kullanmıyorum’ dememe rağmen o malum cümleyi kurdu: “Bir kereden bir şey olmaz.”
O günden sonra o arkadaşlardan kendim sigara almaya başladım. Tabi bunun böyle gitmeyeceğini anlayıp artık kendi paramla sigara almaya başlamıştım.
Hatırlıyor musun ilk sigara aldığım günü? Babamdan nasıl saklamaya çalışmıştım. Hepsi sadece babam yakalamasın diyeydi. Lise hayatım bitti. Üniversite hayatımın da hem bana (geçmişe) hem de sana (geleceğe) çok büyük zararları oldu.
Geçmişte yaptığım hatalardan dolayı beni affet. Ve aynı hataları sen de geleceğine yazmamak için her türlü kötü alışkanlıklardan uzak dur.
Sevgilerimle.
Çok kusurlu geçmişteki Ahmet